Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Taraflar ayrıca, yapmış oldukları yetki sözleşmesi ile, yetkili kıldıkları bir veya birden fazla mahkemenin yetkisinin, münhasır yetki olup olmadığını da kararlaştırabileceklerdir. Buna göre, tacirlerin ve kamu tüzel kişilerinin, hukukumuzda tartışmalı olan, münhasır yetki sözleşmesini de yapabilecekleri kabul edilmiştir. Taraflar, yetki sözleşmesinde, aksini kararlaştırmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede veya mahkemelerde açılabilecektir. Bu durumda, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi, münhasır yetki sözleşmesi şeklinde olacaktır....
İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara zaptolunur, hükmü yer almaktadır....
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ------------ İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. HMK 7....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, ödeme emrinin iptali talebine yönelik şikayete ilişkindir. Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2020/96391 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu aleyhine önce Antalya İcra Dairesi2nin 2020/154572 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlunun yetki itirazında ve kısmen borca itirazı üzerine, Antalya İcra Dairesince takibin kabul edilen 30.000 TL yönünden devamına itiraz edilen kısım yönünden takibin durdurulmasına dair karar verildiği, davacı borçlu tarafından Antalya İcra Dairesi'ne 16.09.2020 tarihinde 30.000 TL ödeme yapıldığı, yetkisizlik nedeniyle dosyanın Kocaeli 8....
Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesince de kambiyo senetlerine mahsus takipte itirazların takibin yapıldığı icra dairesinin tabi bulunduğu yer mahkemesince değerlendirilerek icra dairesinin yetkisi konusunda karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; ... İcra Müdürlüğünün 2018/931 Esas sayılı dosyasının davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının takibinin hem yetki hem de borca yönünden iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... İcra Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/827 ESAS- 2020/152 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2019/24577 E. sayılı dosyasında kambiyo takibi başlatıldığını, takip dayanağı senedin daha önce Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2018/9197 E. sayılı takibine konu edildiğini, takibe yapmış olduğu yetki itirazı üzerine Antalya 6....
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının doğalgaz kullanım bedelinin tahsiline yönelik İstanbul Anadolu Merkez Takip Sistemi üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali talebinden bulunmuştur....
Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir. Esasen icra hukuk mahkemesinden daha geniş yetkili olan genel mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir neden de bulunmamaktadır. Genel mahkemenin önce kendi yetkisine yönelik itirazı inceleyip karara bağlayacağı kabul edilirse, mahkeme yetkisizlik kararı verecek, yetkili mahkeme bu kez icra dairesinin yetkisiz olduğu, geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptali davasını reddedecektir....
Öte yandan, bir itirazın iptali davasının görülebilmesi, usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hâllerde, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, Davalı vekili icra takibinde hem borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Bu durumda Mahkemece İİK'nın 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Anılan hüküm ile salt takip hukuku açısından yetki itirazının İcra Mahkemesince incelenmesine ilişkin prosedür düzenlenmiştir....