Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir. Alman Hukuk Yargılama Kanunu (ZPO) nun tenfizi kabul eden 722 ve 723 maddeleri ile karşılıklılık oluştuğu açıktır. (HGK.13.06.1990 gün, 13-3 Esas-347 Karar) Dosyanın incelenmesinden; yerel mahkemenin tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamından farklı, o karara birtakım eklemeler yapmak suretiyle tenfiz kararı verildiği görülmüştür. Mahkeme kararlarının verildikleri ülke dışında kesin hüküm, kesin delil ve icrai güce sahip olmaları, milletlerarası toplumda kişisel ilişkilere ve ticari hayatın getirdiği ekonomik ilişkiler kurma, yaratma ve oluşan uyuşmazlıkların çözümü için tartışmasız mahkeme kararı yanında gerekli olan yabancı ilamın tanınması ve tenfizinin kabul edilmesini gerektirir. Böyle bir zorunluluğun, iki hâkimiyeti karşı karşıya getirdiği kuşkusuzdur....

    Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle tenfizle ilgili kısa bir açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır. 13. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHUK) 50/1 maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için gerekli olan ön şartlar; “yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkemeden verilmiş karar olması, kararın hukuk davalarına ilişkin olması ve yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. 14. Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir....

      (Banu Şit, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, ... 2005, sh.194) 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. MÖHUK'un 60/1. maddesinde "Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir."...

        Tenfiz talebine konu olan uyuşmazlığa Türkiye'nin de taraf olduğu "Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Anlaşması" hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....

          Yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararından hakem kararının mahiyetine göre (Türk Hakem Kararları gibi) karar ve ilam harcı alınır. Bu durumda yabancı hakem kararının tenfizini isteyen taraftan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, cilt VI, 2001, sayfa 6210,6211) Somut olayda tenfizi istenen yabancı hakem kararının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle yıllık %12 oranında basit faizle birlikte 42.192.12 USD’nin eldeki dosya davalısından alınıp, davacıya verilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından ve bu suretle davanın kabulü halinde nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru değildir....

            Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, ---- taraflar arasındaki tahkim şartını içeren sözleşme, tenfizi talep edilen hakem kararlarının tercümeleri ile onanmış örnekleri, dosya kapsamına uygun olup Mahkememizce de isabetli görülen rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ----- Maddede sayılan tenfiz talebinin reddine ilişkin hallerden hiç birinin söz konusu olmadığı ve yasada öngörülen tenfiz şartlarının yerine gelmiş olduğu kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Son olarak belirtmek gerekir ki Harçlar Kanununa göre yabancı mahkeme kararları nisbi harca tabi kılındığı halde yabancı hakem kararlarının tenfizi yönünden bu şekilde emredici bir yasal düzenleme olmadığından ve yerleşen uygulamaya da bağlı olarak yabancı hakem kararlarının tenfizi maktu harca tabi olduğundan maktu harca göre işlem yapılmıştır....

              MAHKEME KARARI: Bakırköy 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Dairemizin kaldırma kararından sonra yaptığı yargılama sonucunda; 26/11/2019 tarihli 2017/66 E. - 2019/397 K. sayılı kararıyla; "...tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarının Almanya'daki marka tecavüzlerine ilişkin olup, kararların tetkikinden, usulen kesinleştiği anlaşılmıştır. Yabancı mahkeme kararının yargılama giderine ilişkin kısmının tenfizi istenmektedir. MÖHUK'un 54/c. maddesi hükmüne göre tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, yabancı kararın elde edilmesinde uygulanan yabancı hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesi esasen söz konusu olmaması, tenfiz kararı verecek hakimin yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip bulunmaması karşısında davalı savunmalarına itibar edilmeyerek davanın kabulü ile, MÖHUK 54. Maddesine öngörülen koşulları taşıyan yabancı mahkeme kararlarının tenfizine" karar verilmiştir....

                Mahkemece, ‘--verilen süre içerisinde apostil şerhi, mahkeme kararı sureti sunulmuşsa da bahsedilen mahkeme kararının kesinleştiğini gösterir yetkili makamlarca onaylanmış herhangi bir belge ve yazı bulunmadığı ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının MÖHUK maddeleri gereğince tenfizi mümkün olmadığı‘ gerekçesiyle ‘verilen kesin süreler içinde tanıma ve tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şerhi veya onaylı örneği sunulmadığından HMK 115/2 md gereğince ön şart yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE’ karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince ‘--Apostil şerhi mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğini göstermez. ---Tanıma ve tenfizi istenilen mahkeme kararının yetkili makamlarca onaylanarak kesinleştirilmesi gerekir....

                  İlke olarak, her mahkeme kendi usul hükümlerini uygular (lex fori ilkesi). Bu sebeple yabancı mahkemenin uyguladığı usulün, Türk usul hukukundan farklı olması Türk kamu düzeninin müdahalesi için bir gerekçe değildir. Yabancı mahkemenin davada kullandığı “dava usulü” de Türk kamu düzeninin müdahalesini gerektiren bir usul değildir. Türk tenfiz hukuku yabancı mahkeme kararlarının taşıdığı “hükümlerin” açıkça Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceği konusu ile ilgilenir. Bu kapsamda yabancı mahkeme kararlarının alınış sürecindeki usul tenfiz hâkimi tarafından incelenip nazara alınamaz. Yabancı mahkeme kararı, verildiği ülkenin usul hukuku kuralı “ lex fori” kuralına tabidir. Tenfiz şartları bu kuralların nasıl ve hangi ölçüde tenfizi engelleyeceğini ayrı ayrı göstermiştir. 21....

                    Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Dava vesayet kararına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

                    UYAP Entegrasyonu