Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup mümeyyiz davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

    Buna göre yabancı mahkeme kararının tenfiz edilebilmesi için birinci şart “karşılıklılık” ilkesidir. Bu ilke yabancı mahkeme kararının tanınmasında aranmamaktadır. Yabancı mahkeme kararının Türkiye’de tenfiz edilebilmesi için kararın verildiği devletle Türkiye arasında ya ilamların tenfizine dair bir anlaşma (akdi karşılıklılık) veya o devlette Türk mahkeme kararlarının tenfizine imkân veren kanun hükmünün (hukuki karşılıklılık) ya da fiili uygulamanın (fiili karşılıklılık) bulunması gerekir....

      Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, tenfizi istenilen kararın ve dava dilekçesinin Lahey Sözleşmesi hükümleri uyarınca davalıya tebliğ edildiğini gösterir evrakın ibraz edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, davacı tarafça dosyaya sunulan davaya konu Almanya Kiel Eyalet Mahkemesi kararının tercümesinden ve tebliğ evrakından, tenfizi istenilen kararın Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla 09.04.2009 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

        İlk derece mahkemesince "...Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine aykırı olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti arasında mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin olarak karşılıklık ilkesinin uygulandığı, bu yöndeki dava şartının da gerçekleştiği tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan apostil şerhli Lefkoşa Kaza Mahkemesinde'nin 305/18 dava nolu 13/06/2018 tarihinde verilen kararının ve birleşen dosya yönünden Lefkoşa Kaza Mahkemesinde'nin 380/18 dava nolu 25/05/2018 tarihinde verilen kararının usulüne uygun şekilde kesinleştiğinin belirtildiği görülmüştür....

          -KARŞI OY YAZISI- Davacı, Fransız mahkemesince verilen 7.6.1994 tarihli boşanma kararının tanımasına ve tenfizine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ilişkin Paris Asliye Hukuk Mahkemesi kararının tanınmasına karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir Tanınması ve tenfizi talep edilen Paris Asliye Hukuk Mahkemesinin 7.6.1994 tarihli boşanma kararında; tarafların ortak çocuğu 10.9.1987 doğumlu Mathieu Erol’un velayetinin annesine (davacıya) verildiği, bu çocuk için, eğitimine ve bakımına katkı payı olarak davalı (baba)nın, davacıya aylık 6.000 Frank nafaka ödemesinin de hüküm altına alındığı görülmektedir. Başka bir ifade ile, yabancı mahkeme kararı, boşanma hükmü ile beraber, velayeti anneye verilen ortak çocuk için nafaka yükümlülüğünü de ihtiva etmektedir....

            Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm , davacı tarafından temyiz edilmiştir. MÖHUK 34.maddesi hükmünce kesinleşen yabancı mahkeme kararlarının diğer şartlarıda taşıması kaydıyla Türkiye'de icra edilebileceği öngörülmüş olup, her ne kadar mahkemece de tenfizi istemini yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek tabelin reddine karar verilmiş ise de, ... Devletiyle Türkiye arasında imzalanan 28.5.1929 tarihli "Hukuki ve Ticari Mevvadi Adliyeye Müteallik Münasebeti Mütekabiliye Dair Sözleşme" ve 1954 tarihli "Usül Hukukana Dair Lahey" sözleşmesi kapsamında mahkemece, tenfiz istenen ilgili yabancı mahkeme kararlarını veren mahkemelere usulüne uygun olarak yazı yazılarak anılan yabancı mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....

              Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının appostille şerhli kesinleşmiş asıl ile noter onaylı tercümesinin sunulduğu, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konu olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği, yabancı mahkeme ilamının davalı yana usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve usulüne uygun olarak kesinleştiği, MÖHUK 54/1 maddesine aykırılık bulunmadığı, Rusya ile Türkiye arasında tenfize ilişkin fiili uygulamanın bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile; ... Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi'nin ... tarih ve ... numaralı ve 12/12/2018 tarihinde kesinleşen kararının tenfizine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ......

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz (Evlat Edinme) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlat edinme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Davacı, Nijer Cumhuriyeti Niaey Temyiz Mahkemesi en az üç daireli Niamey Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/08/2018 tarihli 457/18 sayılı resmi mahkeme sivil kararıyla küçüğü evlat edindiklerini ileri sürerek evlat edinme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin olup, tenfizi istenen mahkeme ilamında taraflar arasındaki ilişki haksız fiil olarak nitelendirildiğinden kararın temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 4.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ: A.Mahkemece Verilen İlk Karar: Mahkemece 31.03.2011 tarihli ve 2009/673 E., 2011/174 K. sayılı kararı ile yabancı mahkeme kararının tebliğine ilişkin belgelerin kesin süre içinde sunulmadığı, dosya içeriğine göre kesinleşmiş bir kararın bulunup bulunmadığının tam olarak anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

                      UYAP Entegrasyonu