KARAR Davacı, davalı ile 12.12.2002 tarihinde antik cam vazonun satımı konusunda anlaştıklarını, ancak daha sonra satın aldığı vazonun sahte olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bunun üzerine İngiltere'de tazminat davası açıldığını, bu davanın kesinleştiğini ileri sürerek; yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmesini istemiştir. Davalı, tanınması istenen kararın gıyabında verildiğini, usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilmediğini, Türkiye'de ikametgahı ve malvarlığının olmadığını bu nedenle bu kararın Türkiye'de icra edilemiyeceğinden, dava açmakta hukuki yarar olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Yabancı ilamın tanınması halinde, kesin hüküm ve kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceğine ( 5718 s. MÖHUK md. 59) göre, yabancı ilamın taraflarından biri daha sonra ölmüş olsa bile, ölenin mirasçılarının ve ilamın diğer tarafının, o ilamın tanınmasını istemekte hukuki yararları vardır.Hukuki yararı bulunan herkes de yabancı mahkeme ilamının tanınmasını ve tenfizini iseyebilir (5718 s.MÖHUK. md. 52/1). Öyleyse tarafların göstermeleri halinde delilleri toplanarak koşulların varlığı durumunda yabancı boşanma kararının tanınmasına karar verilmesi gerekirken, istemin " hukuki yarar yokluğundan dolayı reddi" doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkin olup, mahkemece dava kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfızine ilişkin davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve noter veya konsolosluk makamı tarafından onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s. MÖHUK m. 53/1). Dilekçeye eklenmemişse, dava sırasında bu eksikliğin tamamlanmış olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yabancı mahkeme ilamının onaylı tercümesi ve ilamın kesinleştiğini gösteren belge sunulmamış olup, eksikliğin davacı tarafından, tanınan kesin süre zarfında da tamamlanmamış bulunmasına, belge eksikliğine dayanan usulü ret kararının, işin esası bakımından "kesin hüküm" teşkil etmeyeceğine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
tarafından Türkçe olarak tanzim edilen el yazılı vasiyetnamenin, vasiyet alacaklısı tarafından sunulduğu mahkemece; Yunan Medeni Kanunu hükümlerine göre açılarak, vasiyetçinin yazısı ve imzasının üç yeminli şahitin beyanı ile incelenmesinden sonra mahkeme hâkimi tarafından okunup onaylanarak arşive konulmak üzere sekretere teslim edildiği anlaşılmaktadır.Şu durumda, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin olduğu konusunda bir şüphe bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasçılık belgesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin babası ...'in 30.08.1977 tarihinde vefat etmiş olup müvekkilinin murisin tek mirasçısı olduğuna ilişkin ......
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dosya içindeki belge kayıtlar incelenmiş, davalı vekilinin dosya içerisine ibraz ettiği vekaletnamenin yabancı boşanma kararının tanınması davalarını takip yetkisini içeren fotoğraflı özel vekaletname olmadığı görülmüştür. Boşanma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup boşanma davasında tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda sunulacak vekaletname HMK.nun 73 ve 74. maddeleri ve Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 93. maddesi uyarınca fotoğraflı ve boşanma davasını takip yetkisi içeren özel vekaletname olması gerekmektedir. Davaya konu tanınması/tenfizi talep edilen yabancı mahkeme ilamının boşanma ilamı olması nedeniyle eldeki davada boşanma hükümlerine tabidir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenfizi istenen yabancı mahkemede açılan davanın dava dilekçesi ile gerekçeli kararının davalıya adli yoldan tebliğine ilişkin bir belgenin bulunmadığını, yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece tarafların 05/01/2009 tarihinde evlendikleri, Avusturya Cumhuriyet Floridsdorf Bölge Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli 2C6/21a dosya numaralı 22/03/2021 kesinleşme tarihli kesinleşme tarihli kararı ile boşandıkları, söz konusu boşanma kararının ve tercümesinin dosyaya ibraz edildiği, davacı vekilinin söz konusu yabancı mahkeme ilamının tanınmasını ve tenfizini istediği anlaşılmakla; 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesindeki şartların oluştuğu, söz konusu kararın tanınmasına engel bir neden bulunmadığı değerlendirilerek, davanın kabulü ile yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası ıslah edilerek yabancı mahkeme ilamının tanınması davasına dönüştürülmüş, mahkemece yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmiştir. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; davanın tamamını ıslah edemez (HMK m.74/1). Davacı erkek vekilinin vekaletnamesinde ıslah için verilen bir yetki bulunmamaktadır. Açıklanan sebeple, davacı asile, vekiline davanın ıslahı konusunda yetki vermesi için usulüne uygun süre verilmesi ve sonucu uyarınca dosyada mevcut deliller de değerlendirilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....