WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözü edilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Takip dayanağı ilamda yer alan davacı ve müşterek çocuklar için aylık toplam 650,00 TL'de bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakası niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder. Kesinleşme tarihinden sonra ise iştirak nafakası işlemeye başlar. Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür.(TMK. Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kısmen kabul edilen tedbir nafakası ve tasararuf yetkisinin sınırlandırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197), değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....

      Bu husus gözetilmeden tam kusurlu kadın yararına koşulları oluşmadığı halde yoksulluk nafakası (TMK m. 175) verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Tam kusurlu davalı-karşı davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamamış olup kadının tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Gülser'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Murat'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2018 (Çar.)...

        O halde, davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, mahkemece, tamamen kusurlu olduğu belirtilip, bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak yoksulluk nafakası (TMK.md.175) talebinin reddi doğru görülmemiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

          Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, davalı eşinin ise hastalığını ve tedavi sürecini bahane ederek müşterek konutu terk ettiğini ileri sürerek; lehine 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; tarafların müşterek konutunun ...’da bulunması nedeniyle yetki itirazında bulunmuştur.Mahkemece; yasa koyucunun TMK. nun 197/2 maddesine göre açılan davalarda özel bir yetki kuralı koymadığı, bu nedenle yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK. nun 6. maddesi gereğince davalı eşin yerleşim yeri olan ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, TMK. nun 185/2, 186/3 ve 197/2 maddelerine dayalı olarak tedbir nafakası istemi ile açılmıştır.Temyize konu edilen tedbir nafakası davaları için TMK. nun 201. maddesinde özel yetki kuralı konulmuştur. Buna göre, “Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir”....

            Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

            md.26 1086 S. HUMK. md.74) ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün bu bölümünün de düzeltilerek onanmasına (HUMK. md. 438/7) karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle gerekçeli kararın hüküm bölümünün 6.fıkrasında tedbir ve yoksulluk nafakası ile ilgili "250" rakamının hükümden çıkarılarak, yerine "200" rakamının yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş bu şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...

              SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca davacı kadının kendisi için tedbir nafakası talebinin reddine ilişkin kurulan hüküm yönünden karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 11.01.2016 tarih 2015/16292 esas - 20I6/71 karar sayılı ilamında davacı kadının kendisi için tedbir nafakası talebinin reddine ilişkin kurulan hüküm yönünden onanma kararının kaldırılarak hükmün bu yönden BOZULMASINA, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.04.2016 (Çrş.)...

                Davacı-karşı davalı kadın, tarafların birlikte seçtikleri (TMK md. 186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen (TMK md. 195) bağımsız bir eve davet edilmemiştir. Şu hale göre; davacı-karşı davalı kadın ihtara uymamakta haklıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  (TMK md. 197) Yapılan incelemede; tarafların 26/11/1981 tarihinde evlendikleri, evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığı, tarafların bir süredir fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanık beyanları ile; davalının, davacı kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, bu suretle birlik görevlerini yerine getirmediği, TMK'nın 197. maddesi gereğince tedbir nafakası koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın için aylık 1000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle; davalının davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu