Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı telofonun kılavuzda belirtilen özellikleri taşımadığı belirterek, telofon bedeli olarak ödediği ücretin iadesi için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi, kararında tensiben verildiği anlaşılmaktadır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'...

    Siverek İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesince ise, davacının talebinin taşınmazın haciz işlemlerine karşı şikayet olmayıp, mahcuz taşınmazla ilgili Siverek İcra Müdürlüğünün 2022/102 Talimat dosyasından yapılan keşif neticesi düzenlenen kıymet taktiri raporuna karşı şikayet talebinde bulunduğu, bu nedenle kıymet takdiri talimat yoluyla, Siverek İcra Müdürlüğünce yapıldığından kıymet takdirine ilişkin itirazları inceleme yetkisinin de Siverek İcra Mahkemesine ait olacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

      Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına, müşteki vekilinin Gelibolu İcra Ceza Mahkemesine hitaben yazmış olduğu 20/03/2017 tarihli dilekçesinde anılan mahkemenin 21/03/2017 tarihli duruşmasına aynı tarihte başka bir mahkemede duruşmasının olduğunu beyanla mesleki mazeretinin kabulü ile duruşmanın başka bir tarihe ertelenmesini talep etmesi karşısında, müşteki vekilinin mesleki mazeretinin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilerek şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başkasını tevkil etme yetkisini haiz olduğu bütün vekaletletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu, dosyada şikayetçi vekili tarafından Av. ...'...

        Bu durumda İİK’nin yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nin 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. 6100 sayılı HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. HMK'nun 19/4. madde hükmüne göre yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim kendiliğinden (re'sen) yetkisizlik kararı veremez. Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak cevap dilekçesi ile beraber ileri sürülebilir. HMK'nin 127. maddesi uyarınca cevap dilekçesi tebliğden itibaren iki hafta içinde verilmelidir....

        İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde yetki itirazında bulundukları, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile takipte ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Dairesine gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olduğundan sair itirazlara ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....

          (HMK m.116, 117) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hâkim re'sen yetkisizlik kararı veremez. Mahkemece, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve davalı tarafça cevap dilekçesinde ileri sürülmüş usulüne uygun bir yetki itirazı olmadığı halde, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde re'sen yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı ve kesin yetki kuralı bulunmadığı, süresinde ve usulüne uygun herhangi bir yetki itirazı olmadığı gözetilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak duruma göre davanın görülmesine devam edilmesi gerekirken, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            de oturdukları, davacının nüfusa kayıtlı olduğu yerin yerleşim yerine karine olduğu, davacının halen yaşadığı yerin de ... olduğu" gerekçesiyle davalının yetki itirazı kabul edilmiştir. Oysa dosyada mevcut nüfus kaydının dava tarihinden sonraki tarihli olduğu ve davacının dava tarihindeki yerleşim yeri adresinin tespit edilmediği, uyuşmazlığın hadise şeklinde incelenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece yapılacak iş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. ve 117/3. maddesinde gösterilen şekilde inceleme yapılabilmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2015 (Prş.)...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Artvin İcra Müdürlüğünün 2017/1007 esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrine karşı davacı borçlunun süresi içerisinde 14/08/2017 tarihinde derdestlik itirazı ve zamanaşımı defiinde bulunduğu, Artvin İcra Dairesi Müdürlüğünün 2017/1007 esas sayılı dosyasının 14/08/2017 tarihli tensip zaptında ''Müdürlüğümüzün sadece borca ve yetkiye itirazı değerlendirme yetkisinin bulunduğu, Müdürlüğümüzün derdestlik ve zamanaşımı itirazını değerlendirme yetkisinin bulunmaması sebebiyle talebin reddine'' karar verildiği görülmüş, davacı şikayet dilekçesi şikayet konusu icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve davanın, davalının yerleşim yeri olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK'daki yetki kurallarına göre: Genel yetkili mahkeme davalının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir (6/1). Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz (19/2). Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itiraz olup, yetki itirazında bulunulmadığı takdirde mahkemenin yetkisi kesinleşir. Yetki itirazı üzerine yetkisizlik kararı verilmiş ancak davacı taraf temyiz başvurusunda bulunmamış ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili olmadığı da her iki tarafça benimsenmiş ve kabul edilmiş olduğundan, temyiz incelemesinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir....

                Şikayet olunan ... vekili şikayetin reddini istemişlerdir. Şikayet olunan ... San. ve Tic. A.Ş. şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin kira alacağına dayalı olarak 3 ayrı takip başlattığı ve bunlardan 8. İcra Müdürlüğünün 2012/22390 Esas sayılı takibi ile tahliye kararı aldığı, her üç dosyada da kira alacağının tahsili için hapis hakkı bulunduğu hatta 3. İcra Müdürlüğünün 2014/1848 Esas sayılı takibi kapsamında bedeli paylaşıma konu mallar hakkında defter tutulduğu, mevzuatta kira alacağının hapis hakkı ile teminat altına alındığı ve her zaman kullanılabileceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile yeniden sıra cetveli yapılmasına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu