Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2020/117 ESAS - 2022/183 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, Nazilli 1.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kısmen kabulü kararına  karşı, davacı ve davalılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili 03/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıların, davacının oğulları olduğunu,davacının çocukları ve eşinin kendisine yıllardır uyguladığı maddi ve manevi şiddete artık tahammül edemediğini, yıllarca çalışıp kurduğu işin davalılar tarafından elinden alındığını , aile ortamından adeta dışladıklarını , davacının 1 yılı aşkın süredir maddi olarak sıkıntılar yaşadığı göz önüne alınarak, dava süresince aylık 3.000,00- TL tedbir nafakası ile dava tarihinden geçerli aylık 3.000,00- TL yardım...

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davacının (nafaka alacaklısının) üniversitede okuduğu ve ihtiyaçları nazara alındığında; takdir edilen yardım nafakası miktarı az olup, TMK’nun 4. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki “aylık 250.00 TL yardım nafakası takdirine” ifadesinin çıkartılarak yerine “aylık 350.00 TL yardım nafakası takdirine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 9.85 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalının (nafaka yükümlüsünün) tespit edilen aylık gelir durumu gözetildiğinde; takdir edilen yardım nafakası miktarı çok olup, TMK'nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık davacıya 300 TL yardım nafakası" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık davacıya 225 TL yardım nafakası " ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.10 TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.07.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

      Böylece yasa gereği iştirak nafakası son bulmuştur. Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir iştirak nafakası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde üniversiteye kayıt yaptırdığını ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle kaydını dondurduğunu belirterek nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. Bu istem MK’nun 364.maddesi kapsamında yardım nafakası olup, buna göre, herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın iştirak nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır....

        Ancak, TMK. nun 328. maddesinin 2. fıkrası; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.“ hükmünü, 364. maddesi ise; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.“ hükmünü içermektedir. Yine, somut olayda; müşterek çocuklardan ... için, 18.07.2005 tarihinde iştirak nafakası olarak bağlanan 50 TL’nin açılan artırım davaları ile en son 225 TL'ye çıkartıldığı, bu çocuğun 18 yaşını doldurması sebebiyle iştirak nafakasının kesildiği; bu sebeple açılan işbu dava ile, davacılar vekilinin üniversite öğrencisi olan reşit için 750 TL yardım nafakası talep ettiği, mahkemenin davayı kısmen kabul ederek reşit ... için 350 TL yardım nafakasına hükmettiği anlaşılmıştır....

          vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Bununla birlikte, hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gözönünde bulundurularak .. oranında artışına hükmedilmesi gerekirken.." oranında artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            TMK 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07/06/1998 gün, 1998/656 E.- 1998/688 K.sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir....

              Aile Mahkemesinin 2013/699 Esas 2014/54 Karar sayılı ilamı ile Batuhan için aylık 75,00 TL iştirak nafakası, kısıtlı reşit Burcu için aylık 100,00 TL yardım nafakası, reşit Buket için aylık 140,00 TL yardım nafakası ve Birgül için aylık 155,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını, aradan geçen süre içerisinde ödenen nafakaların enflasyon karşısında eridiğini, müvekkillerinin hepsinin bir arada yaşadıklarını, Birgül'ün ev hanımı olduğunu, Batuhan'ın meslek lisesine dışardan eğitimine devam ettiğini, Buket'in, sağlık problemleri nedeniyle çalışamadığını, herhangi bir işi ve gelirinin olmadığını, Burcu'nun kısıtlı olduğunu, annenin bakımı altında olduğunu, kirada oturduklarını, köken ailesinden maddi destek aldıklarını, kısıtlı Burcu için devletten yardım parası aldıklarını, hayatlarını bu şekilde idame ettirdiklerini beyan ederek Batuhan için aylık 400,00 TL yardım nafakası, Buket için aylık 140,00 TL olan yardım nafakasının 260,00 TL daha artırılarak 400,00 TL ye, Burcu...

              UYAP Entegrasyonu