e karşı yapılan icra takibi için geçerli olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın yeniden görülerek itirazın iptali ile takibe devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Dava, davalı şirkete temlik eden tarafından kullandırılan araç kredisi nedeniyle imzalanan 07.03.2012 tarihli kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından borçlu şirket ve kefili aleyhine başlatılan icra takibinde, ... tarafından kendisi adına borca itiraz ile birlikte Antalyada ikamet ettiğinden bahisle icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, diğer davalı asıl borçlu şirket bakımından ise sadece borca itiraz edilmiştir. İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından birisi de, takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasıdır....
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. ). Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK'nun 1472.maddesi gereğince sigortalısına halef olan davacı tarafından rücuen tazminat talebiyle davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafın süresinde yetki ve borca itirazı üzerine, İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır. İİK 67/1.maddesine göre "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." Davalı vekili icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde hem yetkiye ve hem de borca itiraz etmiş, davalının adresinin -- olduğunu belirterek --------yetkili olduğunu ileri sürmüştür. Ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarındandır. Geçerli bir icra takibinden söz edilebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması gerekir....
İcra Dairesinin 2020/2739 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının bu icra takibine haksız yere itirazda bulunması sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun icra takibini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve faiziyle birlikte devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARININ ÖZETİ Kdz. Ereğli 3....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK'nın genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir....
Mahkemece, Edremit İcra Dairesinin yetkisine itiraz edilmeden kesinleştiği ve iş bu davaya bakma yetkisinin Edremit Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğundan geçerli icra takibi bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalıya ödenen tazminatın istirdatı için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ..., Edremit 2.İcra Müdürlüğü’nün 2011/339 sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı itirazın iptali istemi ile açılan davada Edremit 1. Asliye Hukuk mahkemesi, HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yetkili İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş ve bu karar da 11.07.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....
Dava konusu icra takip dosyasında yer alan davalının 16/11/2020 havale tarihli itiraz dilekçesinde "Takip borçlularının tarafımda doğmuş belirtilen miktar kadar alacağı bulunmamaktadır. Adıma açılan aynı alacaklı bankadaki tüm hesaplarımın incelenmesi ve ödenen meblağların (birçok ödeme yapıldığından) düşümü sonucu adıma başlatılan takibin toplam borcunun bu kadar fahiş olması imkansız olacağından yani bu kadar çok çıkmayacağından borca itiraz ediyorum. Yukarıda açıklanan nedenlerle ödeme emrindeki alacağa itiraz ediyorum. İtirazımın kabulüne karar verilmesini talep ederim." ibarelerini kullanmak suretiyle icra takibine konu borca kısmi itirazda bulunmuştur. İİK'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davalarında yapılan icra takibinde usulüne uygun olarak borca itiraz edilmiş olması dava şartıdır. İcra takibinde borca itirazın süresi ve şekli İİK'nun 62. maddesinde düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün takibe konu alacak ile ilgili yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Saim Üstündağ, İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 )....
içerisine ilk olarak sunulan borca itiraz dilekçesi, davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 19:58 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderilen borca itiraz dilekçesi olup ilgili borca itiraz dilekçesinde herhangi bir yetki itirazı bulunmamakta olup yalnızca borca itiraz edildiği,dosya içerisine sunulan ikinci borca itiraz dilekçesi davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 20:18 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderildiği,ilgili borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, dilekçe üzerinde Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği,ancak dilekçede açıkça yetkili icra dairesinin gösterilmemiş, belirtilmemiş olduğunu, bu durum karşısında İİK madde 50 gereği para borçları için takip hususunda HMK da yer alan yetkiye dair hükümler kıyas yoluyla uygulanmakta olup HMK madde 19 kapsamında yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeye/daireyi açıkça belirtmek zorunda olduğunu,somut...