Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm, ziynet alacağı yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve ziynet alacağı davası yönünden yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, ziynet alacağına ilişkin talep yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının boşanma ve ferilerine yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine, ziynet alacağı davasının usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak HMK'nın 360. ve 167. maddeleri gereğince bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar vermek gerekmiştir....

Yargılamanın yenilenmesi, yargılama hataları ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Gerek Yargıtay kararlarında gerekse doktrinde yargılamanın yenilenmesi daha çok yeni bir dava olarak kabul edilmektedir. Yargılamanın yenilenmesi sonucu verilen karar eski hükmü kaldırdığından geçmişe etkili yenilik doğuran bir karardır. Kural olarak yargılamanın yenilenmesine kararın tarafları başvurabilir. Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü bir kanun yolu olsa da, bir üst yargı organından değil aynı mahkemeden talep edilmektedir. Yargılamanın yenilenmesi talebi bir dava olarak açılıp görüldüğünden, dava hakkında mahkemenin verdiği karara karşı süresi içinde diğer koşulların da bulunması halinde olağan kanun yollarına başvurulabilir....

    ın temlik aldığını, temlik alanlara karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 188 inci maddesi gereğince tüm defilerin ileri sürülebileceğini, bu nedenle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü gerekir iken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, beyan ederek verilen kararın kaldırılmasını ve yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dayanılan yargılamanın iadesi sebepleri somut olayda gerçekleşmediğinden mahkemece yargılamanın iadesine ilişkin talebin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat-Nafaka-Ziynet Alacağı-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen ziynet alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla kısmen reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlgili bölge adliye mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 39.731,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL'yi aşmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

        Dosya incelendiğinde; boşanma kararı, kusur tespiti, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat yönünden kararının taraflarca istinaf edilmediği, istinaf konusunun vekalet ücreti ve maddi tazminat karşılığı olarak istenilen ziynet alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince 06/04/2021 tarihinde boşanma davasının kabulü ve ferilerine karar verilmiş olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı lehine 4.080,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davacının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Hüküm, ziynet eşyası yönünden de istinaf edilmiş olup, boşanma davasında yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek ve yargılamanın daha sağlıklı yürümesi için ziynet alacağı yönünden ise tefrik kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2008 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Lehine geçit kurulan 207 sayılı parsel malikleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. HUMK'nun 445 ve devamı maddelerinde yargılamanın yenilenmesi kurumu düzenlenmiş bu maddede, bazı koşulların varlığı halinde kesinlik kazanmış kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabileceği ilke olarak kabul edilmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi ve ziynet alacağı yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Davalı-karşı davacı kadın lehine hükmolunan ziynet alacağı tutarı ve talep edilen ziynet alacağı miktarı karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....

            Görülüyor ki, davacının yargılamanın yenilenmesi nedenleri olarak bildirdiği hallerin hiçbirisi HUMK.nun 445.maddesinin yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul ettiği on bentten hiçbirisine uygun değildir. Kısaca, ortada yargılamanın yenilenmesini gerektirir bir neden yoktur. Davanın, bundan dolayı reddi gerekirken, mahkemece yargılamanın yenilenmesi nedeni varmış da bu nedenler süresinde ileri sürülmemiş gibi bir nedenle davayı reddetmesi doğru değildir. Ancak, hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan temyiz olunan kararın gerekçesi HUMK.nun 438/son maddesince yukarıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek davacının bütün temyiz itirazlarının reddi ile, hükmün gerekçesi DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarları ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin ve davalı erkeğin ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından velayet ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası; davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafakalar miktar, yoksulluk, reddedilen ziynet alacağı davası ve ziynet alacağı davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin tefriki yönünden yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının reddedilen ziynet alacağı davası ve ziynet alacağı davasında aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin tefrikine yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını(bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016...

                  UYAP Entegrasyonu