İhtiyati hacze itiraz eden vekili, çekin keşide yerinin ve borçlunun yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, ödeme emrine yetki itirazında bulunulması nedeniyle Gebze İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verildiğinden, ihtiyati hacze itirazın konusuz kaldığı belirtilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, kararı temyiz etmiştir. Bu istemin (önceki kararın kesin olarak verilmesinden dolayı) kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi üzerine de temyiz isteminin reddine ilişkin kararı temyiz etmiştir. Mahkeme kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları kanunla belirlenmiştir. Kanun yolu açık olan bir kararın mahkeme tarafından kesin olarak verilmesi, kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez....
İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, borçlunun 26.06.2015 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğüne yaptığı başvuruda; takip dayanağı 26.02.2015 tarihli kira sözleşmesi ve 30.05.2015 tarihli tahliye taahhütnamesi ile altındaki imzaya süresi içinde itiraz ettiği anlaşılmıştır....
- KARAR - Davacı vekili, davacı tarafça davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilerek davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takibe ödeme iddiasıyla borca itiraz ettiğini, davalının asıl alacak miktarını ödediğini ancak ferilerini ödemediğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının davacıya borç miktarını ödediğini, borcun ödendiği tarihte ortada geçerli bir takibin olmadığını, bu nedenle borcun ferilerinin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....
İcra Müdürlüğü olması sebebiyle davacı şirket yönünden yetki itirazının reddine karar verilmesi ise yerinde olduğu anlaşılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale İcra Müdürlüğünün 2020/34019 esas sayılı takip dosyasına yetki itirazı, husumet itirazı ve ödeme emrine itiraz ile ilgili taleplerinin reddedildiğini, takibe İİK. 'nun 65. Madde gereği Ankara'da yapılan tebligatın pandemi nedeniyle Ankara'da bulunmamaları sebebiyle ulaşmadığını ve gecikmiş itiraz ve yetki itirazlarının reddedildiğini, takibin devamına karar verildiğini, yetki itirazları konusunda karar tesis edilmemesinin yasaya açıkça aykırı olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte yetkili icra dairesinin gayrimenkulün İstanbul / Pendik'de olması sebebiyle İstanbul İcra Müdürlüklerinden Pendik İcra Müdürlüğünün görevli ve yetkili olduğunu, yetki konusunun resen gözetilmesi gereken bir durum olduğunu, HMK....
Davalı borçlu, ilk takibin yapıldığı ve yetki itirazında bulunduğu icra müdürlüğüne parça parça ve ana parayı karşılayacak miktarda ödeme yapmıştır. Alacaklı, ilk icra dosyasına yapılan yetki itirazını benimseyerek dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunmuş ve yetkili icra müdürlüğünden çıkarılan ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmiştir. Davacı tarafından açılan itirazın iptali davası bu ikinci ödeme emrine yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece bir hesap bilirkişisine başvurulmadan sonuca gidilmiş ise de bu doğru olmadığı gibi hesaplamanın nasıl yapıldığı da gösterilmemiş ve anlaşılamamıştır....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine süresi içinde yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin adresinin Karataş/Adana olduğunu, tebliğ yapılan adresinde Adana olduğunu, bonoda İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de HMK 17 hükmünün sadece tacirler yönünden geçerli olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığı için yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yetkili icra dairesini Karataş İcra Dairesi olduğunu belirterek, davanın kabulüne, İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, Karataş İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 09/01/2020 gün, 2019/967 E, 2020/19 K sayılı kararla "Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 7....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/5852 Esas sayılı dosyasında toplam 1.000.000,00 Euro alacağın tahsili için takip yapıldığı ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında imzalanan ve dava dışı ... Elektrik Elektronik Makine İnşaat ve Malzeme Tur Oto. Deniz Araçları San. Ve Tic. A.Ş' nin hisse devrine ilişkin 12/07/2016 tarihli anonim şirket pay satış ve devir sözleşmesinden dolayı davacının alacağının olup olmadığı, harcı eksik yatırılıp yatırılmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, yabancı para alacağının Türk Lirasına uyarlanıp uyarlanmamasının gerekmediği, takip tarihi itibariyle varsa davacının alacak miktarı konusundan kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki Yetki başlıklı 14. Maddesinin 2....
nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz. Bu bakımdan yerel mahkemece davalı tarafından yetki şartı ileri sürülmediği halde münhasır yetki şartı kesin yetki şartı olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....