Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu esasa göre; mahkemece yapılması gereken, el atmanın önlenmesi ve kal istenen yerlere ilişkin değerleri yeniden keşif yaparak bilirkişi marifeti ile ayrı ayrı hesaplayıp bu değerlerin toplamının dava değerini oluşturduğu nazara alınarak, davanın açıldığı 13.12.2005 tarihi itibari ile Sulh/Asliye Hukuk görev sınırı olan 5.000 TL’yi de gözetmek suretiyle, görevli olup olmadığı hususunu belirlemek, sonucuna göre davanın esası hakkında karar vermek iken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, kal isteminin reddine dair verilen 01.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, paydaşı olduğu 32 parsel sayılı taşınmaza davalının ev ve ahır yapmak yoluyla elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binaların kal’ini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, kal isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

      Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini isteyebilir. Mahkemece her ne kadar davalı tarafça davaya konu taşınmazların davacı yanca kullanılması isteğinin engellendiğine dair dosyaya delil yansımadığından bahisle elatmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmişse de, paydaşlar arası ecrimisil ve elatmanın önlenmesi davasında ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmişken, elatmanın önlenmesi talebinin reddi doğru olmayıp, bizatihi dava açılmasıyla elatmanın önlenmesi talebinde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ecrimisil ve yıkım isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, kayden maliki bulundukları 4769 ada 5 sayılı imar parseline davalıya ait yapıların tecavüzlü olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemişler, yargılama sırasında oturumlardaki beyanlarında yıkıma da karar verilmesini istemişlerdir....

          Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; yıkım isteği elatmanın önlenmesi isteğini kapsar ise de elatmanın önlenmesi isteği yıkım isteğini kapsamaz. O hâlde; davada yıkım isteği olmadığı halde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi gözardı edilerek istek aşılmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin yıkım isteğini de kapsadığı gerekçesiyle yıkıma da karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün ((6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlere elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil, karşı davada zorunlu onarımlar için yapılan harcamaların tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Asıl davada 24.09.2002, 06.07.2004 ve 28.10.2004 tarihli oturumlarda gelen olmadığı için dosya işlemden kaldırılmış ve yine sırasıyla 13.12.2002, 19.7.2004 ve 01.12.2004 günleri yenileme dilekçeleri verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.4.2004 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile köy boşluğu olduğu iddia edilen yere davalı tarafça ev yapıldığı belirtilmek suretiyle elatmanın önlenmesi istenmiş, mahkemece köy orta malı nitelikli yerlerin koruması ve kollanması görevinin köy tüzel kişiliğine ait olduğu, bu yerler hakkında köyde oturan diğer kişilerin koruma amaçlı dava açamayacakları nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmiştir.Köy boşluklarının mülkiyeti hazineye, yararlanma hakkı köy tüzel kişiliğine ait ise de harman yeri, mera, otlak sulak...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 07.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mülkiyeti davacıya ait olduğu ileri sürülen 18 ada içerisindeki 33, 34 ve 35 parselleri davalıların sürmek suretiyle elattıkları iddiası ile açılmıştır. Dilekçede dava değeri olarak 1500 YTL bildirilmiştir. Keşif yerinde belirlenen fiili duruma göre davalıların davacıya ait taşınmazlardan herhangibir yer kullanmadığı anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlere elatmanın önlenmesi, projeye aykırı inşaatın kal'i ve eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-HUMK.nun 388 ve 389. maddeleri hükümlerine göre mahkeme kararının hüküm sonucu kısmında istek sonuçlarından herbiri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde açıkça gösterilmesi gerekir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; anayapının ortak yer niteliğindeki bodrum katına davalının kaynanasını oturtarak kendisinin bu yere kömür ve odun koymasını dolayısıyla buradan yararlanmasının engellendiğini ileri sürerek sözü edilen müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde dava konusu bodrum katın yer aldığı 388 ada 35 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki anayapıda kat irtifakının kurulmuş olduğu, bu taşınmazda davacı ... ile davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu