Dava konusu motosiklet, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiştir. 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 1 yıl içerisinde tarafların başka mal rejimi seçtiklerine dair bir açıklama da bulunmamaktadır. 4721 sayılı TMK.nun 236/1. maddesinde, her eş veya mirasçılarının, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı belirtilmektedir. O halde; dava konusu motosiklet yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığına göre, TMK.nun 232 ve 235.maddeleri dikkate alınarak davacının katılma alacağının belirlenmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
S.. aleyhine açılan davanın kabulüne, tarafların evlilik birliği içinde edinilmiş mal olarak davalı adına kayıtlı olan 117 ada 1 parsel üzerindeki A blok 25 nolu bağımsız bölümün katılma alacağı olarak 50.000 TL'nin boşanma tarihi olan 18.12.2006 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 26.2.1998 tarihinde evlenmişler, 18.2.2004 tarihinde davacı tarafından açılan dava sonunda boşanmışlar ve boşanma kararı 18.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.m.218-241) geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 25 nolu bağımsız bölüm 4.4.2003 tarihinde davalı adına edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınmıştır....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma (TMK md. 166/1) kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi uygun görülmemiştir. 2-Davacı kadın tarafından mal rejiminin tasfiyesi talep edilmiş olup mal rejiminin tasfiyesine yönelik bu isteğin incelenebilmesinin; eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkün olduğu, evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde mal rejiminin buna ilişkin davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ereceği (TMK. 225/2). boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesinin yasal olarak mümkün bulunmadığı hususları dikkate alınarak, davacı kadının davasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin tefrik edilip boşanma davasının neticelenmesinin beklenmesi ve oluşacak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekir....
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK md. 222). Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler 24.07.2005 tarihinde evlenmişler, 07.06.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 28.11.2012 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 18.06.2015 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı Kanun'un 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646.maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir....
Davacı dilekçesinde evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığının tasfiyesini isteyerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 300.000 Euro karşılığı alacak talebinde bulunmuş olup, mal ayrılığı rejimi döneminde ya da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mal varlığı hususunda bir ayrım yapmamıştır. O halde; davacının isteği gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu, gerekse yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mal varlığının tasfiyesine ilişkin olup mahkemece dava doğru olarak nitelendirilmemiştir....
Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Somut olaya gelince; eşler, 22.09.1989 tarihinde evlenmiş, 30.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 14.10.2009 kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1)....
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 156 ada 45 parselde 1/6 arsa paylı 5 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 24.4.2003 tarihinde satış suretiyle ½’şer paylarla taraflar üzerine tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 01.03.2003 tarihinde evlendikleri, 05.02.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 06.02.2008 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu, TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları, eşler arasındaki mal rejiminin TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erdiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 2013/105 Esas 2013/192 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, TMK.nun 225. maddesinin "mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği tarihin 10.09.2013 olduğunu, TMK.nun 235. maddesine göre de "mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.", İstanbul Anadolu 17....