Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Dairemizin 30/09/2011 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının MÖHUK’nun 54 üncü maddesinde sayılan şartları taşıdığı, mahkeme kararı aslı ile tasdik edilmiş tercümesinin dosyaya sunulduğu ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ... Federal Cumhuriyeti ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 3 O 229/06 sayılı kararı ile aynı esas numaralı yargılama masraflarına dair ek kararının tenfizine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir....

    gibi nedenlerle yabancı kararın tenfizi reddedilemez....

      Davalı vekili, hakem kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturduğunu, yine tenfiz talebinin de açıkça kamu düzenine aykırılık sebebiyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin hakem seçiminden haberdar edilmediğini, iddia ve savunma hakkından yoksun bırakıldığını, MÖHUK 62/d maddesi gereğince talep konusu hakem kararının tenfiz edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 8.305,66 USD yargılama giderinin tenfizi talebinin reddine, Hakem kararının hüküm kısmındaki 6.3 maddesi dışında kalan kısımlarının tenfizine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının Alman mahkemelerinde alacak davası açarak talebini hüküm altına aldırdığı, ancak Türkiye’de açılan aynı nitelikteki davaların 6762 sayılı TTK’nin 405/2 maddesinde "Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, tasfiye payına mütaallik hakları mahfuzdur" şeklinde yasal düzenleme karşısında reddedildiği ve bu nitelikte kararların Yargıtay'ca onandığı, bu yasal düzenleme karşısında yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi halinde açıkça Türk Yasaları’na aykırı bir durum oluşacağı, ticari hayatın işleyişine ve kamu düzenine de aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK.’nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının Alman mahkemelerinde alacak davası açarak talebini hüküm altına aldırdığı, ancak Türkiye’de açılan aynı nitelikteki davaların 6762 sayılı TTK’nın 405/2 maddesinde "Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler, tasfiye payına mütaallik hakları mahfuzdur" şeklinde yasal düzenleme karşısında reddedildiği ve bu nitelikte kararların Yargıtay'ca onandığı, bu yasal düzenleme karşısında yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesi halinde açıkça Türk Yasaları’na aykırı bir durum oluşacağı, ticari hayatın işleyişine ve kamu düzenine de aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece 5718 sayılı MÖHUK'nun 54. maddesinin (c) bendi uyarınca, yabancı mahkeme hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....

            Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, davalı tarafça, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kendilerine Lahey Sözleşmesi hükümlerine uygun olarak Adalet Bakanlığı aracılığıyla tebliğinden sonra hükmü veren yabancı mahkemeye yaptıkları itirazın, anılan mahkeme tarafından kararın kendilerine posta yoluyla daha önceden tebliğ edildiği ve bu tebliğden sonra davacının talebi üzerine diplomatik yoldan yapılan tebliğin davalıya yeni bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle reddedildiği savunulmuş ve buna ilişkin yabancı mahkeme karar fotokopileri dosyaya ibraz edilmiştir. Yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

              CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yabancı mahkeme ilamına konu davanın davalı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Yozgat'ta açılması gerektiğinden Türk mahkemelerinin münhasır yetkisi içinde kaldığını, yabancı mahkeme ilamının Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, olayda yabancılık unsurunun bulunmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olmadığını, dolayısıyla ortaklık payının iadesine karar verilemeyeceği gibi bu kararın tenfizine de karar verilemeyeceğini, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının davacı tarafın yabancı mahkemedeki hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı hileli davranışları ile elde edilmiş bir karar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

                Bu yasal düzenleme karşısında, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilebilmesi için öncelikle yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli aslı veya onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dava dilekçesi ile mahkemeye ibrazı gerekmekte olup, bu husus dava şartı olması nedeniyle, mahkemece resen gözönünde bulundurulması gerekmektedir....

                  Buna göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin mümkün olabilmesi için tenfizi talep edilen kararın yabancı bir mahkemeden verilmiş karar olması, kararın hukuk davalarına ilişkin olması ve yabancı mahkeme kararının verildiği ülke kanunlarına göre kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararının tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir. Tenfiz istemi görevli ve yetkili mahkemeye verilecek bir dilekçe ile olur (MÖHUK, m. 52). Bu dilekçeye; yabancı mahkeme ilâmının ve bu ilâmın kesinleştiğine ilişkin belgenin, o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya onaylı sureti ile bu belgelerin onanmış tercümelerinin eklenmesi zorunludur (MÖHUK, m. 53)....

                    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu