Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı ...'nin üst soyu olan annesinden yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Ne varki yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacı ...'nin Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 3....

    Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki mesnetten yoksun ve haksız olduğunu, davacının okuması için tüm çabayı gösterdiğini, halen okul taksitlerini ödemeye devam ettiğini, açılan davada yardım nafakasına hükmolunursa davacının sadece bu yardım nafakası ile okumasının mümkün olmadığını, 6 defadır burusella tedavisi gördüğünü ve artık eskisi gibi çalışmadığını, kazancının çok düştüğünü, taşınmazlarını satarak davacıyı okuttuğunu, davacının üzerine kayıtlı mal varlığı olduğunu, gücünü aşar nitelikte verilecek bir yardım nafakasını ödemesinin mümkün olmadığını, izah ettikleri diğer nedenlerle her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yardım edilmediği takdirde zaruret duruma düşüleceği anlaşılan davacı lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözönüne alınarak aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; hükmedilen nafakanın yetersiz olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava; yardım nafakası ( TMK'nın 364 vd maddeleri) isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı babanın istinaf başvurusu bulunmadığına göre yardım nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılmasına gerek yoktur....

    18 yaşından büyük olup eğitimine devam etmesi nedeniyle nafaka taleplerinin yardım nafakası talebi olduğunun açıklanması sonucunda, davanın yardım nafakası olarak değerlendirilip karara bağlanmasında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı babanın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının 50 TL artırılarak toplam aylık 150 TL yardım nafakası olarak devamına, her yıl Ocak ayında yayınlanan ÜFE oranında artırılmasına; birleşen dosya yönünden ise davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının her yıl Ocak ayında yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. ./.. -2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl davada yardım nafakası; birleşen davada ise iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. HMK'nun 166.maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür....

      -TL yarım nafakası aldığını, bu yıl İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanıp kayıt yaptırması nedeniyle masraflarının artacağını, annesi ve dedesinden aldığı destekle bugüne kadar eğitim hayatını sürdüren müvekkilinin giderlerinin artması nedeniyle artık geçinmesinin mümkün olamayacağını belirterek, babası tarafından müvekkiline aylık 3.000,00.-TL yardım nafakası ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.O halde mahkemece, müşterek çocuk ...'...

        Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; davacı kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olduğundan üst soyu olan babasından yardım nafakası isteyebilir. Ne varki yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

          in velâyeti ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, müşterek çocuk Ercan'ın velâyeti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

            na bağlı Sakarya Huzurevinde ücretsiz kaldığını, çocukları ve kardeşleri olan davalılardan yardım nafakasının tahsilini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde, mahkemenin yetkisiz olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece, yardım nafakası talep edilen Cuma ... Başkan'ın Kocaeli Belediyesi Yaşlılar Huzurevine gönderildiği için Kocaeli Aile Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 364.maddesi gereğince yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK'nun 365/4.maddesinde yer alan "Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir" hükmü gereğince davacı ... tarafından açılmıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise "Yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir" . Davalıların yakını olan ve yardım nafakası istenen Cuma ......

              UYAP Entegrasyonu