Somut olayda, davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.;20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.)....
Borçlunun hem icra dairesinin yetkisine ve hem de borca itiraz ederek takibi durdurması ve alacaklının itirazın iptali davasını açması halinde; mahkemenin kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, icra mahkemesinin yerine geçerek öncelikle "icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenmeli, yetki itirazını yerine görmemesi halinde işin esasına girerek davayı sonuçlandırmalıdır. Yetki itirazı yerinde görülürse, "takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı" gerekçesiyle "açılan itirazın iptali davasının reddine" karar verilmelidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre yetkili mahkemenin düzenlenmesinde ise; itirazın iptali davasında yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir, (HMK m.6 ) gerçek kişilerin ikametgahı MK'nın 19-22. Maddelerine göre, tüzel kişilerin ikametgahı ise MK'nın 51. Maddesine göre tayin edilir....
Somut olayda, davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde, icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın, HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.;20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.). İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...
tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....
Davalı vekili beyanında, dava dilekçesinde yetki sözleşmesinin yapıldığınının belirtildiğini ancak yetki itirazlarını sürdürdüklerini, şirketin bankaya olan borcunun 20.08.2018 tarihinde Kredi Garanti Fonu tarafından bankaya ödendiğini belirtmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalının davacı banka ile yapılan sözleşmede yetki şartı bulunmadığından icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibinin genel yetki kuralları çerçevesinde borçlunun ikametgahı olan icra dairesinde, sözleşmenin ifa edileceği yerde veya işlemleri yapan banka şubesinin bulunduğu yerde olması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede itirazın iptali davasına konu takibin açıldğı Denizli 2....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, öncelikle yetki, görev ve zamanaaşımına itiraz ettiklerini, davacının icra dosyasına süresinde ve açıkça imzaya itiraz etmediğini, çekin sahteliğine ilişkin zamanaşımının 6 ay olduğunu ve çek sahteliğine ilişkin görevli mahkemenin Asliye Hukuk veya Ceza Mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın takibin taliki veya iptali şeklinde açılmış ise de takibin taliki sebeplerinin İİK'da gösterildiğini, davacının bu sebeplerin herhangi birisine dayanmadığını ve takibin iptalini gerektiren bir sebebi ileri sürmediğini, davada her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmediğini, müvekkilinin davacı borçlu hakkında takip başlattığını ve icra memuru tarafından kambiyo senedi vasfı taşımadığından taleplerinin reddedildiğini, Sivas 1....
Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. İtirazın iptali da- vasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuç- landırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu --- İcra Dairesi--- ---. sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ---- geçiş yapmak gerekçesiyle başlatılan icra takibine müvekkilinin borca itiraz etmesi sebebiyle açılan işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, icra dairesinde yapılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı müvekkilinin hem yetki ve hem de esas yönden itirazda bulunup, takibi durdurmasından sonra; alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında, mahkemenin önce icra dairesine davalı borçlunun yaptığı yetki itirazını incelemesi ve bu itirazı yerinde bulmaması halinde esasa yönelik itirazı incelenmesinin gerektiğini, itirazın iptali davası sadece icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemede açılabileceğini, itirazın iptali davasını görecek mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazında incelemesi gerektiğini, incelemenin sonucuna göre, kendisinin de yetkili olup olmadığının anlaşılabileceğini, öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi...
İcra Dairesinde 2015/11331 esas sayılı dosyası ile ilamsız takipte bulunduğunu, müvekkilin yetki itirazı durduğunu, daha sonra dosyanın Tokat'a gönderilerek Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilin borca faize ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, davacı tarafın Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, daha sonra aynı davalı tarafın aynı faturanın bedelinin tahsili için Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ancak söz konusu Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı icra takibi müvekkil borçlu tarafın, alacaklının aynı faturaya yani aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu itirazı, yani derdestlik itirazı ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Tokat 3....
-KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. Bu durumda mahkeme öncelikle önündeki uyuşmazlığı yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığını araştırmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazını reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye başlamalıdır. Mahkemece öncelikle kendi yetkisi yönünden inceleme yapması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum....