İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, müvekkillerinin yerleşim yerinin ... olduğunu belirterek, yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haiz kararının çek ve ... sözleşmesi ile alacak bildirim formu ve faturaya dayalı olarak verildiğini, çekin keşide yeri .... ve muhatap bankanın da ... olması nedeniyle çeke göre mahkemenin yetkili olmadığı, ancak .... sözleşmesindeki yetki şartının bu sözleşmenin tarafı olan .... İnş. Ltd. Şti'ni bağlayacağı, sözleşmeye kefil olan ve aynı zamanda çekte ciranta konumunda bulunan ... bakımından ise HMK'nun 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesinin tacir sıfatının bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle itiraz eden borçlu ... bakımından yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına, diğer borçlular yönünden yetki itirazının sözleşmedeki yetki şartı nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....
Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir: “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.)...
Bu nedenle öncelikle itirazın iptali davasında özel bir yetki şartı kuralı getirilip getirilmediği üzerinde durulması gerekmektedir. Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....
İhtiyati haciz isteyen vekili; İtiraz eden vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, İİK'nın 265. maddesinde itiraz sebeplerinin tek tek sayıldığını, borçlunun imzaya itirazı hususunun bu maddede sayılmadığını savunarak itirazın reddini istemiştir....
Davalının cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği, sadece mahkemenin yetkisine itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK.67 maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının takibin yapıldığı icra dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalının yetki itirazının kabul edilerek mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi, "... icra takibi yetkisiz bir icra dairesinde yapılmış olup da, borçlu ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamışsa, bununla icra dairesinin ve İcra Mahkemesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de bunun İtirazın İptali davasının görüleceği mahkemenin yetkisine bir etkisi yoktur. Yani bu halde, alacaklı aslında yetkisiz olan İcra Dairesi'nin bulunduğu yer mahkemesinde itirazın iptali davası açamaz; açarsa borçlu, mahkemenin yetkisine itiraz edebileceği..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... (...) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise "...davalının icra takibinde yetki itirazında bulunmayıp ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yetkiye itiraz ettikleri, böylelikle icra dairesinin yetkisini zımnen kabul ettikleri, İİK'nın 50. madddesi uyarınca itirazın iptali davasını görmeye yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı ... 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda, işkoluna itiraz davalarının, yetki tespiti talebinden önce açılmış olması nedeniyle; bu davaların sonucu beklenip, işyerinin ait olduğu işkolu kesinleşmeden yetki tespiti yapılmasının hatalı olduğunu savunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, bakanlığın 6356 sayılı Kanun uyarınca toplu iş sözleşmesi için olumlu yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. Yargılama konusu uyuşmazlık; yetki tespiti başvurusundan önce açılan işkolu tespitine itiraz davasının sonucunun beklenmeden; bakanlığın yetki tespitinde bulunmasının yerinde olup olmadığı ve buna istinaden açılan yetki tespit davası açısından; işkolu tespitine itiraz davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, bononun teminat olarak verildiğini, tanzim tarihi sonradan eklenen bononun kambiyo senedi vasfını yitirdiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, bonoda bulunan yetki kaydı nedeniyle yetki itirazının, İİK.nun 265.maddesi kapsamında olmadığından diğer itirazların reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili kararı temyiz etmiştir....
Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K.). Ancak mahkemece icra dairesinin yetkisine vaki itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığı denetlenmemiştir. Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir....
Tüketici Mahkemesi ise; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı ile ile davalı arasında bulunan abonelik sözleşmesine istinaden, davacının, hizmet bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili için, ... 24.İcra Müdürlüğünün 2011/ 7282 esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatması ve davalının süresinde borca itiraz etmesi üzerine, ......