Borçlu ödeme emrini karşı hem İcra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiş ise alacaklı yetki itirazının tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptalini genel mahkemelerden talep edebilir. İtirazın iptali davasına bakan Asliye Hukuk Mahkemesi İcra Dairesinin yetkisine itirazı haklı görürse davayı usulden reddeder. İcra Dairesinin yetkisizliğine karar veremez. Böyle bir kararın verilmesi halinde dahi takibin yapıldığı İcra Dairesi yetkisiz hale gelmez. Somut olayda davacının yerleşim yerinin Esenyurt İstanbul olduğu ve Bakırköy İcra Daireleri yetki sınırında bulunduğu, davalının yerleşim yerinin Çorum olduğu ve Çorum İcra Dairelerinin yetki sınırında bulunduğu görülmektedir. Böylece gerek davacı gerekse davalı yönünden İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili icra daireleri olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesi de bulunmamaktadır....
Borçlu ödeme emrini karşı hem İcra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiş ise alacaklı yetki itirazının tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptalini genel mahkemelerden talep edebilir. İtirazın iptali davasına bakan Asliye Hukuk Mahkemesi İcra Dairesinin yetkisine itirazı haklı görürse davayı usulden reddeder. İcra Dairesinin yetkisizliğine karar veremez. Böyle bir kararın verilmesi halinde dahi takibin yapıldığı İcra Dairesi yetkisiz hale gelmez. Somut olayda davacının yerleşim yerinin Esenyurt İstanbul olduğu ve Bakırköy İcra Daireleri yetki sınırında bulunduğu, davalının yerleşim yerinin Çorum olduğu ve Çorum İcra Dairelerinin yetki sınırında bulunduğu görülmektedir. Böylece gerek davacı gerekse davalı yönünden İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili icra daireleri olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesi de bulunmamaktadır....
Borçlu ödeme emrini karşı hem İcra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiş ise alacaklı yetki itirazının tebliğinden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep edebileceği gibi itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptalini genel mahkemelerden talep edebilir. İtirazın iptali davasına bakan Asliye Hukuk Mahkemesi İcra Dairesinin yetkisine itirazı haklı görürse davayı usulden reddeder. İcra Dairesinin yetkisizliğine karar veremez. Böyle bir kararın verilmesi halinde dahi takibin yapıldığı İcra Dairesi yetkisiz hale gelmez. Somut olayda davacının yerleşim yerinin Esenyurt İstanbul olduğu ve Bakırköy İcra Daireleri yetki sınırında bulunduğu, davalının yerleşim yerinin Çorum olduğu ve Çorum İcra Dairelerinin yetki sınırında bulunduğu görülmektedir. Böylece gerek davacı gerekse davalı yönünden İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili icra daireleri olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesi de bulunmamaktadır....
Genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı, borçlunun İİK’nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal sürede icra müdürlüğüne başvurarak; yetki itirazı ile birlikte borcun 200TL'lik kısmına itiraz ettiği, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda ise, borca yapılan kısmı itirazı kabul ettiğini belirterek, sadece yetki itirazının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve alacaklı yararına tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre; "İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir."...
(Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığını araştırmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek karara bağlamalıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetli olduğundan kararın onanması gerektiği görüşündeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum....
İcra Müdürlüğünün 2019/16174 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız takip başlattıklarını, borçlu idarenin yetkiye ve kısmen borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz kapsamında borca itiraz kısmı taraflarınca kabul edildiğini, bu konuda icra dosyasına beyan sunulduğunu, bu nedenle borçlu idarenin borca yaptığı itirazın konusuz kaldığını, ancak yetki itirazı yönünden ise icra takibinin 04/02/2019 gün ve 457133 nolu faturaya dayanılarak açıldığını, fatura borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, ifa yeri olan alacaklının ikametgahında bulunan icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkili alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borçlu tarafın yapmış olduğu yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....
HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf, yetkili yeri bildirmediği takdirde yetki itirazı dikkate alınmayacaktır. Somut olayda davalı icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini bildirmiş ise de, yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı İİK'nun 50. maddesinin HMK hükümlerine yaptığı atıf gözetilerek HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca yetki itirazı dikkate alınamayacaktır. Bir başka anlatımla, davalının icra takibinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazı usulüne uygun yetki itirazı niteliğinde değildir....
İİK'nun 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazı yönünden de davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. UE...
İcra takibi Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde başlatılmış ise de davalının yetki itirazı üzerine alacaklı vekili ... İcra Müdürlüğünde takibe devamla borçluya ödeme emri göndermiş, borçlu da bu ödeme emrine karşı asıl borca, faize ve fer’ilerine itirazda bulunmuştur. Bu durumda icra takibinin ...’ de yapıldığı gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyasında yapılan yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....