TMK'nun 364.maddesi "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" hükmünü getirmiştir. Davacı ..., dava dilekçesinde her ne kadar daha önce hükmedilen iştirak naakasının artırılmasını talep etmiş ise de, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde asıl isteminin yukarıda ki maddede anılan yardım nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olduğu hususu mahkemenin kabulündedir. O halde; üniversite öğrencisi olan davacının, babasından yardım nafakası talep etme hakkı bulunduğu, ayrıca davanın hukuki nitelendirilmesinin mahkemeye ait olduğu hususları gözardı edilerek, davanın davacı ... yönünden reddedilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen mali ve sosyal durumlarına uygun hakkaniyet gereğince nafakayı hükmetmekten ibaret olmalıdır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Hayati için 75.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 325,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ve yoksulluk nafakası talebine ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır. Somut olayda; davacı vekili, ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/1024 Esas ve 2005/576 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası ile birlikte davacı lehine takdir edilen aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasının da 425,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, mahkemece davacı lehine 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakası talebi açısından ayrı ayrı 1.320,00'şer TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Somut olayda; davacı yoksulluk nafakasını tahsil edemediğini belirterek, davalı babasından yardım nafakası talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından davalının boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 2011 yılından beri nafaka arttırım davası açmadığı, annesinden kalan iki katlı evde yaşadığı, diğer evden kira geliri elde ettiği, davacının çalışmasına engel bur durumunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakası alması, davalı babasından yardım nafakası almasına engel teşkil etmez. Davacı, boşandığı eşinden yoksulluk ve iştirak nafakasını tahsil edemediğini belirterek bu davayı açmış, delil olarak da Malatya 8....
Mahkemece, davalıların lehine ...Aile Mahkemesi'nin 2008/186 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen iştirak nafakalarının davalıların reşit olması ile birlikte kendiliğinden ortadan kalktığı ve bu kapsamda davacının iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddine, davacının yardım nafakası isteminin ise, düzenli geliri bulunan davalıların sağlık sorunu olan ve çalışamayan davacı babalarına yardım etmekle yükümlü oldukları gerekçesi ile kısmen kabulüne ve her iki davalıdan ayrı ayrı aylık 250'şer TL yardım nafakasının tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava; davacı babanın davalı çocuklarından yardım nafakası istemine ilişkindir. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından yardım nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne tarafından açılan iştirak nafakasının arttırılması davası davacı ...'nun ... olmasıyla birlikte yardım nafakası olarak görülmeye devam etmiş, yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiş, ayrıca davacı ...'nın ergin olduğu tarihten itibaren olan nafaka talebi de HMK 114/1-d maddesi ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın işlemden kaldırılması nedeniyle tefriki ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek karşı davacı ... için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili, ... için aylık 300 TL yardım nafakasının davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Asıl davada; davacı (baba), davalıya (kadın) ödenmekte olan 75 TL yoksulluk nafakası ile diğer davalılara (müşterek çocuklar ..., ... ve ...) ödenen 50 TL iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Birleşen davada, davacı (müşterek çocuklar ..., ..., ... ve ...) davalı (baba)'dan 150'şer TL yardım nafakası talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece; esas dava yönünden, davalıya (kadın) ödenmekte olan 75 TL yoksulluk nafakasının ve diğer davalılar ..., ... ve ...'a ödenmekte olan 50'şer TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Birleşen davada ise; davacılar ... ve ... yönünden yardım nafakası taleplerinin reddi, diğer davacılar ... ve ... yönünden yardım nafakaları taleplerinin kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Esas dava; yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Karşı dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; müşterek çocuk dava tarihi itibariyle reşit olup, TMK'nun 405. Maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği, annesi Aylin Gence'nin veli olarak atandığı anlaşılmaktadır. Olayları izah taraflara, hukuki niteleme hakime ait bir görevdir. Somut olayda çocuk için istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi gereğince yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır....
Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleşmesinden itibaren “yardım” ve “iştirak” nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 nci bendinde yer alan “…ve kararın kesinleşmesini takiben davacı için yardım nafakası, müşterek çocuk için iştirak nafakası olarak DEVAMINA,” ifadesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 43,95 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, HUMK'nun 438'nci maddesinin 7'nci bendi uyarınca, 06.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....