"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.10.2012 günü temyiz eden davalı . vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Oysa 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun 53. maddesi "(1)Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir: a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından örneği ve onanmış tercümesi b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi" hükmünü haiz olup, temyiz incelemesi yapılırken dava konusu yabancı mahkeme ilamının aslı veya onanmış orneği ve onanmış tercümesi incelenmesi gerektiğinden, dosyanın anılan noksanlıklar (ilamların aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümeleri) giderildikten sonra Dairemize gönderilmesi açısından mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Rbge Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi'nin 16.10.2015 kesinleşme tarihli ve 36F 127/03 UK Karar sayılı yabancı mahkeme kararı ve yetkili makamlarca onanmış tercümesinin dosyaya sunulduğu, yabancı mahkeme kararının aslı, kesinleşme şerhi ve onaylı tercümelerinin bulunduğu, yabancı mahkeme hükmünün kamu düzenine aykırı olmaması, ilâmın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması ve hükmü veren mahkemenin tabi olduğu ülke ile karşılıklılık esasının uygulanması nedenleri ile tenfizi için gerekli şartların oluştuğu , davalı taraf her ne kadar cevap dilekçesinde, tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının 2004 yılında verildiğini, kararın zamanaşımı uğradığını iddia etmişse de, somut olayda, henüz Türkiye Cumhuriyeti'nde tanınmış bir yabancı mahkeme ilamı bulunmadığından ilam zamanaşımının başladığından söz edilemeyeceği, yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş kararların iç hukukta hukuki sonuç doğurması tenfiz ya da tanıma kararına bağlı olduğu, henüz tanınmayan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme ilamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm... Noterliğinin 27.06.2004 tarih,... yevmiye nolu vasiyetnamenin açılmasına ilişkin... Sulh Hukuk Mahkemesinin (....i) 31 IV 221/04 sayılı 30.07.2009 tarihli kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 26.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamında davacının davalı ...nin ortağı sıfatıyla aldığı hisse senetlerinin teslimi karşılığında para alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiği, bu durumda uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanununun 51/(2). maddesi “tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.” hükmünü, 6102 sayılı TTK'nın 5/3. maddesi de “asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmünü haizdir....
Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.) Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez....
Davacı yargılama sırasında yabancı mahkeme kararının tercümesini mahkemeye sunmuş ise de sunulan tercümenin noter veya konsolosluk onaylı olmadığı, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin bulunmadığı, tanınması ve tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamında yer alan apostilin Türkçe tercümesinin evraka ekli olmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda ilk derece mahkemesince davacı tarafa yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usûlen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ile apostil şerhini de içeren noter veya konsolosluk onaylı onanmış tercümesinin ve ilamın kesinleştiğini gösteren o ülke makamlarınca usûlen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin dosyaya sunulması için süre verilip, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kaldırmayı gerektirmiştir....
Bu durumda, yabancı mahkemenin kararının tebliğinin posta yoluyla yapıldığı, diplomatik yoldan yapılan tebliğe yabancı mahkemece bir değer verilmediği, usulünce tebliğ edilmeyen kararın davalı şirket yönünden kesinleşmediği gözetilerek mahkemece, tenfiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden Dairemizin 04.12.2014 gün ve 2014/97-18973 sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 04.12.2014 gün ve 2014/97-18973 sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının davalı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı temyiz edilmiş ise de, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması hakkında verilen kararların Yargıtay incelemesinin duruşmalı yapılacağına ilişkin hüküm bulunmadığından, davacının duruşma isteğinin reddine karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Tanıma dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve tercümesi eklenir (5718 sayılı MÖHUK m. 53). ... Main Yerel Aile Mahkemesinin 31.03.2014 tarihli kararının, "emekli sigorta hakları denkleştirmesi ve itiraz yolu açıklamalarına"' ilişkin bölümlerinin tercümesi dosya içerisinde bulunmamaktadır....
Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez (Ruhi, A.C.: Türk Hukukunda Yabancı Nafaka İlamlarının Tenfizi, Ankara 2013, s. 265- 266)....