Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
SAVUNMA : Davalı --- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ------ dosyası ile başlatılan takibe borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, borçlu olmadığının tespiti, imza incelemesi yapılması ve icra takip işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyadi tedbir kararı verilmesini, davacı/borçlu yan tarafından ikame edilen işbu dava tamamen kötü niyetli olup tek amaçları satış aşamasına gelmiş olan icra takip işlemlerinin devamına engel olmak ve süre kazanmaya çalıştıklarını, davacı/borçlu yan ---- sayılı dosyaları ile anılan takip hakkında itiraz ve şikayette bulunulduğunu, şikayet ve itiraz dosyaları birleştirilerek ---- dosyasında birleştirildiğini, dosya ---tarihinde karara çıktığını, davanın hem itiraz hem de şikayet yönünden reddine karar verildiğini, ---- sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini,---- sayılı dosyası ile müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, takip dosyasına dayanak teşkil eden senede ilişkin olarak davacı/borçlu...
Davacı-borçlunun dava dilekçesinde; Büyükçekmece ve Kadıköy/İstanbul (Kadıköy/İstanbul Anadolu İcra Dairelerine bağlı olduğu) İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirtmekle birlikte, bu yerlerden birinin tercih edilmediği, yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği, bu durumda geçerli bir yetki itirazının bulunmadığından HMK'nun 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazının dikkate alınmayacağı anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacı - borçlu yetki itirazı ile birlikte imzaya, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itirazda bulunduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, davacı - borçlunun yetki itirazının reddine dair karar verilerek dava dilekçesi ileri sürdürülüp itirazların esasının incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
O halde mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilmeden ve yasal itiraz süresi başlamadan yapılan itiraz ve şikayet başvurusunun dinlenemeyeceğini, banka bilgilerinin takip talebi ve ödeme emrinde mevcut olduğunu, takibe konu çekin şirket yetkilisince imzalanarak borca karşılık verildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yer almaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle diğer itiraz nedenleri incelenmemiş ise de, ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yazılı bulunduğunun gerekçeli karar yazımı aşamasında fark edildiği, ancak kısa karar taraflara tebliğ edildiğinden hükmün kanun yoluna başvurularak düzeltilebileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar vermiştir....
İİK’nın 170. maddesi imzaya itirazı İİK’nun 169/a maddesi borca itirazı düzenlenmiş olup, imzaya itiraz dışındaki itirazların borca itiraz sayıldığından borca itirazın İİK’nın 169/a-1 fıkrasında yazılı belgedeki ispatlanması gerektiği, bu konuda alınacak bilirkişi raporunun dar yetkili icra mahkemesinde dikkate alınamayacağı ileri sürülebilir. Ancak borçlunun senedin geçersizliğine ilişkin bu itirazının belge ile ispat mümkün değildir. Bu konuda açılan menfi tespit davasında sahtelik incelemesinin HMK 211 maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi sureti ile yapılacağını, bilirkişi rapor sonucuna göre karar verileceği öngörülmektedir....
Tarafından borçlu T1 adına düzenlenmiş ticari araç şehirler arası görevlendirme belgesi görüldüğünü, şirketin tek başına imza yetkilisi olduğunu, davacının tacir olmadığını, bu nedenle de tacir dışında yapılan yetki anlaşmalarının geçersiz olduğunu iddia etmekte ve yetki itirazında bulunmakta ve ayrıca borca da itiraz ettiğini, takibin mesnedi kıymetli evrak bono olduğunu, davacının imzaya itirazı bulunmadığını, takibin tedbiren durdurulması kararına itiraz ettiklerini, Borçlu senet üzerindeki imzaya itirazı olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ itirazı takibin durdurulması kararına mesnet oluşturmayacağını, davanın reddine, müvekkilin alacağını tahsil imkanı vermeyecek şekilde alınan tedbiren durdurulması kararının kaldırılmasına, talebinin reddi halinde İİK hükümleri gereğince davacının teminat yatırmasına, yetki ve tüm itirazların reddi ile yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir....
sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini, yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....
Şti Vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Dairesinin 2020/6928 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip yapıldığını, şirket adresinin ve takibe konu çekteki keşide yerinin Van ili olduğunu, icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığını, yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin Van Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, takibe konu çekin altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borcun tamamına itiraz ettiklerini belirterek yetki itirazı ve imzaya itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. Davalı T3 Taş. İnş. Tic. San. Ltd....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/951 esas sayılı dosyasında 21/09/2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz ile dava açtığı, 30/09/2020 tarihli tensip tutanağında, davacının tedbir talebinin HMK'nın 389 vd., İİK'nın 170/2 maddeleri ile takip dosyası, dava dosyası ve sunulu deliller gözetilerek takdiren teminatsız olarak kabulüne, takibin davacı yönünden geçici olarak durdurulmasına, aşan tedbir ve diğer taleplerinin reddine karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde, İstanbul 16....