Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu mirasçının alacaklısı İcra Hakimliği' nden İİK' nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlu mirasçıya ait taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için İcra Hakimliği' nden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra Hakimliği' nden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hukuk mahkemesinden yetki belgesi alınmak üzere davacıya önel verilmelidir. Somut olaya gelince; davacı tarafça dosyaya sunulmuş usulüne uygun ve geçerli bir yetki belgesi olmadığı anlaşıldığından, alacaklı tarafça İcra Hakimliği'nden alınacak usulüne uygun ve geçerli yetki belgesi temin edildikten sonra yargılamaya devam olunması gerekmekte olup, usulüne uygun yetki belgesi olmadan davaya devamla hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

    Davalı-karşı davacı erkeğin yetki itirazı mahkemece incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalı-karşı davacı erkeğin yetki itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.12.2018 (Pzt.)...

      Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterildiği takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi ve yetki itirazına ilişkin kararı taraflara tefhim veya tebliğ (HMK. md. 164/3) etmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2015(Pzt.)...

        Dosya içerisinde davacı alacaklı ... tarafından İİK'nun 121. maddesine göre icra mahkemesinden alınmış yetki belgesine rastlanmamış olup, davacı alacaklı tarafından, anılan yasa hükmü doğrultusunda alınmış yetki belgesi var ise temin edilerek, yok ise davacı alacaklıya icra mahkemesinden yetki belgesi almak üzere süre verilerek, yetki belgesinin dosyaya sunulması sağlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 11.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen, yetkisizliğe dair olan hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesi davalıya 08.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamıştır. Boşanma davalarında yetki kuralı (TMK m. 168) re'sen dikkate alınabilecek kesin yetki değildir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazı ilk itirazdır. (HMK m. ll6/l-a). Ancak ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Mahkemece usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerektiği halde yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            yazısı ile davacının yetki başvurusuna olumsuz yanıt verildiği görülmüştür....

            YETKİ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI Madde 18- (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. YETKİ İTİRAZININ İLERİ SÜRÜLMESİ Madde 19- (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir....

              YETKİ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI Madde 18- (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. YETKİ İTİRAZININ İLERİ SÜRÜLMESİ Madde 19- (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir....

                Diğer taraftan, yetki tespitinden önce itiraz konusu birimin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmamıştır. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” Hükmün madde gerekçesinde de “...İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir....

                  Bu durumda ikinci yetkisizlik kararı kesinleşmediğinden bölge adliye mahkemesince kısıtlı adayına karar tebliğinin sağlanması ve istinaf kanun yoluna başvurulduğu takdirde dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesi, istinaf edilmeden ikinci yetkisizlik kararı kesinleştiği takdirde olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkacağı dikkate alınmadan "olumsuz yetki uyuşmazlığı oluştuğundan bahisle dosyanın Yargıtaya gönderilmesi doğru olmadığından ve bu aşamada ortada olumsuz yetki uyuşmazlığı bulunmadığından sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu