Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “kimliği bildirmeme” başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrasında ise “görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.” hükmüne haiz olup, bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK’nin 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nin 206. maddesi uygulanacaktır....
halinde de atılı suçun unsurlarının oluşacağı görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun sanığın eyleminin TCK'nın 206. maddesinde tanımlanan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğundan suç vasfında yanılgı nedeniyle hükmün bozulmasına ilişkin görüşlerine, hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle muhalifim. 20.02.2013...
basit bir incelemeden sonra söz konusu parselin kullanım niteliğinin tespit edebilmesinin mümkün olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A) Sanığın eyleminin bir bütün halinde 765 sayılı TCK’nun 343/2 maddesinde yazılı kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede ; Sanığa yüklenen kişinin hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunması suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 01/12/2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu sürücü belgesi aslının getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, aldatma niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu yönünden; a)Olay günü, sanığın trafik kontrolü yapan ekiplere sahte sürücü belgesini ibraz etmesinden ibaret eyleminde, henüz herhangi bir tutanak düzenlenmeden önce gerçek kimliğini açıkladığı ve tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiğinin anlaşılması karşısında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Memura yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : 765 sayılı TCK'nun 343/2, 2253 sayılı Yasa'nın 12/2, 647 sayılı Yasanın 4 ve 5....
in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, II-Sanık hakkında kimliğine ilişkin yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince, Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 343. maddesindeki suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 22.07.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet Trafik kontrolü sırasında durdurulan sanığın, başka suçtan arama kaydının bulunması nedeniyle ismini ... olarak söylediği, polislerin daha önceden ... hakkında işlem yaptıklarından sanığın gerçeği söylemediğini anlaması üzerine polis merkezine götürerek gerçek kimliğini tespit ettiği, ... adına düzenlenmiş belge bulunmadığı anlaşılmakla, TCK 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ve vasisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet ...... görevlilerince yapılan rutin kontroller sırasında, hareketlerinden şüphelenilen sanığa kimliği sorulduğunda, kimlik belgesinin yanında olmadığını söyleyerek eniştesinin ismini ve kimlik bilgilerini verdiği, sanığın bu kişi olmadığının anlaşılması üzerine kaçmaya başladığı ve kolluk görevlilerince yakalandığı ve gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği olayda; yakalama tutanağının sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve ismini verdiği kişi adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nin 206/1. maddesinden hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin...