Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle davacının bankadaki mevduat hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 76 ncı maddesi 3. Değerlendirme Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. V....
K A R A R Dava, davacının yurtdışı Fransa’da ilk olarak çalışmaya başladığı tarihin 18 yaşını ikmal ettiği tarih olan 01/07/1983 tarihinin ülkemizde de sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile hangi tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabileceğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanun'un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır....
nedeniyle 01.06.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine" şeklinde Gerekçesiyle, Davanın KABULÜNE, Davacının murisi Emin Tokcan'ın 5510 sayılı Yasa'nın geçici 54. maddesi doğrultusunda iptal edilen sigortalı hizmetlerinin geçerli sayılarak yaşlılık aylığına hak kazandığının ve vefatı nedeniyle eşi davacı T1 yaşlılık aylığının ölüm aylığına dönüşmesi nedeniyle 01.06.2013 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının TESPİTİNE," karar vermiştir....
tarafından, müvekkilinin, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2/3. maddesi uyarınca 20/04/2018 tarihinde banka hesaplarına konulan blokenin kaldırılması istemiyle Hazine ve Maliye Bakanlığına karşı açılan davada, Edirne İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ve Ankara ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın yetki yönünden reddine dair kararları sonucunda anılan iki Mahkeme arasında çıkan yetki uyuşmazlığı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 43. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenerek gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 32. maddesinin 1. fıkrasında, "Göreve İlişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.", kuralına bağlanmıştır....
kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacının bankadan tüketici kredisi kullandığı, sözleşmede bankanın takas, mahsup, virman yetkisinin bulunduğu, hesaptan düzenli ödeme yapıldığı gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Fransa hizmet başlangıcı olan 01/01/1995 tarihinin Türkiye'de hizmet başlangıcı olarak kabul edildiğinin, yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının ve hak kazanacağı tarihin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının Fransa'daki çalışmasının başlangıç tarihi olan 01.01.1995 tarihinin Türkiye'de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının ve hak kazanacağı tarihin tespiti istemine ilişkindir....
Maddesinde 1479 sayılı Yasa’nın yaşlılık aylığına ilişkin maddelerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 1479 sayılı Yasa’nın 35. madde/a bendinde ise “yaşlılık aylığı için yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması” koşulu getirildiğinde , somut olayda da; anılan yasa gereğince yaşlılık aylığı bağlanmasında primi ödenen gün sayısı esas alınacağından davacının; sigortalı sayıldığı döneme ilişkin prim borcu bulunmamalıdır. Ancak davalı kurumun 21.10.2008 tarihli yazısında davacının prim borcu olmadığı bildirilmiş ise de söz konusu yazıdan mahkemece davacının sigortalılığına karar verilen sürelerde de prim borcu olup olmadığı hususu net olarak anlaşılmamaktadır....
Dava, davacının kullandığı tüketici kredisi borcu nedeni ile davalı bankanın davacının maaş hesabı üzerine koymuş olduğu blokenin kaldırılması ve kredi borcuna mahsuben yapılan kesinti bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından müvekkilinin maaş hesabına davalı tarafından bloke konulduğunu ve müvekkilinin maaşından toplam 8.953,77 TL kesinti yapıldığını, bu kesintilerin haksız olduğunu, kredi taksitlerinden doğan borcun tahsili için herhangi bir takip ve haciz talep yazısı ve müvekkilinin açık muvafakati olmaksızın maaş hesabına bloke konulamayacağı gerekçesi ile blokenin kaldırılması ve haksız kesintilerin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı vekili ise davacının kredi borcunu ödemediği, sözleşme maddesi uyarınca maaşından kesinti yapılacağını davacının kabul ettiğini, davanın haksız şekilde açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Kurumun 17.01.2013 tarihli yazısında davacının 01.10.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanacağı hususu bildirilmiş ise de bu yazı tereddüte neden olacak biteliktedir. Kurumdan davacıyla ilgili yaşlılık aylığına dair bir işlem yapılıp yapılmadığı sorularak buna ilişkin evraklar Kurumdan getirtilip eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....