Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Bu itibarla; tarafların boşanmalarına ilişkin mahkemenin 6/11/2018 tarih, 2018/437 Esas 2018/656 Karar sayılı kararının henüz kesinleşmediği, kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11....

Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı m. TKM 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 119 ada 71 parsel 8 nolu bağımsız bölüm, her ne kadar tapuda satış yoluyla 30.12.2003 tarihinde davalı adına edinilmiş gözüküyor ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden taşınmazın S.S. Irmak Konut Yapı Kooperatifi üyeliği ile edinildiği, davalının tam olarak tespit edilemese de 01.01.2002' den önce üyeliğinin başladığı anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 13.02.1997 tarihinde evlendikleri, 28.03.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 28.04.2010 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliğinin son bulduğu görülmüştür. 4721 sayılı TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağına, taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacakları tartışmasızdır. Öncelikle, dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemelerce doğrudan doğruya (resen) gözönünde tutulur. Dosya arasında delil olarak bulunan,......

      Az yukarıda da belirtildiği gibi mal rejiminin tasfiyesi sonucu alacak miktarı 9.013-TL olarak belirlendiğine ve taleple bağlı kalınarak 5.000-TL'ye hükmedildiğine göre fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi mahkeme gerekçesi ile de çelişkili olmuştur....

        Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 03.....2000 tarihinde evlenmiş, 03.....2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. ..., TMK m. 202/...)....

          Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu Hilal Termal'de bulunan devremülkün, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.04.2009 tarihinde davalı eş adına satın alındığı anlaşılmıştır. Davalı eşin talebi üzerine devremülkün tapusu 03.06.2010 tarihinde 3. kişi adına çıkarılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....

            Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179). Davaya konu 215 ada 5 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın yarı hissesi 20.11.1995 tarihinde, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına edinilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; dava katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğundan, katkı payı alacağı davaya konu taşınmazın eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle hesaplanan sürüm değeri üzerinden belirlenmelidir....

              Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağına ilişkin olduğu, boşanma davası sonrasında mal rejimin tasfiyesi ve evlilik birliği içinde edilen arsa, ev, otomobil vs ile evlilik birliği içinde biriktirilen bankadaki parandan 1/2 katkı alacağı talep edildiği anlaşılmaktadır....

                Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179). Dava konusu 34 BM 5195 plakalı araç, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.02.2007 tarihinde davalı adına satış yolu ile edinilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Edinme tarihi itibarıyla davacının talebi katılma alacağı niteliğindedir. Davalı taraf cevap dilekçesinde diğer açıklamalar yanında, dava konusu aracın davacı adına yarı oranda tescilini talep ettiklerini beyan etmiştir....

                  Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar mal ayrılığı rejimi geçerlidir(TKM mad.170). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179). Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Mahkemece, tasfiyeye konu 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin davacının hesabından çekilen toplu para ile katkı yaptığına yönelik kabulü yerinde ise de; davacı kadının düzenli ve sürekli olarak çalıştığı göz ardı edilerek taşınmazın edinilmesi ve banka hesabında bulunan para yönünden katkı payı alacağının hesaplanmaması doğru olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu