WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......

    Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı İcra Hukuk Mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, davalı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine icra dairesine sunulan ve dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçesinde yukarıda yer verildiği gibi sadece "yetki" itirazında bulunulmuştur. Borca ve fer'ilerine yönelik bir itiraz yoktur. "...İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra mahkemesine ait olup, alacaklının itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinden isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmü gereğidir (Baki Kuru, İcra İflas Hukuku Ders Kitabı,19.Bası,s.124)....

    itiraz edilmesi ve borca itiraz dilekçesinin davacı tarafa 16/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması halinde, İİK 67.maddesi uyarınca davanın en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 16/11/2021 tarihine kadar açılması gerekmektedir....

      İlamsız takiplerde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi halinde alacaklının öncelikle yetki itirazının kaldırılması talebinde bulunması gerekmekte olup, yetki itirazı kaldırılmadan borca itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, alacaklı tarafından da yetki itirazının kaldırılması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen karar istinaf sebepleriyle bağlı yapılan incelemede sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve dava dışı Kenan Demir aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borca itiraz ettiği, takibe konu senetlerde düzenleme yerinin İstanbul yazılı olduğu, bu nedenle davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafın takibe konu senetlerdeki imzaya itiraz etmediği, her ne kadar davacı taraf borca itiraz etmiş ise de İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasının kesin delille ispatlanamadığı görülmekle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İcra Dairesinde takip başlatılmasının genel ve özel yetki kurallarına aykırı olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiklerini, ödeme emrinde belirtilen vekilin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinde sadece davacının açık ikametgahının yazılı olup vekilinin adresinin yazılmadığını, alacağın dayanağı ilam ile icra takibinin farklı işlemler olup ödeme emrinin asile tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödeme emrinde dayanak olarak Adana 4.İş Mahkemesi ilamı gösterilmekle birlikte taraflar arasında Adana 4.İş Mahkemesinde bir dava görülmediğini, ödeme emrinde faizlerin yanlış hesaplandığından borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde alacağın mesnedi olarak açıklama yapılmadığını ve bu konudaki belgelerin icra müdürlüğüne tevdi edilmediğini belirterek, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin veya ödeme emrinin iptaline, kötü niyetli takip yapan alacaklının %20 den aşağı olmamak...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2020 NUMARASI : 2020/122 ESAS, 2020/553 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 4....

        İcra Müdürlüğü 2017/3886 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini,ancak borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini,borçlu tarafından yapılan itiraz kapsamında İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/1015 Esas 2018/10 Karar sayılı ilamı ile davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiğini,bunun üzerine borçluya ait adrese ödeme emri ve eklerinin tebliğe çıkartıldığını,borçlu tarafından hem icra dosyasına hem de İcra Mahkemesi nezdinde itirazda bulunulduğunu,davacının yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Anadolu Adliyesine gönderildiğini, İstanbul Anadolu 8.icra Müdürlüğü 2020/13810 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını,davacıya ödeme emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen borçlu vekilince icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmaksızın yine aynı sebeplerle kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olarak yine aynı dilekçe ile icra emri ve borca itiraz dilekçesi sunulduğunu,icra takibinde ve örnek 9 ödeme emrinde İİK.'...

        Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu