Davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanunununa tabidir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....
Dava, nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir. Alman Hukuk Yargılama Kanunu (ZPO) nun tenfizi kabul eden 722 ve 723 maddeleri ile karşılıklılık oluştuğu açıktır. (HGK.13.06.1990 gün, 13-3 Esas-347 Karar) Dosyanın incelenmesinden; yerel mahkemenin tenfizi istenilen yabancı mahkeme ilamından farklı, o karara birtakım eklemeler yapmak suretiyle tenfiz kararı verildiği görülmüştür. Mahkeme kararlarının verildikleri ülke dışında kesin hüküm, kesin delil ve icrai güce sahip olmaları, milletlerarası toplumda kişisel ilişkilere ve ticari hayatın getirdiği ekonomik ilişkiler kurma, yaratma ve oluşan uyuşmazlıkların çözümü için tartışmasız mahkeme kararı yanında gerekli olan yabancı ilamın tanınması ve tenfizinin kabul edilmesini gerektirir. Böyle bir zorunluluğun, iki hâkimiyeti karşı karşıya getirdiği kuşkusuzdur....
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle tenfizle ilgili kısa bir açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır. 13. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHUK) 50/1 maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için gerekli olan ön şartlar; “yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkemeden verilmiş karar olması, kararın hukuk davalarına ilişkin olması ve yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. 14. Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir....
Bu durumda tenfizi istenen mahkeme kararının ilamı veren mahkemenin tabi olduğu kanunlara göre kesinleştiği anlaşıldığından davalının aksi yöndeki istinaf nedenlerinde haklılık görülmemiştir.Buna karşılık yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfiz edilebilmesi için zamanaşımına uğramamış olması gerekmektedir. TBK'nın 156. ve İİK'nın 39. maddelerinde ilamların 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu düzenlenmiş ise de yabancı mahkeme ilamlarının ne kadar sürede zamanaşımına uğrayacağı kararı veren yabancı mahkemenin hukukuna göre belirlenmesi gerekir (Nuray Ekşi, Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, İstanbul 2020, s.344. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 28/05/1998 tarih 383-3945 sayılı kararı da aynı doğrultudadır). Aksinin kabulü, verildiği devlette zamanaşımına uğrayan yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de icra edilmesine neden olacaktır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen kararların Duesseldorf A masraf tespit kararı olduğu, kararların 13.10.2010 tarihinde kesinleştiği, usulüne uygun kesinleşme şerhi taşıdığı, dava konusu kararların tenfizi konusunda bir engel bulunmadığı, davalıların vekil vasıtasıyla davada temsil edildikleri, kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edilip kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme masraf tespit kararlarının tenfizi istemine ilişkindir....
(Banu Şit, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, ... 2005, sh.194) 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. MÖHUK'un 60/1. maddesinde "Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir."...
yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi konusunda ikili bir anlaşmanın mevcut olup olmadığının sorulduğu, cevabi yazıda davaya konu devletler arasında yabancı mahkeme ilamları konusunda ikili bir anlaşmanın mevcut olmadığı, ancak Fransa Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti çocuklara karşı nafaka hükümlülüğü konusundaki Lahey sözleşmesine her iki devletin de taraf olduğunun belirtildiği, davaya konu tanınması ve tenfizi istenen kararın nafakaya ilişkin olmadığı, alacak davasına ilişkin olduğu, Fransa Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında davaya konu kararların tenfizine ilişkin kararların tanıma ve tenfizi konusunda karşılıklık esası olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Tenfiz talebine konu olan uyuşmazlığa Türkiye'nin de taraf olduğu "Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Anlaşması" hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....
Yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararından hakem kararının mahiyetine göre (Türk Hakem Kararları gibi) karar ve ilam harcı alınır. Bu durumda yabancı hakem kararının tenfizini isteyen taraftan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, cilt VI, 2001, sayfa 6210,6211) Somut olayda tenfizi istenen yabancı hakem kararının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle yıllık %12 oranında basit faizle birlikte 42.192.12 USD’nin eldeki dosya davalısından alınıp, davacıya verilmesine ilişkin olduğu anlaşıldığından ve bu suretle davanın kabulü halinde nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru değildir....
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, ---- taraflar arasındaki tahkim şartını içeren sözleşme, tenfizi talep edilen hakem kararlarının tercümeleri ile onanmış örnekleri, dosya kapsamına uygun olup Mahkememizce de isabetli görülen rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ----- Maddede sayılan tenfiz talebinin reddine ilişkin hallerden hiç birinin söz konusu olmadığı ve yasada öngörülen tenfiz şartlarının yerine gelmiş olduğu kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Son olarak belirtmek gerekir ki Harçlar Kanununa göre yabancı mahkeme kararları nisbi harca tabi kılındığı halde yabancı hakem kararlarının tenfizi yönünden bu şekilde emredici bir yasal düzenleme olmadığından ve yerleşen uygulamaya da bağlı olarak yabancı hakem kararlarının tenfizi maktu harca tabi olduğundan maktu harca göre işlem yapılmıştır....