Mahkemece, bilirkişi hesaplaması doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, süresi içerisinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir....
Somut olayda; Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda, davacının izin talebine ilişkin olarak yazdığı dilekçede belirtilen 9 günlük süreyi izinli olarak geçirdiği kabul edilerek bakiye 47 günlük izin süresi ve buna bağlı olarak yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmış ise de; davalılarca sunulan cevap dilekçesi ekinde yıllık izin defteri fotokopisi bulunmaktadır ve söz konusu belgeye göre kullanılan izin süreleri bilirkişi tarafından mahsup edilen izin sürelerinden daha fazladır. Mahkemece davalı tarafça sunulan yıllık izin defteri hakkında herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 05.07.2022 tarihli 16019 sayılı ihtarnamesini gönderdiğini, bulunamayan defter ve belgeleri talep ettiğini, tebliğin akıbeti sormak amaçlı 25.07.2022 tarihinde notere başvurduğundan ihtarname tebliğ edilemediğini öğrendiğini, defter ve belgelerin çalındığını veya kaybedildiğini, şirkete ait pay defteri, karar defteri, genel kurul müzakere defteri, 2019 yılına ait yevmiye defteri, 2019 yılına ait envanter defteri, 2019 yılına ait kebir defteri hakkında zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari defterlerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir....
A.Ş tarafından olağanüstü genel kurul neticesinde 26.08.2020 Tarihinde 10146 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde de yayımlanarak yönetime kavuşturulmuş olan şirketin yasal merkezinde yasal defterlere ulaşılamadığı, mahkeme ilamına rağmen eski yönetim tarafından ilgili defterlere ulaşılma hususunda sorumluluklarına yerine getirmedikleri, yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kalmasından dolayı, yeni yönetim tarafından yasal defterlerin NOTER TASDİKİNDEN geçirilerek işlenmeye başlanabilmesi .. A.Ş'nin pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul müzakere ve karar defteri, yevmiye defteri, defteri kebir, envanter ve damga vergisi defterlerinin zayi olduğuna ilişkin karar verilmesini talep etmiştir....
Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.Somut olayda; davalı yanca yıllık izin defteri veya eşdeğer bir belge sunulmamış, bilirkişi raporunda; davacının 6 yılı aşkın çalışması nedeni ile hak kazanmış olduğu yıllık izin ücreti toplam 90 gün üzerinden hesaplanmıştır. Ancak, davacının 6 yılı aşkın çalışma dönemi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. mad. uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacıya bu çalışma dönemi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak, davacının beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bordroda yer alan ödemelerin işçinin banka hesabına yapıldığı savunulmuş olmakla, bu yönde gerekirse ilgili banka kayıtları getirtilmeli ve iş bitimi sebebiyle çıkışların verildiği dönemde yapılan ödemelerin karşılığı olan izin günleri ile çalışma dönemi içine rastlamakla birlikte izinlerin kullandırıldığını gösteren imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile desteklenen izin tahakkukları hesaplamadan düşülmelidir. Diğer yandan yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Her ne kadar davacı işçinin Türkiye'de bulunduğu süre olarak tespit edilen 64 gün yapılan hesaptan tenzil edilmiş ise de, işçinin Türkiye'de bulunduğu bu süre zarfında izin kullandırıldığını gösteren imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge bulunup bulunulmadığı araştırılmadan eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır. " gerekçesiyle bozulmuştur....
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 5 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 70 gün olduğu belirlenmiş ve davacının hiç izin kullanmadığı kabul edilerek karar verilmiştir. Davacının uzun yıllar (5 yıl, 10 ay, 10 gün boyunca) yıllık ücretli izin kullanmadan çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda imzalı yıllık izin defteri de gösterilip beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece bozma öncesi karardaki gerekçeler tekrar edilerek davacının dosya kapsamından iş yerinde her yıl bir hafta izin kullandığı ve böylece tüm çalışma döneminde 48 gün yıllık izin kullandığının anlaşıldığı, hak ettiği izin süresinin ise 128 gün olduğu, davacının kalan 80 günlük izninin kullandırıldığının ispat yükü üzerine düşen işveren tarafından yıllık izin defteri veya davacının imzasına havi bir belge ile ispat edilemediği gerekçesiyle direnme karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından yıllık izinlerin kullandırıldığının imzalı izin defteri ya da eşdeğer bir belge ile ispat edilemediği belirtilmiş ise de, davalı işveren tarafından anılı belgeler dosyaya sunulmuş ayrıca bu husus 21.01.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda da değerlendirilmiştir....
2007 yıllarına ilişkin yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve karar defteri, ortaklık pay defteri ile bunlara ilişkin muhasebe belgeleri hakkında TTK'nın 82. maddesi geregince zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir....
İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır.Yıllık izin ücreti konusunda zamanaşımı süresi fesih tarihinden itibaren 5 yıldır.Somut olayda; davacının kullandırılmayan 14 günlük yıllık izin ücreti hakkının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de dosyaya işverence ibraz edilen yıllık izin defteri ve imzalı yıllık izin talep formlarından davacının 84 gün izin kullandığı çalışma süresine göre kullandırılmayan 46 gün izin hakkının bulunduğu anlaşılmakla eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....