Mahkemece Verilen Karar Mahkemenin 17.06.2010 tarih, 2009/679 E. ve 2010/205 K. sayılı kararı ile davacının davalı şirkette ortaklığı bulunduğu, hisse bedelinin iadesi talepleriyle açılan davaların reddedildiği, kararların onandığı, davacının yabancı mahkemede dava açarak talebini hüküm altına aldırdığı, davaya konu yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararları ile çeliştiği, yabancı mahkeme kararının Türk Yargı kararlarını hiçe sayarak uygulanmasının Türk Hukukunda ve yargısında eşitsizliğe ve istikrarsızlığa yol açacağı, kamu düzenine aykırılık taşıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....
Mahkemesinin 12 Haziran 2019 tarih ve ... dava numaralı dosyasında verilen kararın taraflarca itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, yabancı mahkeme tarafından verilen kararın Türkiye'de tenfiz edilebilmesi için gerekli şartların 5718 sayılı MÖHUK'ta düzenlendiğini, Hollanda ile Türkiye arasında ilamların tenfizi konusunda karşılık bulunmakta olup, Lahey sözleşmesine taraf olduklarını, yabancı mahkeme kararının Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda olduğunu, keza söz konusu yabancı mahkeme kararının kamu düzenine de aykırı olmadığını beyanla, davacı şirketin 1.110.706USD+ 14.224,83Euro vadesi gelmiş alacağına takdiren teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini, ... Mahkemesinin 12 Haziran 2019 tarihli kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle MÖHUK m.50 vd. maddeleri uyarınca, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yabancı mahkeme ilamının tanıma ve tenfizi talebine ilişkindir. Davacı; müvekkil şirket tarafından davalılar aleyhine----- nezdinde ikame edilen dava sonucunda alınan yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmamış olup, HMK128. Maddesi gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, --- tarihli bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının yabancı mahkemenin kesinleşme şerhli karar aslı ile tercümesini sunduğu, ancak yabancı mahkeme kararının davalılara tebliğine ilişkin belgeleri sunması için davacıya süre verildiği, son olarak bu belgeleri sunması için 30 günlük kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde ilgili belgelerin dosyaya sunulmadığı, kararın kesinleşmesi için adli yardımlaşma yolu ile tebliğinin şart olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, yabancı mahkeme kararın davalılara adli yardımlaşma yoluyla tebliğine dair belgelerin verilen 30 günlük kesin süre içerisinde sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının appostille şerhli kesinleşmiş asıl ile noter onaylı tercümesinin sunulduğu, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı bir yönünün bulunmadığı, münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konu olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği, yabancı mahkeme ilamının davalı yana usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve usulüne uygun olarak kesinleştiği, MÖHUK 54/1 maddesine aykırılık bulunmadığı, Rusya ile Türkiye arasında tenfize ilişkin fiili uygulamanın bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile; ... Bölge Arbitraj (Ticaret) Mahkemesi'nin 26/09/2018 tarih ve ... numaralı ve 12/12/2018 tarihinde kesinleşen kararının tenfizine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ......
Tenfize konu kararda, karara karşı başvuru yolu ve süresi gösterilmemiş ise de,gerek dava dilekçesi gerekse mahkeme kararının usulüne uygun tebliğ edildiği ,davalılar vekillerinin tebliğ evrakına süresinde cevap ve itirazların doğrudan yabancı mahkemeye gönderecekleri şerhinin bulunduğu ,kararda bulunması gereken hususların Hollanda hukukuna göre belirlenmesi gerektiği düşünüldüğünde tenfiz engeli bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Davalılar vekilince ilgili yabancı mahkeme kararının kesinleşmediği ileri sürülmüşse de; mahkeme kararının davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Hollanda Mahkemesince de 20.01.2019 tarihi itibariyle karara karşı itirazda bulunulmadığının belirtilmiş olması karşısında, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği açıktır. Açıklanan nedenlerle, yabancı mahkeme kararının tenfizi koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, İstinaf Mahkemesine (Hamm Yüksek Eyalet (İstinaf) Mahkemesi) ait tenfizi istenen kararda, ilk derece mahkemesinin (Hagen Eyatet Mahkemesi) kararının kaldırılmasına gerek olmaksızın başka bir anlatımla ilk derece mahkemesi kararı doğru bulunmakla birlikte kararda mevcut bir eksikliğin tamamlanması ile yetinilmesine karar verilerek faize ilişkin ilk derece mahkemesi kararında düzeltme yapılmıştır. Bu bağlamda somut olaya bakıldığında, tenfizi gereken kararın ilk derece mahkemesinin kararı olup olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının tenfizine karar verilip verilmediği hususu belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
GÖREVLİ MAHKEMEYABANCI MAHKEME KARARLARININ TANINMASIYABANCI MAHKEME KARARLARININ TENFİZİ 4787 S. AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA... [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/2. maddesi gereğince, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'a göre Aile Hukuku'na ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi, Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir. 4787 sayılı Yasa'daki bu özel hüküm, sonradan 12.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Yasa ile ilga edilmiş değildir....
Dava taraflar arasında aktedildiği beyan edilen kredi sözleşmesine istinaden Londra Uluslararası Tahkim 2014 Kuralları kapsamında verilen 05.11.2020 tarihli yabancı hakem kararının tanıma ve tenfizi talebidir. Gerek davacının dosyaya sunduğu 13.08.2023 tarihli Kredi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde ve gerekse, tanıma ve tenfizi istenen 05.11.2020 tarihli hakem kararının incelenmesinde, taraflar arasındaki ilişki bir kredi ilişkisi olarak nitelendiği görülmektedir. Sözleşmede ödünç verilen ana para, faizi ve geri ödeme usulü ile ödünç verilen paranın ne amaçla kullanılacağı detaylı bir şekilde izah edilmiştir. Hakem kararının incelenmesinde de aradaki ilişki bir kredi sözleşmesi olarak nitelenmiş ve hüküm de kredi sözleşmelerine münhasır ana para ve faize mütedair kurulmuştur. Tanıma ve tenfiz yargılamasına bakan mahkemenin, MÖHUK ve sair mevzuat muvacehesinde, yabancı mahkeme/hakem kararlarını tadil etme, tavsifi değiştirme gibi bir yetkisi yoktur....