Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan ortak yerlere elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/175 E. - 258 K. sayılı kararının taraflara tebliğ edilip kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 22/2. (1086 sayılı HUMK m. 25/II) maddesi uyarınca "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi, meskene dönüştürme, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi ve tahliye istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesi davalı ...'in Nazilli Vergi Dairesi Müdürlüğünce bildirilen adresine tebliğe çıkartılmış ise de davalının Almanya'da işçi olduğu ve yeni adresinin bilinmediğinden bahisle iade edilmesi üzerine dava dilekçesi ve mahkeme kararı aynı adreste Tebligat Yasasının 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi muhataba daha önce aynı adreste yasaya uygun bir tebligat yapılmış olması koşuluna bağlı olup, bu koşul gerçekleşmemiş olduğundan mahkeme kararının tebliğ işlemi geçerli değildir. Bu nedenle davalı ...'...
Orman Yönetimi, çekişmeli yerin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümlerine ait tapunun iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli parselin bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 196.82 m² ve (B2) harfi ile gösterilen 103.53 m² bölümlerine ait tapu kaydının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, bu yerlere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.8.2003 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumetten reddine dair verilen 4.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma isteğine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti Devlete ait olan yerlere ilişkin davaları Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan Köy tüzelkişilikleri ve Belediyelerin de dava açma hakları vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.6.2000 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yayla yerine elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı ... uyuşmazlık konusu yaylanın Toprak Tevzi Komisyonunca Kargın köyüne tahsis edildiğini, tahsisin özel siciline işlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1102 parsel sayısı ile belirtmesi mera olarak nitelendirilen taşınmazda davanın tarafları müşterek yararlandığından davalının müşterek yararlanmaya karşı çıkardığı muarazanın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı ......
Hukuk Dairesince dava değerinin talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu istek yönünden bir açıklama yaptırılmadığı, keşfen elatılan kısmın değerinin saptanmadığı, bu şekilde harç tamamlatılmadan hüküm tesis edildiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrası Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; bozma öncesi yapılan yargılamadaki gerekçe aynen alınarak yine davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
Afyonkarahisar 3 Asliye Hukuk Mahkemesi ise; dava dilekçesinde ve ihtarnamede taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu, davalının taşınmazın ortak alanı olan pasaj içine eşyalarını koyarak ortak alanın kullanımını engellediğinden bahisle müdahalenin meni talep edildiği, dolayısıyla kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda ortak yerlere el atmanın önlenmesi Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında olmakla uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle el atmanın önlenmesi yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda ortak yerlere el atmanın önlenmesi Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında olup HMK 4. Maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde olduğu ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, Afyonkarahisar 2 Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nın 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....
.- 2017/9508 K. sayılı kararı ile ecrimisil istemi yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması, ortak yerlere yapılan el atmanın önlenmesi yönünden ise eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, ecrimisil istemi yönünden tefrik kararı verilmiş, ortak yerlere yapılan elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 4675 ve 4676 parsel sayılı taşınmazlara ve lehine geçit hakkı tesis edilen yere davalının ağaç dikmek suretiyle haksız müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, dava konusu taşınmazlara müdahalesi olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davalının diktiği ağaçların davacıya ait 4675 ve 4676 parseller içinde kalmadığı, anılan yerlere davalının haksız eylem nitelikli elatma olgusu bulunmadığı belirlenerek, bu taşınmazlara yönelik davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....