Davalı tarafından adli yardım talebinde bulunulmuş ise de istinaf harç ve giderlerinin davalı tarafından yatırıldığı ,davalının bu aşamada harç ve giderleri yatırması sebebiyle talebinde hukuki bir yarar bulunmadığı anlaşılmakla davalının adli yardım talebinin reddine ,davalının iştirak nafakasına yönelik başvurusunun kabulüne,ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasına ilişkin kararının kaldırılmasına ,iştirak nafakası yönünden davacının davasının reddine şeklinde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükmolunan nafaka niteliği itibariyle tedbir nafakası olmasına ve karar gerekçesinde de nafakanın tedbir nafakası olduğu belirtilmesine rağmen, mahkemece sehven iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası-iştirak nafakası artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 29.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 11.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise öğrenimini tamamlayıncaya kadar anne ve babasından yardım nafakası isteyebilir. Fakat bu bağlamda belirlenecek nafakanın da nafaka talep edenin geçinmesi için yeterli olması ve nafaka yükümlüsünün geliri ile de orantılı olması gerekir. Dosyamıza konu somut olay bu bağlamda değerlendirildiğinde; tarafların baba kız oldukları, davacı T1 Çanakkale 18 Mart üniversitesi'nde öğrenci olduğu, bu nedenle davalı T3 öğrenimi devam eden kızına yardım etme yükümlülüğünün bulunduğu, taraflara ait sosyal ekonomik araştırma raporları ile UYAP sisteminden alınan entegrasyon raporları ile davalının 3. celsede alınan beyanları birlikte göz önünde bulundurulup TMK 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi ile günümüz maddi koşulları, paranın satın alma gücü de dikkate alındığında davacı lehine aylık 600 TL yardım nafakası takdir edilmiştir....
Mahkemece; davanın kabulü ile davalılar lehine ayrı ayrı hükmedilen 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı T.M.K'nun 328/1 maddesine göre; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. ... olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Davalı ... 10.09.1991 doğumlu, Z. Tuçe ise 21.09.1987 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuşlardır. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364)....
Aile Mahkemesinin 11/03/2016 tarihli 2015/462 E.-2016/211 K sayılı kararı ile takdir edilen nafakanın arttırılması şeklinde hüküm kurulmuş ise de, arttırıldığı belirtilen nafaka iştirak nafakasına ilişkin olup, davacı yararına hükmedilen iştirak nafakası reşit olduğu 17/05/2020 tarihi itibariyle sona ermiştir. Bu nedenle davacı yararına hükmedilen ve reşit olmakla sona eren iştirak nafakasının, yardım nafakası olarak kabul edilerek arttırılması yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden uyuşmazlığın esasına ilişkin yeniden hüküm kurulması gerektiği kabul edilmiştir....
nın giderlerinin arttığını, Beyza'nın da eğitim giderlerinde artış olduğunu, bu nedenle ...için aylık 500 TL, ...için aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini ve bu nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında, ...'nın reşit olması sebebiyle ...yönünden iştirak nafakası taleplerini yardım nafakası olarak ıslah etmiştir. Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda; davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren 400TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının müşterek çocuk ...yönünden talebinin kısmen kabulüne, ... 8....
GEREKÇE : Asıl dava; iştirak nafakasının arttırılması, birleşen dava ise; yardım nafakası isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Asıl davada, müşterek çocuk Yuşa Nur için aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00 TL arttırılarak, 700,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiş olup, yıllık arttırılan nafaka miktarı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Birleşen davada, davacı Fatma Nur lehine aylık 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiş olup, yıllık yardım nafakası miktarı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, asıl davada arttırılan, birleşen davada ise, hükmedilen yıllık nafaka miktarları itibariyle ayrı ayrı kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakasının artırımı talebi davasında yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....