Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına ve mali danışman atanmasına karar verilmiş olup hükmün davacı/Vasi adayı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili dilekçesinde ...'ın TMK 405 ve 406 gereği kısıtlanmasını istemiş; Mahkemece, ...'a yasal danışman atanmasına karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. ve 406. maddesi kapsamında vesayet altına alınması, olmadığı taktirde TMK 429. maddesi gereği yasal danışman atanması istemine ilişkindir. 1....

    Kayyım atanmasında fiil ehliyeti sınırlanmadığı halde, yasal danışmanlıkta fiil ehliyeti sınırlanmaktadır. Öte yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkeme kararında kayyım ya da yasal danışman atandığı hakkında açıklık bulunmamakta; yönetim kayyımı atanması hakkındaki yasa maddesi gösterilmiş, müşavir atanması hakkında karar verilmiş, ancak Türk Medeni Kanunu'nun 429. maddesinde yazılı işler hüküm fıkrasına geçirilmemiştir. Mahkemece açıklanan yasa hükümleri gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Kısıtlı adayı duruşmada, babasının iddia ettiği gibi psikolojik sorunları olmadığını, müstakbel eş adayı olan kişi ile evliliğini engellemek için babasının böyle bir yola başvurduğunu, kendisine yasal danışman da atanmasını istemediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bolu 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/12/2016 tarih 2016/577- 1130 sayılı kararının incelenmesinde; sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayı T2 Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesinin 29/11/2016 tarih ve 160001154 sayılı sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayına vasi tayini gerekmeyip, yasal danışman atanmasının uygun olacağının bildirildiği görülmekle, kısıtlı adayı T2 babası T1 yasal danışman olarak atanmasına karar verildiği görülmüştür....

      ın hafif kognitif bozukluk nedeniyle akli melekelerinin yerinde olmadığı, bir yıl sonra kontrolünün gerektiği, yasal danışman atanmasının uygun olacağı; aynı hastanenin 27.07.2010 tarihli raporunda ise ilgilinin akli melekelerinin yerinde olduğu, hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunduğu, yine aynı hastanenin 12.08.2010 tarihli raporunun da bu doğrultuda olduğu; Çaykara Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 15.10.2010 tarihli raporunda ...'ın hafif kognitif bozukluk nedeniyle akli melekelerinde azalma olduğu, bir yıl sonra kontrolünün gerektiği ve yasal danışman atanmasının uygun olacağı; ... Devlet Hastanesinin 20.07.2010 tarihli raporunda ise ...'ın akıl sağlığının yerinde olup hukuki işlemleri yapabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi, kısıtlanması talep edilen ...'...

        Yasal Danışman Uygundur " şeklinde rapor tanzim edildiği görülmektedir. Söz konusu raporda kısıtlının iyileşip iyileşmediği değerlendirilmemiştir. Buna göre adı geçen kısıtlının sözü edilen raporlarla birlikte bir üniversite hastanesine sevk edilerek konu hakkında yeniden rapor alınmak suretiyle kısıtlama sebebinin ortadan kalkıp kalkmadığının kesin olarak tespiti ile yasal danışman atanması gerekip gerekmediği değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi ve bu kararın gerekçeli olarak yazılması gerekirken eksik inceleme ile istemin kabulü doğru görülmemiştir....

        Aynı yasanın 429. maddesinde "kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı"; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, kısıtlı adayı hakkında Balıkesir Devlet Hastanesinin 21/12/2021 tarihli raporunda , kısıtlı adayının vesayet altına alınması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetini sınırlandırması gerekli bulunduğundan kendisine bir yasal danışman atanmasının uygun olacağı mütalaa edilmiş olup, mahkemece yasal danışman atanması hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi yanlış olmuştur....

        Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede: Dava; kısıtlı adayı T2 TMK’nın 405. maddesi uyarınca kısıtlanarak kendisine vasi atanması talebine ilişkindir. Mahkemece vesayet talebinin reddine, kısıtlı adayına yasal danışman atanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vasi adayı tarafından istinaf edilmiştir....

        Maddesi gereğince yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiştir....

        Aynı Kanunun 429. maddesinde kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin kişiye bir yasal danışman atanacağı; 431. maddesinde ise, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı." hükümleri yer almaktadır. Türk Yargı sistemine göre, hâkim kendiliğinden bir davayı inceleyip, uyuşmazlığı çözemez. (HMK. m.24) Taraflarca ileri sürülmemiş bir delile de kendiliğinden başvuramaz. (HMK.m.25) Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da hâkim tarafların istekleriyle bağlı tutulmuştur. (HMK. m. 26) Genel kural bu olmakla birlikte, kanunlarımızda hakimin re’sen başka bir ifade ile doğrudan doğruya araştırma yapabileceği hallere de yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 405 ve 406. maddelerinde yer alan sebeplere dayanan vesayete ilişkin davalar bunlardandır. Bu davalar re’sen yürütülür ve kendiliğinden araştırma ilkesi geçerlidir....

        Somut olayda; vesayet talebinde bulunulduğu, mahkemece yasal danışman atanmasına karar verildiği, yapılan değerlendirmede hem yasal danışman atanmasına hemde şahsa itiraz edildiği; Daha önce görülen 2020/256 esas 2020/414 karar sayılı davanın reddine karar verildiği, bu davanın ise diğer dosyadan bir yıl sonra açıldığı, 10/11/2021 tarihli heyet raporunda vasi tayini gerekmediğinin ancak yasal danışman atanmasının önerildiğinin belirtildiği, fakat sebep gösterilmediği, mahkemece de rapor doğrultusunda yasal danışman atanmasına karar verildiği, önceki dosyadaki raporda vasi tayininin gerekmediğinin ifade edildiği, dolayısıyla mevcut dosyada alınan rapor ile önceki rapor arasında çelişki bulunduğu, çelişkinin giderilmesi gerektiği, ayrıca mevcut dosyada kurul raporunda yasal temsilcinin neden atanması gerektiğinin belirtilmediği, anılan sebeplerle istinaf isteminin kabulü gerektiği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu