Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. olmasına rağmen şirket ortağı şahsın evine haciz işlemi yapılmaya çalışıldığını,ihtiyati haciz kararının kötüniyetli olarak kullanıldığını,ihtiyati haczin öncelikle kaldırılmasını aksi halde şahsın evine hacze gidilmemesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava hakem kararının tadiline ilişkin kesinleşmiş kararın tanıma ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK'un yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi ve tanınmasını düzenleyen 50. vd. maddelerine göre, Türkiye'de bir yabancı mahkeme kararının infaz edilebilmesi veyahut kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi bu karar hakkında tanıma veya tenfiz kararı verilmesine bağlı olup, yabancı mahkeme ve hakem kararının tanınması veya tenfizi ise bu kararın usulünce kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması ve Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfızi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli örneğinin dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK. m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır....

    Davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği yabancı mahkeme ilamı ve masraf tespit kararıyla ilgili olarak kabule göre de, davacının, tenfize konu asıl karar ve masraflara ilişkin kararın aslını ve onanmış tercümesini sunmadığı, davaya dayanak yabancı mahkeme kararı ve dava dilekçesini davalıya diplomatik yolla tebliğ ettirdiğine dair belgeleri ibraz etmediğinden kesinleşmiş bir kararın söz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de yerinde değildir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için yabancı mahkeme kararının usulüne uygun olarak kesinleşmiş olması gerekmektedir. Davacı vekilince, tenfizi istenen asıl kararın kesinleşme şerhli fotokopisi ve tercümesinin fotokopisi ile masraf tespit kararının fotokopisi ve tercümesinin fotokopisi sunulmuş daha önce aynı kararın tenfizi için açılıp mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/220 Esas-2009/123 Karar sayılı dosyasının istenmesi talep edilmiştir....

      (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır....

      Davacı vekilinin delil olarak dayandığı ve emsal olarak gösterdiği Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 10/02/2012 tarihli 2010/1 Esas ve 2012/1 Karar sayılı kararı incelendiğinde; bu kararda özet olarak yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bulunmamasının kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının tenfizine engel olmayacağı ve bu hususun 5718 sayılı MÖHUK'un 54/c maddesi anlamında kamu düzenine açıkça aykırılık sayılmayacağı belirtilmiştir. Anılan bu kararda yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddini temin edebilecek tek imkanının yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hali olduğu noktasında işaret edilmiştir. Nitekim; karar gerekçesinin içeriğindeki "Türk tenfiz hukuku yabancı mahkeme kararının taşıdığı hükümlerin açıkça Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceği konusu ile ilgilenir" ifadesi ile de Türk kamu düzeninin korunması ilke ve amacına açık bir şekilde vurgu yapılmıştır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesi. 3. Değerlendirme Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Davalı Katra Otomotiv Endüstri Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 24.08.2011 tarihinde ticaret sicilinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547 nci maddesi uyarınca terkin edildiği ve bu şekilde tüzel kişiliğin sona erdiği Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 08.09.2011 tarihli sayısından anlaşılmaktadır. Bu itibarla davalı şirketin taraf ehliyeti bulunmadığı, yargılamanın davalının gıyabında sürdürüldüğü ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu açıktır. Mahkemece, davacıya davalı şirketin ihyası için süre verilip, şirketin ihyası sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. V....

          Dava, yabancı mahkeme kararının tenfiz istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, ... Eyaleti, ... İlçesi, 17. Adli Bölge Gezici Mahkemesi'nin 18/08/2010 tarihinde vermiş olduğu karar ile müvekkili lehine davalılardan müştereken ve müteselsilen 80.000 Amerikan Doları ana para, 15.266 Amerikan Doları Faizi, 501 Amerikan Doları Masrafı, her yıl %6 faiz uygulanarak toplam 95.767,90 Amerikan Doları alınmasına icra yolu açık olmak üzere karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davaya ilişkin yabancı mahkeme kararının apostil şerhli aslı ile noter onaylı yeminli tercümesinin aslını dava dilekçesi ekinde sunduklarını belirterek ... Eyaleti, ... İlçesi, 17. Adli Bölge Gezici Mahkemesi'nin mezkur kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur....

            Davalı vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının Alman mahkemelerinde alacak davası açarak talebini hüküm altına aldırdığı, ancak Türkiye’de açılan aynı nitelikteki davaların 6762 sayılı TTK’nin 405/2 maddesi uyarınca reddedildiği ve bu nitelikte kararların Yargıtay'ca onandığı, bu yasal düzenleme karşısında yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi halinde açıkça Türk Yasaları’na aykırı bir durum oluşacağı ve kamu düzenine de aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

              Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında buğday alım-satımı konusundaki sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümü için verilen yabancı hakem kararının tenfizi isteminde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’nun (MÖHUK) “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Aynı Kanun’un 63. maddesinde de yabancı hakem kararlarının tanınması yönünden düzenleme yapılmış olup, “Yabancı hakem kararlarının tanınması da tenfizine ilişkin hükümlere tâbidir.” hükmüne yer verilmiştir....

                Bölge Mahkemesi tarafından verilen kararın 14/05/2014 tarihinde apostil şerhi ile kesinleştiğini belirtmiş, adı geçen Mahkeme tarafından verilen 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 karar no'lu kararın tanınması ve tenfizi isteminde bulunmuştur. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, tanınması ve tenfizi istenen kararın yabancı mahkemece ceza davasına ilişkin verildiği, davalının manevi tazminatla birlikte 8 yıl hapis cezasına da mahkum edildiği gerekçesiyle hapis cezasını da içeren ... Bölge Mahkemesinin 27/03/2014 tarih ve 41 Hv 32/13s-65 sayılı ceza ilamının tanınması ve tenfizi isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle; dava, kişisel hakları da ihtiva eden yabancı ceza mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu