Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın haksız ve yersiz olduğunu, takip dayanağı olan bonoların borçlu T1 tarafından verilmiş olup, Alim Ayhan'ın bonolarla ilgisi bulunmadığını, senette borcun sebepten mücerret olduğunu, davacı borcuna karşılık çek verdiğini iddia etse de müvekkiline karşı herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu iddiaların ispat yükünün davacıda olduğunu, yetki itirazının yerinde olmadığından kabul etmediğini, takibe konu bonolarda düzenleme yerinin İnegöl olduğundan yetki yerinin İnegöl olduğunu beyanla itirazın reddine, takibin devamına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin itiraz eden üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın yetki itirazı yönünden reddine karar vermiştir. Bu kadar üzerine davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....

- K A R A R - Şikayetçi vekili, ...İcra Müdürlüğü'nün 2012/203 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 10.09.2013 tarihli sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan şikayet olunanın haczinin yetkisiz icra dairesince konulduğundan geçersiz olduğunu, dolayısıyla sıra cetvelinde pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin başlattığı icra takibi nedeniyle borçlulardan ....'ya ait taşıtın trafik kaydına konulan 29.11.2011 tarihli ihtiyati hacze itiraz olmadığından kesinleştiğini ve hacizlerinin ayakta olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayet olunan tarafından yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibinde konulan ihtiyati haczin, yetki itirazı üzerine takibin yetkili ... İcra Müdürlüğü'nde devam ettirildiğinden kesinleşmediği, şikayet olunanın haczinin ......

    İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereği, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Aynı Kanunun 170a/1. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken yine İİK'nun 168/3. maddesine göre ise, kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerin icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süreler hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ... 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/9568 Esas sayılı dosyasında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından yapılan yetki itirazı üzerine ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/923 E. - 2015/966 K. sayılı ilamı ile ......

      Sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem esas ve miktarına, hem de sıraya yönelik ise dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir. Somut olayda şikayetçinin itirazı, şikayet olunanların alacağının hiç doğmadığına ya da gösterilen miktarda bulunmadığına yönelik olmayıp, sıra cetvelinde kendi hacizlerinin dikkate alınmamasına yöneliktir. Bu itiraz takip hukuku kuralları çercevesinde icra müdürlüğünce yapılması gereken hesaplamaya, diğer anlatımla alacağın sırasına yönelik olup, İcra Mahkemeleri görevlidir....

        Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.05.2014 gün ve 3962 Esas, 3960 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

          Somut olayda; ödeme emrinin borçlu şirketin elektronik posta adresine 07.03.2021 tarihinde ulaştığı, tebliğ evrakının açılmış olup olmamasının tebliğ tarihine etkisinin bulunmadığı, bu durumda yetki itirazı bakımından yasal 5 günlük, ödeme emrine yönelik şikayet bakımından 7 günlük yasal süreler içerisinde 11.03.2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin yetki itirazının ve şikayetin süreden reddine ilişkin kararı isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 25....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Ödeme emrinin icra kasasında bulunmamasına yönelik şikayet; Takip başlatılırken takibe dayanak senet aslının kasaya alındığına dair ibare bulunmakla davacılar vekilinin "takibe konu senet aslı icra müdürlüğüne alınmamış ise ödeme emrinin iptalini talep ediyoruz" şeklindeki şikayeti yerinde görülmemiştir. Yetki itirazı; Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Somut olayda takibe dayanak senette düzenlenme yeri İstanbul olduğuna göre takibin başlatıldığı İstanbul 14. İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazı yerinde görülmemiştir....

          Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda yetki itirazının kabulüne rağmen lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini ileri sürmüştür. İİK'nun 169. Maddesinin 6. fıkrası uyarınca borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir. Borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itirazı, esasa ilişkin itiraz niteliğinde olmadığından, borçlunun yetki itirazı talebinin kabulü halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu