WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın daha önce açtıkları boşanma davalarıyla taleplerine rağmen birleştirilmediğini, boşanma davasında davacı kadının kusurlu görüldüğünü, lehine 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, bu dava ile birlikte davacı kadının müvekkilinden toplam 800,00 TL tedbir nafakası alacağını, hükmolunan tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin üzerine kayıtlı konuta şerh konulmamasının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TMK 197.maddesi uyarınca istenen tedbir nafakasına ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadın ise, 08.01.2016 tarihinde açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına tedbir nafakası (TMK m. 169) verildiğinden bahisle, kadının birleşen nafaka davasının reddine karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2)....

    Taraflar arasında görülen tedbir nafakası -yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; davalı kocanın geçerli bir neden olmaksızın müşterek konutu terk ettiğini ve evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, davacı ... ...’ın üniversitede, ... ... ...’ın ise lisede öğrenim gördüğünü belirterek davacı eş ... ve ... ... ... için ayrı ayrı aylık 200 YTL tedbir nafakasına, davacı ... ... için ise aylık 200 YTL yardım nafakasına karar verilmesi istenilmiştir....

      Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile velayet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuşturç Dava; zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir....

      Kabule göre de ; Boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına karar verilecek olan tedbir nafakası TMK 169 kapsamında hakim tarafından yargılamanın devamı sırasında alınan geçici tedbire ilişkin bir hüküm olup, TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası boşanma davasından ayrı bağımsız açılan ve süresiz verilen nafaka niteliğinde olduğundan mahkemece TMK 197.ye göre hükmedilen tedbir nafakası olduğu belirtilerek kadının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu TMK 169.maddesi uyarınca istenilen tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, mahkemece yapılacak işin TMK 169.maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası isteminde (TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakasından bağımsız ) olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Zira kanun yolları sonucunda boşanmanın gerçekleşmemesi halinde TMK 197 maddesine göre hükmedilen tedbir nafakası devam edecektir....

      Dosya incelendiğinde; davalının başka bir kadınla yaşadığı, bu suretle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun sabit olduğu, kadın lehine TMK 197 maddesi gereğince tedbir nafakasının şartlarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK 4.md) birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine aylık 500,00 TL nafakaya hükmedilmesinin ve miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla davalı erkeğin kadın için hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen davalar ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası (TMK md 197) istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadının adli yardım talebinin incelenmesinde; Adli yardım talebinde bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır (HMK md.336/2). Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı/davacı kadının istinaf harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davalı/davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağı, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri, birleşen davalar ise, Türk Medeni Kanununun 197.maddesi uyarınca ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası ve zina (TMK md 161) nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Anayasanın 141/3.maddesi "Bütün mahkemelerin hür türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk muhakemeleri Kanunun 297.maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1.fıkrasının 3.bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....

      Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (Md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşamak hakkına sahiptir (TMK.m. 197/1). Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK m. 185/3, 186/3) ilişkin önlemleri alır....

          UYAP Entegrasyonu