Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar.( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E. 2016/819 K.) İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez. Bu durumda, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek delillerin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken İDM'ce Sulh Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi dairemizce isabetsiz bulunmuştur....
Karar sayılı kararın ve kesinleşme şerhinin apostil şerhli aslı ile onanmış tercümesini sunması için 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince 28/09/2022 tarihinde yabancı mahkeme kararının aslı ve tercümesinin sunulduğu beyan edilmiş ise de davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinin ekinde sadece tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının onaylı tercümesi ile yabancı mahkeme kararının suretinin bulunduğu, yabancı mahkeme kararının aslının verilen kesin süreye rağmen kesin süre içerisinde ve duruşma gününe karar dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 53....
Bu ön sorun ise evlilik mallarının tasfiyesi için “evliliğin sona ermiş” olmasının (TMK m.225) gerekmesine ve tarafların evliliği yabancı mahkeme boşanma kararıyla sona ermiş olduğundan, “yabancı mahkeme boşanma ilamının tanınması” sorunudur. Ne var ki, yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması işlemine başvurulmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, yapılacak işlem, HMK 165. madde uyarınca davacıya yabancı mahkeme boşanma ilamının Türk Mahkemesince tanınması için dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığında sonucunun “bekletici sorun” yapılması; tanıma ilamı sunulduğunda; evlilik malına tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararı bölümünün de tanınmasına karar verilmesi olmalıdır. Temyiz edilen hükmün yukarıda açıkladığım çerçevede işlem ve inceleme yapılmak üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun davanın redine ilişkin hükmü onayan kararına katılmıyorum. 01.06.2015...
Kamu düzeni, tarafların uymak zorunda oldukları kamu ve özel hukuktan doğan ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri kuralların bütünü olarak anlaşılmalıdır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması hali tenfiz şartları içinde sayılmış olup, buna göre, yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil, yabancı kararın Türkiye’de icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Anılan maddede yer alan “Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması” ifadesinden, yabancı mahkeme kararının esasına uygulanan hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenemeyeceği, sadece hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukukî sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizi isteminin reddedileceği sonucuna varılmalıdır....
Sözleşmesine göre tenfizi istenen kararın davalı açısından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki ... Haziran 1958 tarihli ..... Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekli olduğundan, .... kapsamına giren hakem kararlarının alanı oldukça daralmıştır. Bununla beraber, Türkiye’nin ........
Davalı vekili, davacının tenfiz talebinin MÖHUK ile öngörülen yabancı hakem kararlarının tenfizi usulune uykırı olduğunu, zira MÖHÜK 62.mad 1.fıkrasının h bendi gereğince yabancı mahkeme kararlarının Türkiye'de tenfiz edilebilmesi için yabancı hakem tarafından verilen kararın verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptal edilmemiş veya kesinleşmiş, veya icra kabiliyeti kazanmış veya bağlayıcı olması gerektiğini, bu kapsamda davacı tarafından hakem kararının verildiği yerin yetkili merci tarafından hakem kararının kesinleştiğine dair bir şerhin sunulmadığını, sunulmuş olduğu kararda yabancı hakem kararı, hakemin imza tasdiki ve hakem kararının zeyilnamesinin olduğunu, yine yabancı hakem kararının kamu düzenine aykırı olması nedeni ile tenfiz edilmesinin mümkün olmadığını, çünkü kararın süresinde verilmiş bir karar olmadığını, zira tahkim yargılamasında tahkim süresinin uzatılması ya bir mahkeme kararı ile ya da tarafların tahkim süresinin uzatılmasını talep etmeleri ile mümkün olduğunu...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, yabancı mahkemece verilen veraset ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Hukukunda mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar mirasçıları gösterir. Bunun doğru olmadığı herhangi bir davada ileri sürülebileceği gibi, iptali ve düzeltilmesi de istenilebilir. Yabancı bir mahkemeden alınmış mirasçılık belgesine Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden fazla bir güçte yükletilemez. Mirasçılık belgesinin aksi her zaman ispat edilebileceğine göre de, tanınması yahut tenfizi yoluna gidilemez. (Aynı doğrultuda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/16615 E. Ve 2017/11258 K....
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2010 tarihli davanamesiyle velayetin ana-babadan kaldırılmasına dair yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 08.12.2010 tarihli davanamesiyle ... ve ...'ın velayetinin ana-babadan kaldırılmasına dair yabancı ilamın tanınması ve tenfizi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması durumu 10.04.1992 gün ve 1991/7-1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mutlak bozma nedenidir....
Hukuk Dairesi Dosya No: 2020/1510 Karar No:2020/1756 numaralı kararında da bahsedildiği üzere tanınması istenen ilam vasiliğe ilişkin olsa dahi ilgili ilamın kesinleşme kararı olmaksızın yabancı mahkeme ilamının tanınmasına veya tenfizine karar verilemeyecektir. 5718 sayılı Yasanın 53/1- b maddesine göre; İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Yasa, tenfizi ya da tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olmasını ön koşul olarak kabul etmiştir. Davacı kesinleşmiş yabancı mahkeme kararını dava dilekçesine eklemediği gibi mahkemece verilen sürelerde de ibraz edememiş olması nedeni ile davanın reddine" karar verilmiştir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, Dairemizin 07/10/2013 gün ve 2013/11169 - 2013/15853 sayılı ilamıyla onanmış, davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Davacı, ... Ülkesi ... De ... ... de ... Mahkemesinin 95004091 Esas, 359198 Karar sayılı ilamı ile 187.177....'ın davalılardan tahsiline karar verildiğini belirterek; ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, istemi “yabancı mahkeme ilamının tanınması” olarak nitelendirmiştir....