Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, çeke dayalı alacak davası sonunda verilen yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olmasına, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nafakaya dair yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2. maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2016 (Per.)...

      gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez....

        Tenfiz için ayrıca 5718 sayılı Yasanın 54/c maddesine göre yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekir. Yabancı mahkeme ilamındaki gerekçe ilamın tenfizini etkileyebilecek bir öneme sahip değildir. Tenfiz istemini inceleyen hakimin, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından doğruluğunu inceleme ve değerlendirme yetkisi yoktur. Bu nedenle tenfiz hakiminin ilamda mevcut olan bir gerekçeyi inceleyip değerlendirmesi mümkün değildir. Tenfizi talep edilen ilamda Türk Usul Hukukunun anladığı anlamda bir gerekçenin bulunması ya da bulunmaması Türk kamu düzeninin müdahalesi bakımından etkili değildir. Anayasamızın 141/3 maddesinde "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" ilkesi benimsenmiştir. Türk mahkemelerindeki davalara ilişkin yargılama kuralını tespit eden bu maddede yer alan "bütün mahkemeler" kavramına yabancı mahkemelerin dahil olduğu söylenemez. Bu hükümdeki ilke Türk mahkemeleri bakımından geçerlidir....

          Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. maddesinde “Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilâm harcı alınır....

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yabancı ülkeden alınan vesayet kararının Türkiye’de tanınması istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu ve HUMK’nun 8. maddesinde bu ve diğer yasaların Sulh Mahkemesini görevlendirdiği işlerin Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hususunda yasal düzenleme yer aldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 35. maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için görevli mahkemenin münhasıran Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda yabancı ülkeden alınmış olan vesayet kararının Türkiye’de tanınması istenmektedir....

              Bu düzenlemelere göre yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi hususunda ülkemizin taraf olduğu milletlerarası bir sözleşmenin mevcudiyeti hâlinde öncelikle bu sözleşme hükümleri uygulama alanı bulacaktır. 20. Nitekim ülkemizin de taraf olduğu 08.05.1991 tarihli ve 3731 sayılı Kanun ile onaylanan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10.06.1958 tarihli New York Sözleşmesi (New York Sözleşmesi), yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, MÖHUK’un 2/1 ve Anayasa’nın 90/son hükümleri kapsamında bir milletlerarası sözleşme olup anılan sözleşme, kapsamında yer alan yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi yönünden özel düzenleme olarak öncelikle uygulanacaktır. Dolayısıyla New York Sözleşmesi hükümleri kapsamı dışında kalan hakem kararlarının tanıma ve tenfizinde MÖHUK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. 21. New York sözleşmesinin 1 inci maddesi sözleşmenin uygulama alanını açık bir şekilde düzenleme altına almıştır....

                Bu durumda, yabancı kararda yer alan hükmün icra edilmesi ile ortaya çıkacak sonuç hukukun genel prensiplerine, toplumun genel örf adet ve ahlak telakkilerine aykırı düşmedikçe ve anayasanın temel ilkelerine aykırı bulunmadıkça yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırılığından söz edilemez. Somut davaya konu yabancı mahkeme kararının tenfizi Türk kamu düzenine aykırılık oluşturmadığından yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun karar düzeltme isteminin reddine dair gerekçesine katılmıyorum. ......

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Milletlerarası Ticaret Odasının ......... tarih ve ....... dava numaralı tahkim kararının icra edilebilmesi için tenfizi talebinden ibarettir. Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK'un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye'de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri'nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır. Yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmesi yapılır. Tenfizi istenen yabancı ülke mahkeme kararında tarafların hak ve sorumlulukları, yargılama harç ve giderleri vb. kalemlere dokunulması mümkün değildir....

                    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, yabancı mahkeme kararının Lahey Sözleşmesi uyarınca tebliği gerekirken bu usul yerine getirilmeyerek postaya verilme tarihi tebligat tarihi olarak sayıldığı, yapılan tebligatın kamu düzenine aykırı olduğu, ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu