"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme, yalan beyanda bulunma Hüküm : 765 Sayılı TCK'nın 455/1-son, 342. maddeleri uyarınca mahkümiyet Taksirle öldürme ve yalan beyanda bulunma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemlerin sanık lehine sonuç doğuran 765 sayılı TCK’nın 455/1-son, 343/2 maddeleri gereğince yaptırıma bağlandığı, anılan suçların aynı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyeti veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılan sanık adına yapılan tebligatın usulsüz olup, verilen ek kararların da hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunun anlaşılması karşısında, temyiz isteminin süresinde yapıldığının kabulü ile yapılan incelemede: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01.04.2005’ten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları...
Genel Kurulunun 13.05.2014 tarih ve 2015/13-93 ve 2016/103 sayılı kararı ile ... 02.06.2014 gün ve 14084-19617 sayılı düzelterek onama kararının incelemeye konu resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçları yönünden kaldırılması karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında yanlızca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçları yönünden yeniden yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuğun, yakalandığında kendisi ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla ... ... ismini kullandığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, yerel mahkemece kimlik bilgileri kullanılan ... ... duruşmalardan haberdar edilmediği, yokluğundan verilen hükmün gerekçeli kararının da kendisine tebliğ olunmadığı anlaşılmakla, öncelikle gerekçeli kararın mahkemesince ... ... tebliğ edildikten sonra temyiz talebinde bulunması halinde, bu yönden ek tebliğname düzenlendikten...
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK. nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. Somut olayda; hırsızlık suçundan dolayı yakalanan sanığın, mağdur ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kimliği konusunda yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı hırsızlık ve kimliği konusunda yalan beyanda bulunma suçları için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4, maddesinde belirtilen zamanaşımını kesici işlemlerden herhangi birisi gerçekleşmeden 5 yıllık asli zamanaşımının, kararın verildiği 18/05/2006 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması; Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.11.2011...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık,kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa yüklenen hırsızlık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçlarının gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 12.01.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 10/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2010 tarih ve 2009/194 Esas, 2010/190 karar sayılı ilamı ile hırsızlığa teşebbüs, resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyanda bulunma ve başkasının kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 10.03.2014 tarih ve 2013/7818 esas, 2014/8092 karar sayılı ilamıyla, hükümlü ... hakkında hırsızlığa teşebbüs ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek onanmasına, resmi belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün ise, "sanığın gerçekte var olan kardeşi ...'...
Açıklanan nedenlerle ortada beyana dayalı olarak düzenlenen sahte bir resmi belge olmadığından TCK'nın 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşmadığı, sanığın eyleminin başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturduğu, yerel mahkeme hükmünün suç vasfında yanılgı nedeniyle bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin görüşlerine katılmıyorum. 11.06.2014...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi ihmal, memura yalan beyanda bulunma, sahtecilik HÜKÜM : ...: 765 sayılı T.C.Y. 230, 72, 647 SY. 4, 5. md. 756. YTL. adli para cezası, yalan beyanda bulunmaktan beraat. ...: 765 sayılı T.C.Y. 345, 647 SY. 4, 5. md. 2190. YTL. adli para cezası, görevi ihmalden beraat. ...: 765 sayılı T.C.Y. 345, 647 SY. 4, 5. md. 2190....
a ait kimlik bilgilerini kullandığı, görevlilerin sanığın beyanına inanmaması üzerine, bu kez ... adına düzenlenmiş sürücü belgesi fotokopisini ibraz ederek kendisini ... olarak tanıttığı, bu beyana da itibar etmeyen kolluk görevlileri herhangi bir tutanak düzenlemeksizin yapılan arşiv araştırması sonucu da sanık hakkında yakalama ve arama kararlarının bulunduğunun tespit edildiği ve bu doğrultuda gerçek kimlik esas alınarak resmi belge düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmakla; a- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket edilmesi gerektiği, b- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşumu için, bir resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan beyanda bulunmasının ve bu beyan üzerine resmi belgenin düzenlenmesinin zorunlu olduğu, c- Kimliği konusunda yalan beyanda bulunması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler...