Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/16147 esas sayılı takibin devamı niteliğindeki Çarşamba İcra Müdürlüğü'nde 2020/315 esas sayılı takip dosyasında muris tarafından imzaya itiraz edilmemekle birlikte, söz konusu takip iptal edilmiş olup, dava konusu takip yeni bir takip olduğuna ve davalılara ödeme emri tebliğ edildiğine göre, mirasçılar murisin itirazlarına bağlı kalmaksızın itiraz hakkını kullanabilir. Davalılar imzaya itiraz ettiklerine göre artık, takibin dayanağı adi senet İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge niteliğinde değildir. Bu halde uyuşmazlığın çözümü dar yetkili mahkemenin görevi dışında kalıp yargılamayı gerektirir. Bu nedenle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı kararın verilmesi isabetsizdir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/352 ESAS 2021/168 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 4....

, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine; ilişkindir....

    Somut davada, takip dayanağı 19/11/2018 tanzim 19/11/2019 vade tarihli bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı tarafından da borçlunun tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından yetki şartı geçersiz ise de; senette tanzim yeri Çaycuma olarak belirtildiğinden, Çaycuma icra Müdürlükleri yetkili olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. O halde Mahkemece Çaycuma İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya itirazı hakkında inceleme yapılması bir karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/(1)-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

    Öte yandan; borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, borca ve imzaya itirazın yanısıra yetki itirazında da bulunduğu görülmektedir. İİK'nın 169/a-1. maddesinin son cümlesine göre ise; icra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Bu nedenle borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez ( Yargıtay 12. HD'nin 25.11.2021 tarihli, 2021/4536 E, 2021/10681 K. sayılı içtihadı)....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin süresi içerisinde senetlerdeki imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, imzaların müvekkiline ait olmadığını, İlk Derece Mahkemesine bilirkişi tarafından sunulan raporun hatalı olduğunu, senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını ve bu nedenle dosyanın ATK' ya gönderilmesini talep ettiğini, ancak İlk Derece Mahkemesinin müvekkilinin bu itirazlarını değerlendirmeden sadece faiz incelemesi için dosyayı ek rapor aldırılmak üzere dosyayı bilirkişiye gönderdiğini, 12. 07.2021 tarihli bilirkişi raporunda sadece faize yönelik hesaplama yapılmış olup müvekkilinin asıl itirazı olan imzaya itiraz hususunun değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkilinin abisinin söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve İstanbul 18....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/553 ESAS 2022/560 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili 11/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; " Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2021/89240 esas sayılı dosyasından müvekkiline 11/10/2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takibe konu olan senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, icra dosyasındaki alacaklı tarafın müvekkilinin borçlusu olduğunu, borçtan kurtulmak adına sahte senet düzenlediğini, senedin tanzim tarihi olan 15/08/2021 tarihinde müvekkilinin Elazığ ilinde olduğunu, buna ilişkin resmi belgelerin bulunduğunu ayrıca müvekkilinin ikamet adresinin...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı - borçlunun, dosyada birbiriyle uyuşan iki uzman kurum tarafından verilmiş rapor olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu raporuna da itiraz ettiğini ve dosyanın tekrar Adli Tıp Kurumuna veya Polis Enstitüsüne gönderilmesini istediğini, yerel mahkemenin davacının itirazlarını reddettiğini, ancak hükümde davacıların imzaya itirazlarının kabulüne karar verdiğini, yerel mahkemece verilen karar hukuka aykırı olup, bozulması gerektiğini, zira yerel mahkeme kararının gerekçesinde yazılan Yargıtay kararında geçen olayla dosyanın hiçbir alakası olmadığını, dosyada birbiri ile uyuşan davacı aleyhine iki rapor olduğu için davacının ikinci rapora da itiraz ettiğini, imzaya itiraz davasında ispat yükünün alacaklıda olduğunu, ancak alacaklının ispatını ancak bilirkişi raporları ile yapabileceğini, yerel mahkemenin davayı kabulünün gerekçesini gösteremediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    İİK'nun 170/3. maddesine göre, icra mahkemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte ikinci fıkraya göre takip durdurulmuşsa, borçlunun tazminata ve para cezasına mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş ve bu kararın uygulanmış olması yeterli olup, yargılanma sırasında kaldırılmış olmasının sonuca etkisi yoktur. Somut olayda, borçlunun imzaya itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Bu durumda borçlunun imzaya itirazı reddedildiğine ve takip geçici olarak durdurulduğuna göre borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      Davalı vekili 21.12.2020 tarihli duruşmada, davacı vekilinin bildirdiği bankalara müzekkere yazılarak davacı şirketin çek keşide etmek için biri veya birilerine vekaletname veya yetki verip vermediği hususunun sorulmasını talep etmiş, Mahkeme duruşmada davalı vekilinin bankalara müzekkere yazılması talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, imza incelemesi yönünden borçlu şirket yetkilisi tarafından vekalet verilen şahıslar olup olmadığı ve imzanın bu şahıslarca atılıp atılmadığı hususu imzaya itiraz davasında sonuca etkili bir talep olduğundan Mahkemece bu husus araştırılmadan karar verilmesi isabetsizdir....

      UYAP Entegrasyonu