Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin müvekkiline 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal yedi günlük itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce borca hiç itiraz edilmemiş gibi dosya hesabı yapılarak müvekkiline bakiye borç muhtırası gönderildiğini ve muhtıranın müvekkiline 17/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği...
HMK'nun 17.maddesi uyarınca taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça takip sadece sözleşmeyle belirlenen bu icra dairelerinde açılabilir ve kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalisti de bağlar. Bu durumda İstanbul İcra Daireleri yetkili olduğundan mahkemece davacıların yetki itirazlarının kabulü ile İzmir İcra Dairelerinin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı değerlendirilmeden davacıların borca itirazlarının incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların yetki itirazının kabulü ile davacılar aleyhine İzmir 4....
Takibe konu bonoların incelenmesinde , keşideci ve lehtarın gerçek kişi olduğu ve borçlunun tacir olduğuna ilişkin alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne veya mahkeme dosyasına belge sunulmadığından borçlunun tacir olduğu ispat edilemediğinden yetki sözleşmesi geçerli olmadığından yetki itirazı yerinde olmakla davacı borçlunun yetkisizlik itirazının kabulüne ve dosyanın davacı yönünden yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine,davacının yetki itirazı kabul edildiğinden diğer itiraz ve şikayetlerinin esası hakkında mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı borçlunun yetkiye itirazının KABULÜNE, İstanbul Anadolu 19....
Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan, takibin türüne göre İİK.nun 168/5. maddesi gereği bu husustaki itirazını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmelidir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir....
Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece davacıların tüm itiraz ve şikayetinin reddi gerekirken, yazılı nedenlere takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların şikayet, yetkiye ve borca itirazlarının reddine, davacıların senedin teminat senedi olduğu yönündeki iddiaları borca itiraz niteliğinde olup, esasa ilişkin nedenlerle reddedildiğinden ve mahkemece takibin tensiple birlikte teminatsız olarak durdurulmasına karar verildiğinden, alacaklının da talebi olduğu gözetilerek İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca asıl alacak 2.000.000- TL'nin %20'si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibinin Cansu Sitesi A blok 16, 17, 29, 33, 35, 39, 41, 45, 47, 51 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin genel gider borcundan kaynaklandığını, borçlulara ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, T1 bakımından 7 günlük süresi içerisinde itiraz edilmediğini, mahkemece de haksız ve hukuka aykırı olarak şikayetin kabulüne karar verildiğini, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere borçlu Kamuran'ın süresinde yapılmış bir borca itirazı bulunmadığını, bu sebeple de istinaf incelemesi sonucunda işbu haksız kararın kaldırılması ve müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin haksız olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir....
Somut olayda, borçluların öncelikle yetkiye itiraz ettiği, ancak mahkemece borçlulara ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edildiği ve bu tebliğ tarihine göre borca itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığının denetlenmeksizin eksik incelemeyle Muş İcra Dairesinin yetkisizliğine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece itiraz eden borçluların itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre yetki itirazı ile itiraz dilekçesindeki diğer hususlar hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davalı takip alacaklısı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....