İcra Müdürlüğü'nün 2019/12531 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıya ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı yetki itirazının kaldırılması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Alacaklı 24.02.2017 başlangıç tarihli iki adet mercedes kamyon kira sözleşmesinden doğan alacakları için ilamsız takip başlattığı, borçlunun yetkiye itiraz ettiğ, TBK'nın 89/1 maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklının adresi "..." olduğundan ... İcra Müdürlükleri yetkili kabul edildiği, borçlunun sözleşmeye itiraz etmediği, İİK 63.maddesine göre itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği, sözleşmeye ve imzasına cevap dilekçesi ile yapılan itirazın bu nedenle dikkate alınmadığı, borcun olmadığına dair bir belge de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/12256 esas sayılı dosyasında davacılar aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacıların yetki itirazının kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafın dosya üzerinden karar verildiğinden, duruşma açılmadığından bahisle istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinin incelenmesinde davacı tarafın borca yönelik itiraz haklarını saklı tutarak sadece yetki itirazında bulundukları, İİK 169/a-1 maddesine göre; icra mahkemesi hakiminin taraflar gelmese bile yetki itirazının incelenmesinde gereken kararı vereceğinin düzenlendiği, mahkemece yetki itirazının kabul edildiği, yetki itirazı kabul edilmesine rağmen karara karşı istinaf yoluna başvurmanın süreci uzatmaya yönelik kötü niyetli bir davranış olduğu kanaatine varılmakla, istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine, HMK.'...
nin takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu, davalıların bu güne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalılar adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespiti halinde söz konu malların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla menkul ve gayrimenkul kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek, ..... 34. İcra Müdürlüğünün 2016/9905 E.sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların ...." ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak .... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez....
Davalı T7 Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından müvekkil şirket hakkında Hadim İcra Müdürlüğü'nün 2018/2 Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin borca itiraz ettiğini, diğer borçlu şirketin de yetkiye itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce müvekkili şirket için borca itiraz, T8 yetki itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin itirazının geçerli bir itiraz olduğunu, icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararın yerinde olduğunu, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı alacaklı T1 vekili tarafından davalı-borçlular T7 ve T3 hakkında toplam 21.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla 12/01/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, örnek 7 ödeme emrinin borçlu T7'ne 22/01/2018 tarihinde, borçlu T3'ye 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu T7'nin 22/01/2018 tarihlinde borca, T3 Tic....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....
Mahkemece, toplanan deliller sonucu yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde mahkemece İ.İ.K.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yön üzerinde durulmadan yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Mahkemece, her ne kadar İcra dairesinin yetkisine münhasıran itirazlarda, İcra Hukuk Hakimliğinden itirazın kaldırılması talep edilmesi gerekiyor ise de Yargıtay kararlarına göre mahkemeye açılan itirazın iptaline yönelik davanın da reddedilmeyip, karara bağlanması gerektiği, taraflar arasındaki yetki sözleşmesine göre davalının yetkiye ilişkin itirazının iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak alınan icra takip dosyasında sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, borca yönelik bir itiraz ileri sürülmemiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde İİK’nun 50/2.maddesi uyarınca bu itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....