Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dokuz üyesi bulunan davacı kooperatifte, sekiz aracın çalışmasına izin verilmiş olmakla, davacı kooperatif tarafından çalışmasına izin verilecek üyenin belirlenmesi ve hangi üyenin üyelikten çıkartılacağına karar verilmesi talep edilmiş ise de, kooperatif anasözleşmesinin .... maddesinde ortaklıktan çıkarma hükümleri belli olup, bu hususta kooperatif yönetim kurulunun yetkili olduğu, herhangi bir sebep belirtilmeksizin ve ortada bir yönetim kurulu kararı olmadan mahkemenin üyelerden birinin çıkarılması konusunda karar merci olmayıp bu görevin açıkça kooperatif yönetim kurulunda olduğu, yönetim kurulunca bir karar verilmesi halinde bunun iptali talebi ile dava açılması halinde bunun yargılama konusu yapılabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı kooperatif temsilcisi .... ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir....
Bu nedenle davalı tarafından sunulan yıllık izin kullanımına dair belgeler davacıya gösterilerek altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, belge içeriklerinin doğru olup olmadığı sorularak yıllık izin alacağı hususunda yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca davalının delil sunma süresinden sonra sunmuş olduğu belgeler nedeniyle varsa sebep olduğu yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği de unutulmamalıdır. Yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedeni yapılmıştır. Öte yandan davalının harçtan muaf olmadığının da dikkate alınmaması hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 22/08/2022 tarihli raporda; davacı tarafından defterlerinin yerini tespit etmeye yönelik şirket yönetim kurulu üyelerine ve üçüncü kişilere farklı tarihlerde ihtarname gönderdiği ancak defterlerin yerini tespit edemediği, Eski Türk Ticaret Kanunu göre Karar Defteri Yeni Türk Ticaret Kanununa göre Pay Defteri ve Yönetim Kurulu Defteri ve Genel Kurul Toplantı ve Müzekkere Defteri ticari defterlerin saklanması ve kullanılması hükümlerine tabi olduğu 19.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 28502 sayılı Ticari Defterlere ilişkin tebliğin 5/3 ve 13/6 maddelerine istinaden; pay defteri (ortaklar pay defteri) karar defterinin (Yönetim Kurulu Karar Defteri) yenilenmesi için yeni defter tasdiklerinin yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, davanın 15 günlük yasal sürede açılmış bulunduğu, yukarıda belirtilen ticari defterlerin zayi olduğuna ilişkin kuvvetli emarelerin bulunduğu, davacı tarafa en son gelen ihtarname 31 Ocak 2022 tarihinde...
İspat yükü üzerinde olan işverenin yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlayabileceği nazara alınarak gerekli araştırma ile yıllık izin alacağına dair bir sonuca ulaşılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Davacı yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve yıllık izin ücreti alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalılar ise davacının yıllık izin alacağının bulunmadığını savunmuştur....
Yüksek mahkemelerin oynaması gereken rol tam da yargı kararlarında doğabilecek içtihat farklılıklarına bir çözüm getirmektir. Bununla birlikte, yeni kabul edilmiş bir yasanın yorumlanmasında olduğu gibi, bazı hallerde içtihadın müstakar hale gelmesinin belirli bir zamana ihtiyaç duyacağı açıktır (AYM, 06.01.2015, B.No: 2013/6932). İçtihat değişikliğinin sürpriz karar yasağı çerçevesinde de değerlendirilmesi gerekir. Sürpriz karar, ilgilinin yargılamanın o ana kadarki seyrine göre, haklı olarak beklemediği, umulmadık bir kararla karşılaşmasıdır. Sürpriz karar yasağı ise, yargılamanın adil ve hakkaniyete uygun şekilde yürütülmesi durumunda tarafların öngöremedikleri bir kararla karşılaşmamalarını ifade eder. Sürpriz karar yasağı, hukukun gelişimine ve yeni şartlara uyarlanmasına engel olacak mutlak bir yasak olarak anlaşılmamalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/11/2021 NUMARASI: 2021/439 Esas 2021/827 Karar DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi VerilmesiKARAR TARİHİ: 09/03/2022 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,müvekkili şirketin Kağıthane İstanbul adresinde faaliyet gösteren tek pay sahipli bir anonim şirketi olduğunu, müvekkili şirketin tutması gereken defterlerin arasında ortaklar pay defterinin de bulunduğunu, 24/06/2021 tarihinde müvekkili şirkete ait ortaklar pay defterinin kaybolduğunun anlaşıldığını beyan ederek müvekkili şirketin faaliyetlerine mevzuata uygun şekilde devam edebilmesi ve müvekkili şirket için yeni ortaklar pay defteri çıkarılabilmesi adına zayi olan ortaklar pay defteri için zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekilinin yıllık izin hususundaki yemin teklifi gereğinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 ve devamı maddeleri uyarınca yerine getirilerek, sonuca göre yıllık izin ücreti alacağı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacı işçinin yıllık izin alacağının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını ve bir kısım kendi isteği ile kullanmadığını, yıllık izin ücreti olarak istenen tazminat miktarının fazla olduğunu, davacının yıllık izin kullanmasına ilişkin işyeri kayıtlarının dosyaya sunulduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının izin kullandığı yılların dışında davacının izin kullandığına dair başkaca bir izin defteri ve eş değer bir belge dosyaya ibraz edilemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, davacı işçinin yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır....
Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda mahkemece beyanının alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 07/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....