Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır(HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E., 2002/208 K.; 25.04.2018 gün ve 2017/19- 902 E., 2018/973 K.). Ancak mahkemece icra dairesinin yetkisine vaki itiraz hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ve yetki itirazının usulüne uygun olup olmadığı denetlenmemiştir. Bununla birlikte icra takibine itiraz edilirken yetkiye de itiraz edilmiş, fakat yetkili icra dairesi gösterilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz usulüne uygun olmayıp, yerinde değildir. Bunun yanı sıra Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 50 nci maddesi, icra dairelerinin yetkisini düzenlemiştir. İtirazın iptali davası için İİK'nda özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir....
Davalı vekili icra takip dosyasında süresinde ibraz ettiği ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, yine süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairelerinde takip yapılması 6100 sy. HMK'nın 114/2. maddesi hükmü uyarınca dava şartı niteliğinde olup mahkemece İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. (bkz. Aynı doğrultuda Yrg. HGK'nun 28.03.2001 tarihli ve 2001/19-267 E.-2001/311 K. sy. kararı) Dava şartı aleyhe bozma yasağının istisnalarından biridir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin mahkemenin kendi yetkisine yönelik itiraz incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 16.09.2015 ününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....
Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır. Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir....
Eldeki davada icra takibine karşı sunulan itiraz dilekçesinde sadece icra dairesinin yetkisinine itiraz edilmiş olması sebebiyle İcra Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla HMK'nın 114. ve 115/2 maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2019/676 ESAS - 2021/2133 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine takip başlatıldığını, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Gebze mahkemeleri olduğunu, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yetkisiz mahkemede ikame edilen davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, dava 6100 sayılı HMK uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalıların yerleşim yeri mahkemesinde açılmasının gerektiğini, davalı müvekkili şirketin adresi Küçükçekmece olduğunu ve yetkili mahkeme Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, İstanbul mahkemeleri, davalı şirket için yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle, iş bu davaya öncelikle yetki yönünden itiraz ettiklerini, davacı yanın dilekçesinde belirttiği borç tutarında mutabakat sağlanamadığını, bu uyuşmazlıklar giderilmeden, davacı yan icra takibine başladığını, doğal olarak müvekkili şirket, mutabık kalmadığı bedelden dolayı başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde, yukarıda açıklanan uyuşmazlık daha net anlaşılacağını, işbu uyuşmazlık, bilirkişi incelemesine muhtaç olduğunu, bu nedenlerle, işbu davayı kabul etmediklerini ve reddini talep ettiklerini...
Maddesinde tacirler arasında yetki sözleşmesinin düzenlenmesine cevaz verildiği, her iki taraf da tacir olduğundan yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, somut uyuşmazlığın sözleşmeden ve fatıradan kaynaklanması nedeniyle kesin yetki halinin mevcut olmadığı görülmektedir. Bu doğrultuda davacı tarafından iş bu davanın yalnızca yetki sözleşmesinde kararlaştırılan görevli ve yetkili İstanbul Ticaret Mahkemelerinde açılabileceği kanaatine varılarak, davaya bakmaya mahkememiz yetkili olmadığından HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra takibine 12/03/2002 tarihinde itiraz ettiği, davanın ise 29/06/2010 tarihinde açılmakla itirazın öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, fener ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Oysa İİK'nun 67/1. madde hükmünde açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (harici öğrenme vs.) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2. maddesi de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Somut olayda ise ödeme emrine itiraz davacı alacaklıya tebliğ edilmemiştir....
Mahkemece, dosya kapsamına göre icra takip dosyasının öncelikle icra dairesinin yetkisi yönü ile incelendiği, davalıların süresinde icra dairesinin yetkisine usulüne uygun itirazda bulunmuş olduğu, icra dairesinin yetkisine dair mevzuat incelendiğinde davalıların yetki itirazında haklı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafca temyiz edilmiştir. 1-Dava, vekalet ücret alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalılar, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK'nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğü'nün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır....