"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi, proje dışı yapılan inşaatların ve terasa çıkışı engelleyen ... kapıların kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılardan ...'ın Avukat ... ye vermiş olduğu vekaletnamenin temin edilip dosya içerisine konulmasından, temin edilemezse mahkeme kararı ve davalılar vekilinin temyiz dilekçesi adı geçen davacıya tebliğ edilerek temyiz ve cevap süresinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 4.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 30.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, mülkiyet hakkına dayanan elatmanın önlenmesi ve bağımsız bölümün projesine uygun eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Karar sulh hukuk mahkemesinden verilmiştir. Uyuşmazlık kat mülkiyetli anataşınmazın bitişik iki ayrı bağımsız bölümü arasındadır. Ortak yerlere herhangi bir müdahale yapılmadığı için olaya Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerini uygulamak mümkün değildir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda, taşınmazı kullanan malikten diğer maliklerin ecrimisil talep edebilmesi için, taşınmazdan yararlanma iradelerini karşı tarafa iletmiş olmaları gerekir. Paydaş olmayanlar arasında ise, intifadan men şartı aranmaz. Davacının talebi elatmanın önlenmesine yönelik olup davalı da üçüncü kişi konumundadır. Davacının ihtar göndermeksizin de bu davayı açması mümkündür. Her ne kadar mahkemece davalının dava konusu ekilen yerlere yönelik olarak müdahaleyi sona erdirmeye hazır olduğu ancak davacının sulhe yanaşmadığı gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine yönelik karar verilmişse de, davalının dava konusu vakayı kabul etmesi davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlere müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Ecrimisil davası yönünden temyize konu miktar 1.540 TL yi geçmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemi ile açılmıştır. Davalı, çekişme konusu bölümün öteden beri geçit yeri olarak kullandığını, geçit hakkı tesisi için dava açtığını, lehine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 20.2.2007 tarihli krokide A ve B harfli yerlere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekil, dava konusu 170 ada 155 parsel sayılı yaylada davacı ve davalının evleri bulunduğunu, davalının, davacının yayladaki daha önce geçmekte olduğu yolun önüne duvar örmek suretiyle geçişini engellediğini öne sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle dava açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu malı niteliğinde olan bu tür yerlere ilişkin elatmanın önlenmesi ve kal davalarında başlangıçta doğru hasım belirlenerek dava açılması gerekir. Bir başka anlatımla müdahaleyi kim yapmışsa husumet ona yöneltilmelidir. Ancak, elatan kişi o yerden elini çekmiş sonradan malik veya kiracılık sıfatıyla diğeri elatmaya devam etmiş ise müdahale devam etmektedir. Kaldı ki dava konusu alanın bitişiğindeki otelin bulunduğu yerle ilgili tartışmalı bir husus yoktur, ihtilaf kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kalan tesislerden kaynaklanmaktadır....
Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirmeye ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Köy Tüzelkişiliğine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre davalının, davacının zilyetliğine veya ortak alan olduğu iddia edilen yerlere yönelik bir tecavüzü söz konusu değildir. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....