İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/826 ESAS - 2021/858 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2021/37396 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ilgili icra dairesi müdürlüğüne borca ve yetkiye itirazlarının bulunduğunu, icra takibinde yetkili ve görevli icra dairesinin Bartın İcra Daireleri olup Ankara Batı İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, ayrıca icra emri ekinde borca konu edilen hususlarla ilgili herhangi bir belge yada belge örneğinin gönderilmediğini, tüm borç, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek Ankara Batı İcra Dairesi Müdürlüğünün 2021/37396 esas sayılı icra dosyasındaki takibin iptali ile...
şirket olduğu bu durumda yetki anlaşmasının tarafları bağladığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği, borçlunun kararı istinaf etmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; TBK'nın 89. maddesinin uygulanabilmesi için akdi ilişkinin kabul edilmesi gerektiği, borçlu tarafından borca itiraz dilekçesinde akdi ilişkinin açıkça kabul edildiğine ilişkin beyan bulunmadığından yetki itirazı yerinde olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borçlunun icra dairesi nezdinde borca itirazı olmadığını, sadece yetkiye itiraz ettiği halde, icra müdürü tarafından takibin borca ve yetkiye itiraz nedeniyle durdurulduğunu ileri sürerek, borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işleminin iptalini ve borçlunun yetki itirazının kaldırılmasını istediği, mahkemece, yetkiye ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması işlemi usul ve yasaya uygun olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, itirazı üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine yönelik itirazını da tekrarlamıştır. Davacı vekili ise 12.05.2009 tarihli oturumda davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini bildirmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda icra dairesinin yetkisi dava şartlarından olduğundan İİK'nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenerek bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacı vekili davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini bildirdiğine göre yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisizliğine dair hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırıdır....
Bu davada da iddiasını haksız fiilden doğan para alacağı olması nedeniyle HUMK'nun 21 ve BK.nun 73.maddesi gereğince davacının ikametgahının bulunduğu Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu noktasına dayandırmıştır. Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır....
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 68. maddesi gereğince borçlunun borca ve yetkiye itirazlarının kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece alacaklının talebi ile bağlı kalınarak öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verildikten sonra, yetki itirazı yerinde değil ise diğer itirazların incelenmesi suretiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddine karar verilmesi gerekir.Somut olayda, mahkemece borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazının yerinde olduğu kabul edilmiş olduğundan, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, alacaklının ilamsız takipte itirazın kaldırılmasını talep ettiği gözardı edilerek borçlunun icra mahkemesinde yetki itirazı varmış gibi yetki itirazının kabulü ile gönderme kararı verilmesi isabetsizdir.SONUÇ:Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının...
İcra Müdürlüğü'nün 2017/40608 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda yetki itirazı ile birlikte diğer borca itiraz nedenlerini ve şikayet sebeplerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dairemizin : 2019/882 Esas, 2019/2178 Karar sayılı ilamı ile, senette keşide yeri İstanbul olduğunudan, yetki itirazı yerinde olmadığı için ilk derece mahkemesince davacının borca itiraz, senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet ve diğer şikayet nedenleri yönünden taraf delilleri toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar verildiği, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile fazla talep edilen işlemiş faiz yönünden takibin durdurulmasına...
İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Uyuşmazlık; kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraz ile kambiyo takibi yapılamayacağına ilişkin şikayet niteliğindedir. Yetki itirazı yönünden yapılan incelemede, tarafların her ikisi de tacir olduğundan HMK'nın 17. maddesinde yer alan yetki sözleşmesi düzenlemeleri mümkündür. Takibe konu senedin incelenmesinde yetkili yer olarak Kırıkkale'nin gösterildiği görüldüğünden münhasıran yetkili yer Kırıkkale İcra Müdürlüğüdür. HMK'nın 17. maddesi 2. cümlesinde "Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." düzenlemesi yer almaktadır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadığından tek yetkili yer olarak Kırıkkale İcra Müdürlüğünün kabul edilmesi gerekir. Davacı tarafından yetki itirazında doğru yetkili yer gösterilmediğinden yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Derdestlik itirazı yönünden yapılan incelemede, davaya konu Ankara 13....
İlk derece mahkemesi; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında açıkça borca itirazını belirtmediği, akdi ilişkiyi kabul ettiği yada reddettiği yönünde beyanda bulunmadığı, bu hali ile borçlunun akdi ilişkiyi kabul ettiği sonucuna varılması mümkün olmadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesinin uygulanması imkanı bulunmadığı, bu durumda HMK'nın 6. maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği gerekçesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sadece yetki itirazında bulunduğunu, borca itiraz etmediğini, akdi ilişkiye bir itirazı bulunmadığını, HMK'nın 10 ve TBK'nın 89. maddeleri hükmü gereği müvekkilinin merkez adresinin bulunduğu İstanbul İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....