Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı hakem kararlarının tenfizi 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile ülkemiz açısından bağlayıcılık kazanan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi'nde düzenlenmiş olup MÖHUK'un 60. maddesinde yer alan; "Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir." düzenlemesi uyarınca öncelikle tenfizi talep edilen yabancı hakem kararının kesinleşmiş veya taraflar için bağlayıcı olması gerekmektedir. Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi'nin tenfiz talebine eklenecek belgeler ile ilgili dördüncü maddesi MÖHUK'un 61. maddesi ile, tenfiz talebinin red sebeplerini düzenleyen beşinci maddesi ise MÖHUK'un 62. maddesi ile benzer düzenlemeleri içermektedir....

    Ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı olduğu için yabancı kararda uygulanmış olan usul ve tespitler tanıma ve tenfiz davasının inceleme konusu dışındadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararda davalının davayı reddettiği belirtilmiştir. Yabancı unsurlu davalarda yargılama usulü ile ilgili sorunlar hakimin hukukuna ( Lex Fori ) tabidir (YAR. 2. HD. E. 2014/25332 , K. 2014/25398, T. 11.12.2014 sayılı ilamı). Avusturya Cumhuriyet ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında sözleşme bulunmakta olup, örneğinin dosya içerisine konulduğu anlaşılmıştır....

    Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s. MÖHUK m. 53/1). Dilekçeye eklenmemişse, dava sırasında bu eksikliğin tamamlanmış olması gerekir. Dosya içerisinde yapılan incelemede ise Deventer Başkonsolosluğu tarafından onaylanan 25.07.2011 tarihli çevirmen onayı belgesinin, hangi yabancı mahkeme kararına ait olduğunun anlaşılmadığı, bu belgede.... asıl metninin ekli olduğu belirtilmiş ise de, bu ilamın dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine dosya içerisinde tanınması ve tenfizi istenen 29.07.2011 tarihli yabancı mahkeme ilamında yer alan apostilin, Türkçe tercümesi evraka ekli olmadığı gibi dosya içerisinde bulunan apostilin türkçe tercümesinin hangi ilama ait olduğu da anlaşılmamaktadır....

      İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. Dosya içeresine ---- tercüme evrakları ile birlikte belge aslının sunulduğu, taraflar arasında ----- tarihinde kesin olarak verilmiş tahkim kararı sunulmuş ve tenfizi talep edilmiştir. Bahse konu---- tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlık , ---- tarihinde kesin olarak verilen ------- kararının tenfizine ilişkindir. ------------ saklı tutulmuştur. ----kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda bu kanunda hüküm bulunduğu gibi ayrıca ----- da bilinen ----- olmuştur, bu nedenle sözleşme hükümleri ---- göre daha özel bir düzenleme niteliğinde bulunduğundan dava konusu hakem kararlarının ------kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. ------- bazı çekincelerle onaylamıştır. İlk çekinceye göre----- sadece karşılıklılık esasına göre bu sözleşmeye taraf olan bir devlet ülkesinde verilen hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında uygulanacaktır....

        Davalı vekili, tahkim yargılamasında müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, verilen kararın Türkiye’de alınan mahkeme kararları ile çeliştiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, Türk mahkemelerince verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile çelişen ......2012 tarihli hakem kararı ile adil yargılanma hakkının ihlali suretiyle yapılan tahkim yargılaması sonucu verilen ......2013 tarihli yabancı hakem kararlarının kamu düzenine aykırılık sebebiyle tenfizine dair istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ......2012 ve ......2013 tarihli yabancı hakem kararlarının tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, hakem kararının New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir....

          Somut olayda uyuşmazlık, hakem heyetinin kendisini yetkili gördüğüne ilişkin işbu kısmi kararın, mahiyeti itibariyle tanımaya elverişli bir karar olup olmadığı ve kararın tanınması için gerekli olan şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. Yabancı Hakem kararlarının tenfizi konusu New York Sözleşmesi'nde ve MÖHUK'un 60-62. maddelerinde düzenlenmiştir. Bununla beraber, MÖHUK'un 60-62. maddeleri sadece yabancı hakem kararının tenfizini düzenlemekte, tanıma ile ilgili herhangi bir düzenleme içermemektedir. New York Sözleşmesi, sözleşmenin konusu ve başlığı ''Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası'' olmakla birlikte tanıma için özel bir düzenleme getirmemiştir. Tanıma, yabancı bir karara dayanarak kesin hüküm itirazında bulunma ve kesin delil olarak kullanılma olanağı vermektedir. Sözleşmede yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi için farklı hükümler öngörülmemiştir....

            Kaza Mahkemesi'ne açılan davada 26.02.2015 tarih ve 6958/14 dava no'lu kararla 252.728,60 € alacağa 15.11.2013 tarihinden itibaren yıllık %3 oranında faiz ödenmesine karar verildiği, bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği, Türkiye ile KKTC arasında 27.10.1988 tarih ve 3490 sayılı Adli Yardımlaşma Kanunu olup karşılıklık prensibinin olduğunu, MÖHUK'un 54.maddesi gereğince yabancı mahkeme kararlarının infazı için tenfizi gerektiğini ileri sürerek, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nin kararın tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkemede ikame davada dava dilekçesinin ve mahkeme kararının tebliğ edilmediğini, savunma haklarının ihlal edildiğini, tenfize konu ilamdaki meblağın davacıya ödendiğinden tenfize konu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Main Yüksek Eyalet Mahkemesinin 22.12.2009 tarihli 12 U 69/09 sayılı kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

                GÖREVLİ MAHKEMEYABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASIYABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ 4787 S. AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA... [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/2. maddesi gereğince, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'a göre Aile Hukuku'na ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi, Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir. 4787 sayılı Yasa'daki bu özel hüküm, sonradan 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Yasa ile ilga edilmiş değildir....

                  Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında buğday alım-satımı konusundaki sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümü için verilen yabancı hakem kararının tenfizi isteminde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’nun (MÖHUK) “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Aynı Kanun’un 63. maddesinde de yabancı hakem kararlarının tanınması yönünden düzenleme yapılmış olup, “Yabancı hakem kararlarının tanınması da tenfizine ilişkin hükümlere tâbidir.” hükmüne yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu