Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...

Bunun üzerine borçlu vekili, yetkiye, zamanaşımına ve borcun esasına itiraz etmiştir. İİK' nun 156/3 ncü maddesi gereğince, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse alacaklı bu itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini ticaret mahkemesinden isteyebilir. İİK’nun 154’ncü maddesine göre,iflas yolu ile takipte yetkili mercii, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir.Ancak,icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından taraflar yetki sözleşmesi ile başka bir yer icra dairesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilir.İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde,iflas davasının kaldırılmasına bakan mahkemenin öncelikle bu yetki itirazını inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. İcra dairesinin yetkili olmadığı anlaşılır ise iflas davasının, salt icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilir....

    İtirazın iptali davasının koşullarından biri yetkili icra dairesinde takip yapılıp ödeme emri gönderilmesi ve bu ödeme emrine borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi ve yetkili İcra Müdürlüğü tarafından usulüne uygun durma kararının verilmesidir. Somut olayda davacı ...,davalıya ait işyerinde çıkan yangının dava dışı sigortalı işyerine sıçraması sonucunda burada meydana gelen maddi zararı sigortalısına ödemiş buna mukabil,davalı hakkında rücuen tazminata yönelik ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/60996E sayılı dosyasından icra takibi başlatmıştır. Borçlu-davalı söz konusu takipte yetki ve borca itiraz etmiş, alacaklı vekilince yetki itirazı kabul edilmiş, ve dosyanın yetkili Kahramanmaraş İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak boçlunun işbu ödeme emrine itirazı olmadığı halde, yetkisiz ......

      Hal böyle iken ödeme emri çıkartılmamış ve borçlunun Akçakoca İcra Memurluğu'na gelen dosyaya itiraz edip etmeyeceği belirlenmeden bu dava açılmıştır. İİK'nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptâli davası açılabilmesi için geçerli bir takip ve ödeme emrine itiraz edilmiş olması gerekir. Bu husus bir yıl içinde davanın açılıp açılmadığının denetlenebilmesi için de gereklidir. Öte yandan davanın alacak davası olduğu da açıklanmamıştır. Bu durumda itirazın iptâli davasının şartları oluşmadığından, davanın reddine karar verilmelidir. Bu konu üzerinde durulmadan davanın esasının karara bağlanması yerinde olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 2.nolu bentte açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.bent gereğince sair temyiz itirazlarının reddine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yetki kurallarının, dar ve özel anlamda kamu düzenine ilişkin hükümlerden olduğu, idari işlemlerin en önemli unsurları arasında yer aldığı, yetki unsurundaki sakatlıkların sonradan verilecek onay ya da izinle giderilemeyeceği, bu nedenle idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda bulunduğu ve yetki kurallarının dar yorum ve uygulama yöntemlerine bağlı tutulması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. Dar anlamda yetki unsuru denilen karar alma yeteneği; konu, yer ve zaman itibariyle, Anayasa ve yasalarla, belli organ, makam ve kamu görevlilerine tanınmış bir güçtür. Yetki devrinin hukuken geçerli olabilmesi, böyle bir yetkinin daha önce kanunda açıkça öngörülmüş bulunmasına bağlıdır. Ancak, kamu hukukunda yetkiler; ait olduğu organ, makam ve görevlilere bizzat kullanılmak üzere verildiğinden, yetki devri istisnai durumlarda söz konusudur....

          - KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....

            . - K A R A R - Davacı vekili; davalının borcuna karşılık müvekkiline verdiği çek bedelini ödememesi üzerine başlatılan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu çekin işlem yerinin Bursa olduğunu savunarak davanın yetkisizlik nedeniyle reddini istemiştir. Mahkemece; davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kabulü gerektiği, çekin işlem yerinin Bursa olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile davanın yetki nedeni ile reddine, süresi içerisinde müracaat edildiğinde dosyanın yetkili Bursa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....

                Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu yetki itirazını kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir. Bu itirazında yetkili icra dairesini de doğru şekilde göstermek zorundadır. Somut olayda davalı borçlu kendisine ödeme emri tebliği üzerine kendisince yetkili gördüğü icra dairesini göstererek yetki itirazında bulunması gerekirken, iki ayrı icra dairesini yetkili olarak gösterip yetki itirazında bulunmuş olmasının, usulüne uygun yapılmış yetki itirazı olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu