Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna karşın yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine veya davanın farklı hukuki gerekçelerle reddine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt veya farklı sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum 5718 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

    Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yabancı ülkeden alınan vesayet kararının Türkiye’de tanınması istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, Türk Medeni Kanununun 397. maddesinde vesayet makamının Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu ve HUMK’nun 8. maddesinde bu ve diğer yasaların Sulh Mahkemesini görevlendirdiği işlerin Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hususunda yasal düzenleme yer aldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 35. maddesi uyarınca yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için görevli mahkemenin münhasıran Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda yabancı ülkeden alınmış olan vesayet kararının Türkiye’de tanınması istenmektedir....

      Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmediğinden tenfizi istenen yabancı mahkeme kararında hükmedilen 4.446,17 Euro'nun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 30.791,95TL mahkememizce dava değeri olarak kabul edilmiştir. Yabancı Mahkememe kararlarının tenfizi ve tanınması usulü, 5718 Sayılı MÖHUK nun 50 ve devamı maddelerinde sayılmıştır....

        Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya bakar ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19- 1090 E., 2016/819 K.) Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2). Yabancı ülkedeki kararı veren yabancı mahkemenin sulh veya asliye yahut da istinaf mahkemesi olması tanıma ve tenfiz davasında görevli mahkemeyi etkilemez....

        Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve ekleri, yabancı hakem kararı ve tüm dosya ekleri hep birlikte incelenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, MÖHUK’un 50 vd.m. uyarınca yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, davalı davaya cevap dilekçesinde savunma hakkının ihlal edildiğini iddia etmektedir. 5718 sayılı MÖHUK’un 53.maddesi uyarınca dava konusu yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli aynı zamanda apostilli şerhi içeren ... dilindeki aslı ve Türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/137-2011/388 sayılı dosyasında sadece yabancı mahkeme ilamının tenfizinin istenildiği, oysa ki eldeki işbu davada hem asıl kararın hem de iki adet masraf tespit kararının tenfizinin istendiği, masraf tespit kararlarının tenfizi yönünden derdestliğin söz konusu olmadığı gerekçesiyle asıl karara yönelik verilen kararın kesinleşmiş olmakla bu konuda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, Federal Almanya Stuttgart Eyalet Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 20 O 453/05 numaralı dosyasından verilen 2.161.99 Euro ve 1.528,41 Euro meblağlı masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararının tanınması-tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) 51/1. maddede yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğunun belirtilmiş olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme...

              Rusya Ticari Kanunu 244. maddesinde de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde aranacak olan koşulların gösterildiği, aranan bu koşulların Türk hukukundaki tenfiz koşulları ile ağırlıkları bakımından özdeş nitelikte bulundukları, Rusya'da yabancı mahkeme kararlarının akdi mütekabiliyet koşulu aranmaksızın tenfiz edildiği, bu nedenlerle Türkiye ve Rusya arasında mahkeme kararlarının tenfizi açısından hukuki mütekabiliyet bulunduğu anlaşılmakla, tenfiz açısından 54. maddenin 1. fıkrasındaki koşulun oluştuğu kanaatine varılmıştır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun 53. maddesi nde belirtilen belgelerin davacı tarafça sunulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu, ... Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi tarafından 441-79068/17 numaralı dosyada verilen, ... tarihli kararın tercümesinin incelenmesinde; Davacının ... "..." ... A.Ş., davalının ... End. İnş. ve San. Tic....

                Yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin mahkeme kararında, yabancı mahkeme kararının mahiyetine göre tenfizi isteyen taraftan başvurma harcı ve nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcı alınır. Somut olayda tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının davacıya 91.249,10 € tutarındaki bedelin faizi ile birlikte ödemesine ilişkin olduğu anlaşıldığından ve bu suretle davanın kabulü halinde nispi karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Aynı şekilde bir yabancı mahkeme kararı hem inşai nitelikte hem de eda hükmü içermekte ise bu halde kararın ------ hüküm ifade edebilmesi ancak o kararın hem tanıma hem de tenfize konu edilmesi ve bu konuda bir karar verilmiş olmasına bağlıdır. Hukukumuzda yabancı (hakem) mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ------------arasında düzenlenmiş olup, bu hükümlere göre değerlendirme yapılması zorunluluğu bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu