İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup; tasfiye talebi mal ayrılığı rejimi gereğince katkı payı alacağı ile edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince artık değere katılma alacağını da kapsamaktadır. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM 170 m). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m). ./....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 27/07/1992 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, davalı bu taşınmaz üzerine daha sonra ev yapmış ve taşınmaz üzerinde kat irtifakı tesis edilmiştir. Davacı kadın dava dilekçesinde sadece yasal hakkı olan 1/2 hisse bedelini istemiş, taşınmazın ediniminde maddi katkıda bulunduğuna dair bir iddiası olmadığı gibi süresinde bu konuda dayandığı bir delili, dinlettiği bir tanığı da olmamıştır....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 3438 ada 7 parsel numaralı taşınmaz 07.03.2000 tarihinde satış yolu ile davalı adına tapuya tescil edilmiş, 26.12.2001 tarihinde ise dava dışı üçüncü şahsa satılmıştır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 1 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 27.09.2005 tarihinde, davalının dava dışı Selim Kiracı ile imzaladığı, Kuşadası 1. Noterliğince düzenlenen 8790 yevmiye numaralı gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi sonucunda edinilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179). Davaya konu taşınmazın, 15.000,00 TL bedel ile edinildiği, satış bedelinin tamamının nakten ve peşinen ödendiği anlaşılmaktadır....
Öte yandan; tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu ... parsel 1,3,5 ve 7 nolu bağımsız bölümler, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerliği olduğu 04.11.2008 tarihinde kat irtifakı tesisi nedeniyle davalı adına tescil edilmiş ise de; taşınmaz arsa vasfında iken eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 23.01.1997 tarihinde davalı adına imar uygulaması işlemi ile tescil edildiği, taşınmazın tapuda davalı adına tescilinden önce 14.09.1988 tarihinde adi yazılı sözleşme ile edinildiği anlaşılmıştır....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Temyiz edilen hüküm bölümünde tasfiyeye konu edilen ve üzerinde bina bulunan, ancak tapuda arsa olarak kayıtlı 11027 parsel, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 17.02.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, 11.11.2010 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....
Başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davacı eşyaların 2003 yılından sonra yani yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu dönemde edinildiğini ve yasal olarak ½ oranında pay sahibi olduğunu ileri sürmüş, davalı ise 23.11.2000 tarihinde mal ayrılığı rejimi döneminde babası tarafından alındığını, diğer bir deyişle kişisel malı olup davacının hakkı bulunmadığını açıklayarak karşı koymuştur. Dinlenen tanıklar, tarafların evlendikten sonra 5 yıl süre ile davalı eşin anne ve babasının evinde birlikte oturduklarını, daha sonra tapuda davalı eşin annesi adına kayıtlı bulunan daireye geçerek bu şekilde eşlerin birlikte oturmaya başladıklarını bildirmişler, eşyaların edinilmesine yönelik beyanda bulunmamışlardır. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı m. TKM 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu kooperatife 1994 tarihinde üye olunmuştur. Dava konusu taşınmaz 04.03.2009 tarihinde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlardır....
Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 30.01.2003 tarihi itibariyle sona ermiştir. Uyuşmazlık konusu mallar (dava konusu 41064 ada 1 parselde kain 4 nolu bağımsız bölüm hariç ) 743 sayılı TKM.nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 01.01.2002 tarihinden önce edinildiğine göre; uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir....