Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 7.1.1994-devam eder şeklinde 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 17.4.2007 tarihinde 600 gün askerlik borçlanması yaptığı ve 29.8.2008 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ve 25 yılı doldurmadığından tahsis talebinin reddedildiği ve 30.6.1998 tarihinde 6 olan basamağını bir üst basamağa yükseltmek için davalı kuruma dilekçe verdiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemenin davacının 12. basamak üzerinden yapmış olduğu askerlik borçlanmasının geçerli olduğuna ilişkin tespit kararı doğrudur. Yaşlılık aylığına gelince: Yaşlılık aylığına ilişkin kararda hata yapıldığı görülmektedir. Davanının yasal dayanağının oluşturan 1479 sayılı Yasa'nın 35 ve geçici 10/2-d maddeleri gereğince davacının kısmi yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için tahsis talebinde bulunması, 15 tam yıl prim ödemesi ve 57 yaşının bitirmiş olması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Davacı, ... sigortasına giriş olan 27.09.1983 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesini ve bu belirleme uyarınca da yaşlılık aylığına hak kazanma süre ve şartlarının tespitini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir....
Ve 83/a ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 93.maddesi hükümleri ve konuya ilişkin Yargıtay kararları dikkate alındığında banka tarafından konulan blokenin geçerli olmadığı, 26/08/2011 tarihinden 27/02/2013 tarihine kadar yatan maaşlardan 18 ayda toplam 9.344,10 TL takip hesabına aktarıldığı anlaşılmakla, ayrıca davacının kişisel haklarına doğrudan saldırı niteliği taşımayan maddi zararları nedeniyle ve yukarıda açıklanan ilkelere ve yasal düzenlemelere göre manevi tazminata ilişkin yasal koşullar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dolayısıyla, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla, açılan ve ıslah edilen davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacının 25 yıl, 48 yaş ve 5225 gün primi ödenmiş sigortalılık şartlarını ikmal ettiği 14.03.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabileceğinin tespitine karar verilmiş ise de; anılan Yasanın 62. maddesindeki “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.” amir hüküm gözetilerek, tahsis şartlarının gerçekleştiği 14.03.2012 tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum’un, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Yurt dışında çalışmağa başlanılan 15.02.1982 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti ile, Türkiye’deki 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında çalışması ve yurtdışı hizmet borçlanması gözetildiğinde, davacının 31.01.2014 tahsis talep tarihinde 506 sayılı Kanunun geçici 81/B-a maddesindeki şartlar oluştuğundan, tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.02.2014 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmesi gerekirken, 31.01.2014 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 01/07/2011 tarihiyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve birikmiş aylıkların faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının tarım bağkur sigortalılık sürelerinin 5400 günü aştığının ve tahsis talep tarihi olan 24.6.2011 tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların ödeme tarihlerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/05/2009 tarihi itibariyle 1479 sayılı kanuna tabi ve 17. basamak üzerinden yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Davacının basamak farkından kaynaklanan prim aslı borcunu 06/03/2012 tarihinde ödediği anlaşıldığından bu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığının bağlanmasına karar verilmesi gerekirken 06/04/2009 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve Yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerde hükmün 1. bendinde yer alan “01/05/2009” tarihinin hükümden çıkartılarak yerine “01/04/2012” tarihinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, 2- Mahkemece verilen hükmün kaldırılması gerektiği, 3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiği, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacıya Kasım/2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 62/1 maddesinde düzenlenmiştir. 62. maddeye göre, (sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra.......Anayasa mahkemesince iptal) yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanacağı hükmü düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ... sigortasına giriş tarihinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti, ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekillice temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Mahkemece bozma kararına uyularak davacının ilk sigortalılık başlangıç tarihinin 18.02.1979 olduğunun tesbitine karar verilmişsede 29.04.2004 tarihli hesap ekstresinden sigortalının 53.34 YTL. prim borcu bulunduğu ve Dairemizin 27.10.2005 tarihli bozma kararında yaşlılık aylığına ilişkin bir bozma nedenide bulunmadığı gerekçesiyle davacının yaşlılık aylığı isteminin reddine karar verilmiştir....