Sivil Hukuk Dairesi'nin 10 O 36/09 sayılı ilamının ve masraf tespit kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının açıkça kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini, TTK hükümleri gereğince müvekkili şirketin ortak ve anonim şirkete hisseleri dolayısıyla sermaye kabul edebileceğini, müvekkili şirketin merkezi ...'ta bulunduğundan kesin yetki kuralının ihlal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece verilen kabul kararı, davalının temyizi üzerine Dairemizin 2014/14936 E 2015/10916 K sayılı ilamı ile onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Öte yandan “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekmektedir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un "Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi ve Tanınması" başlığını taşıyan İkinci Bölümünde yer alan 50. Maddesinin "(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.", 52. Maddesinin "(1) Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir....
Yabancı mahkeme kararlarının Türk Hukukunda hüküm doğurması, yabancı mahkeme kararının niteliğine göre ya tanınması ya da tenfizi ile mümkün olur. MÖHUK'un 50. Maddesi gereğince; yabancı mahkeme kararlarının mahalli mahkeme kararları gibi hüküm doğurması için, mahalli mahkemelerce bir tanıma veya tenfiz karar verilmesi gerekmektedir. Eldeki davaya konu Rusya Mahkemesi kararında; taraflar arasında mahkeme dışı yapılan sulh sözleşmesinin taraflarca Rusya Mahkemesi'ni ibraz edildiği, Rusya Mahkemesi tarafından da bu sulh sözleşmesi esas alınarak hüküm kurulduğu, Rusya mahkemesi tarafından verilen kararda sulh sözleşmesi tahtında ve eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici şirketin davalı şirketten olan alacağının belirlendiği, ilamın eda kararı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi bakımından temel düzenleme olan 5718 sayılı MÖHUK'ta, bir yabancı mahkeme kararının tenfiz kararına konu olabilmesi için taşıması gereken nitelikler 50....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yabancı bir mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen yabancı mahkeme ilamınının diplomatik yolla usulünce tebliğ edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dosyada mevcut yabancı mahkeme ilamında kararın 20.03.2013 tarihinde kesinleştiğine dair şerh bulunmasına karşın kararın davalıya diplomatik yolla 29.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece diplomatik yolla tebliğden sonraki tarihli kesinleşme şerhli karar veya mahkemesince onaylı kesinleşme belgesi sunması için davacı vekiline usulünce süre verilerek ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme kararı boşanma ve velayete ilişkin olup, boşanma yönünden tanınmasına, velayet yönünden de tenfizine karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2015 (Salı)...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. 5718 sayılı Yasanın 53.maddesinde yer alan düzenleme bu şekildedir. Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkin bulunmakla öncelikle, buna ilişkin yasal düzenlemeler ile kavram ve kurumların irdelenmesinde yarar vardır: Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un İkinci Kısmının İkinci Bölümünde düzenlenmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı tarafın kesin hüküm teşkil ettiği dava dosyasında, davanın taraflarının aynı olduğu ancak davacı taleplerinin farklı olduğu, her iki dosyanın yargılama usullerinin farklı olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın TTK 329. ve 405. maddeleri gerekçe gösterilerek esasla ilgili inceleme yapılmadan usulden reddedildiği, davanın yazılı yargılama usulüne tabii eda davası niteliğinde alacak istemine ilişkin olduğu, mahkememizdeki davanın kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi ile ilgili basit yargılama usulüne tabi tespit davası niteliğinde olduğu, her iki dosyadaki taleplerin ve yargılama usullerinin farklı olduğu, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının işbu dava dosyası yönünden kesin hüküm niteliğinde olmadığı, tenfizi istenen mahkeme kararının taraflara usulune uygun tebliğ edilerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiştir....
Davaya konu tanınması/tenfizi talep edilen yabancı mahkeme ilamının boşanma ilamı olması nedeniyle eldeki davada boşanma hükümlerine tabidir. Bu doğrultuda taraf vekillerince sunulan vekaletnameninde boşanma davalarını ve yabancı mahkeme ilamının tanıması ve tenfizi davalarını talep ve takip yetkisinin içeren, fotoğraflı özel vekaletname olması gerekmektedir. Bu nedenle kararın kaldırılması gerekmiştir. İlk derece mahkemesince yapılacak işlem davalı vekiline usulünce düzenlenmiş vekaletnamesini sunmak üzere yeterli kesin süre verilmesi, süre içerisinde usulüne uygun vekaletname sunulmaz ise davalı vekilince yapılacak işlemlerin geçersiz olacağı gözetilerek dosya kapsamında tarafların sundukları deliller doğrultusunda olumlu yada olumsuz bir karar vermekten ibarettir....
Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....