Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararın kesinleşme şerhini gösterir apostil şerhli aslı ve onanmış örneğinin bulunup bulunmadığı mahkemece değerlendirilip karar verilmesi gerekir. Somut olaya bakıldığında; davacı tarafından tanınması ve tenfizi istenen ... Eyaleti, ... İlçesi, 17. Adli Bölge Gezici Mahkemesi'nin 18/08/2010 tarihli kararının usule uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından tespit edilememektedir....
Davacı eldeki dava ile İngiltere Yüksek Adalet mahkemesinin Queen's Bench Dairesine ait 26.07.2005 tarihli kararın tanıma ve tenfizini talep etmiş, davalı ise kararın gıyabında verildiğini, usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yabancı mahkeme ilamının gerekçesiz oluşu, usulüne uygun davet olmaması, kesinleşme şerhi taşımaması, bu haliyle kamu düzenine aykırı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır.Tanıma ve tenfiz talebine konu yabancı kararın Türk kamu düzenine aykırı olup olmadığının tespiti, esas itibariyle hâkimin takdirine bırakılmıştır....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, yurtdışında müvekkili ve oğluna ilişkin verilen soybağının reddi kararının tenfizine karar verilmesini istemiş, Mahkemece "davacının tenfizini talep ettiği yabancı Mahkeme Kararının tanınması mümkün olmakla birlikte tenfizinin mümkün olmaması ve husumetin soybağı reddedilen kişiye yöneltilmemesi" gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. 5718 Sayılı yasanın 50. maddesinde, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilen ve o devlet kanunlarına göre kesinleşen ilâmların .....ye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmış, tanımayı düzenleyen 58. maddesinde ise, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğu; tenfiz şartlarını düzenleyen 54/1.c maddesinde de, yetkili mahkemenin tenfiz kararı vermesinin hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamasına bağlı olduğu, hükme bağlanmıştır...
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, yabancı mahkemece verilen veraset ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Türk Hukukunda mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar mirasçıları gösterir. Bunun doğru olmadığı herhangi bir davada ileri sürülebileceği gibi, iptali ve düzeltilmesi de istenilebilir. Yabancı bir mahkemeden alınmış mirasçılık belgesine Türk Hukukunun tanıdığı ve kabul ettiği değerden fazla bir güçte yükletilemez. Mirasçılık belgesinin aksi her zaman ispat edilebileceğine göre de, tanınması yahut tenfizi yoluna gidilemez. (Aynı doğrultuda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/16615 E. Ve 2017/11258 K....
Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür. Burada, tanıma ve tenfiz davasının, yerel mahkeme içinde sulh hukuk mahkemesine göre daha üst düzey bir mahkeme olan asliye mahkemesi tarafından bakılması amaçlanmıştır (Nomer, E.: Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2013, s. 492). Yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizinde asliye mahkemeleri de görev ilişkisi çerçevesinde davaya ... ( HGK 15.06.2016 tarihli ve 2014/19-1090 E., 2016/819 K.). Görüldüğü üzere ilgili madde, asliye mahkemesini görevli kabul etmekte ve davanın konusunu teşkil eden ihtilafın niteliğini göz önünde bulundurmamaktadır. İhtilâfsız yargı alanında verilen mahkeme kararlarının tanınması da aynı hükümlere tabi tutulmuştur (MÖHUK m. 58/2)....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıma ve tenfiz şartlarının oluştuğu, kararın Türk Kamu Düzenine açıkça aykırılık teşkil etmediği, davanın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren davalardan olmadığı,Türkiye ile Fransa arasında mahkeme kararlarının onanmasına ilişkin sözleşme bulunduğu, davalı tarafından velâyet ve nafakaya ilişkin hükümlerin tanınması ve tenfizine karşı çıkılmış ise de çocukların velâyetine ilişkin kararların tanınması ve tenfizi ile çocukların velâyetinin yeniden tesisine ilişkin Avrupa Sözleşmesine ülkemizin 01.06.2000 tarihinde katıldığı, tanıma ve tenfize bakan hakimin kural olarak yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemediği, gerek yabancı kararda uygulanmış olan usul ve gerekse kararda yer alan maddî ve hukuki tesbitler incelemenin konusu dışında olduğu, Türk Hukukunun emredici hükümlerinin dikkate alınmamasının veya yanlış uygulanmasının tek başına mahkeme kararının...
Bu karar yabancı mahkeme ilâmının altına yazılır ve hâkim tarafından mühürlenip imzalanır.” ve “Yerine Getirme ve Temyiz Yolu” başlıklı 57.maddeye göre, “(1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur. (2) Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tâbidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.”Şeklindedir. Somut olayda da davacı tarafından davalı aleyhine ----- tarihinde ikame edilen menfi tespit davasında verilen hükmün tanınması ve tenfizi için ----- kayıtlı davanın ikame edildiği; ------- nezdinde tenfizi istenen karara ilişkin dava dosyasında yapılan masraflar için ----- ikame edilen ve yargılama giderlerini hüküm altına alan Mahkeme kararının ise mahkememizde tenfizinin istenildiği anlaşılmıştır....
Kaza Mahkemesi'ne açılan davada 26.02.2015 tarih ve 6958/14 dava no'lu kararla 252.728,60 € alacağa 15.11.2013 tarihinden itibaren yıllık %3 oranında faiz ödenmesine karar verildiği, bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği, Türkiye ile KKTC arasında 27.10.1988 tarih ve 3490 sayılı Adli Yardımlaşma Kanunu olup karşılıklık prensibinin olduğunu, MÖHUK'un 54.maddesi gereğince yabancı mahkeme kararlarının infazı için tenfizi gerektiğini ileri sürerek, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nin kararın tanınması ve tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkemede ikame davada dava dilekçesinin ve mahkeme kararının tebliğ edilmediğini, savunma haklarının ihlal edildiğini, tenfize konu ilamdaki meblağın davacıya ödendiğinden tenfize konu edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
istediğini, ayrıca sürekli müvekkilini Türkiye de boşanma ve mal paylaşımı davası açtığını söyleyerek kandırdığını, Avusturya mahkeme kararının tanınması ( tenfizi ) için iş bu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, yukarıda arz edilen sebepler nazara alınarak Avusturya mahkeme kararının tanınmasına (tenfizine ) karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı ihtilaf meydana geldiğini, davalı aleyhine Tunus Mahkemesinde açtıkları davanın lehlerine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, kararın Türkiye'de icra edilebilmesi için tanınması ve tenfizi gerektiğini belirterek kararın tenfizini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davaya konu tenfizi istenen yabıncı mahkeme kararının taraflar arasındaki ticari işletmelerinden doğan ihtilafa ilişkin ve tarafların tacir olmaları nedeniyle, MÖHUK 50/1 maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan davalının görev itirazı yerinde değildir....