Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 500 TL yoksulluk nafakasının,dava tarihinden itibaren 250 TL artırılarak 750 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2013 NUMARASI : 2012/1111-2013/536 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması - yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı (karşı davacı) tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için hükmedilen 100 TL ve 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının 400 TL'ye ve 450 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemesinin 2008/150 Esas ve 2008/444 Karar sayılı ilamı ile belirlenen 250,00 TL yoksulluk nafakanın 175,00 TL daha artırılarak 375,00 TL'ye çıkartılmasına, belirlenen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca tespit edilen yoksulluk nafakasına TUİK' in her yıl belirlediği Tefe-Tüfe oranında artırım uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dava, yoksulluk nafakasının arttırımı talebine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."...
Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün 1. fıkrasındaki; "Davanın kısmen kabulü ile 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının tanınarak kesinleştiği, 06/11/2013 tarihine kadar tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının 06/11/2013 tarihinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına," ifadelerinin tamamen çıkarılarak yerine; "Davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının tanınarak kesinleştiği, 06/11/2013 tarihine kadar tedbir nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının 06/11/2013 tarihinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına," ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekilde ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2015 tarihinde...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 350,00 TL yoksulluk nafakasının 300,00 TL artırılması ile aylık 650,00 TL'ye çıkartılmasına ve aylık 650,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.Mahkemece yoksulluk nafakasının aylık 1.500.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Somut olayda mahkemece yoksulluk nafakasının artırılmasının hangi tarihten itibaren geçerli olacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Yardım nafakası incelendiğinde ise; TMK’ nun 364. maddesinin 1. fıkrası; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”, 328. maddesinin 2.fıkrası ise; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler” hükümlerini içermektedir. Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında ise ; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır. Açıklanan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
Davada; 2003 yılında hükmedilen aylık 50 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 1000 TL'ye, aylık 50 TL ödenenin iştirak nafakasının 100 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık 50 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye aylık 50 TL olan iştirak nafakasının 100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/... maddesi gereğince; "Çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf kudretine göre onun infak ve terbiye masraflarına iştirak ile mükelleftir" hükmü getirilmiştir. İştirak nafakasının miktarı takdir edilirken tarafların mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, iştirak nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücüne göre, mahkemece saptanan nafaka miktarı az olup, TMK.nun ....maddesinde vurgulanan "hakkaniyet" ilkesine uygun değildir....