Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esasen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında da aynı yaklaşım belirlenmiş olup, HGK 09.10.2002 tarih ve 2002/761-777, 02.06.2004 tarih 2004/316-322 sayılı kararı ile 14.04.2010 gün ve 2010/21-194 E. 2010/219 K.sayılı kararında bu yaklaşım aynen; “sigortaya ilk tescil tarihinden sonra kesinleşen mahkeme kararı ile yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı, bu hallerde mahkeme kararının kesinleşme tarihinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde, ilama konu dava, gerçek yaşının kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,"Dava, yaş düzeltilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yaş düzeltilmesine ilişkin talep hakkında... Asliye Hukuk Mahkemesi ile... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkesizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Talep, nüfus kaydında yaş düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, yaşının düzeltilmesi istenilen ...'ın nüfus kaydındaki yerleşim yeri adresinin ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise ...'ın 10.12.2010 tarihinde evlenerek rüştünü kazandığı ve nüfus kayıtlarındaki yerleşim yeri adresinin ... olarak değiştiğini belirterek yetkisizlik kararı vermiştir. Dosya içindeki nüfus kaydından yaşının düzeltilmesi istenilen ...'ın 10.12.2010 tarihinde evlendiği ve nüfus kaydındaki son yerleşim yeri adresinin bu tarih itibarıyla "..." olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ......

      Numune Hastanesi Baştabipliğince verilen 19.04.2007 gün ve 2237 sayılı raporda kemik yaşının 25 yaş üzerinde bulunduğunun belirtildiği, dinlenen tanık beyanlarında davacının 1972 yılında doğduğunun ifade edildiği, kollukça tutulan 10.05.2007 günlü tutanakta davacının 1985 yılında köye gelin olarak geldiği, 17-18 yaşında erkek çocuğunun olduğu, yaklaşık 38-40 yaşlarında bulunduğunun açıklandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar 25 yaş üzerindeki kişilerin yaşlarının tespiti ve düzeltilmesi tıbben ve hukuken her zaman mümkün bulunmamakta ise de ;Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim tarafların sunduğu delillerle bağlı kalmayıp, doğrudan doğruya yapacağı araştırma ve toplayacağı delillere göre doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir....

        TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.000 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanırken uygulama maddesinin TCK'nın 31/2. yerine aynı Yasanın 31/3. maddesi olarak gösterilmesi indirim oranının doğru belirlenmesi karşısında mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/333 KARAR NO : 2023/336 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/165 ESAS, 2022/490 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/165 esas, 2022/490 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus (yaş düzeltilmesi istemli) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01.05.1988 tarihinde doğduğunu, nüfus cüzdanında da doğum tarihinin 01.05.1988 olarak yazıldığını, ancak müvekkilin babası oğlunun bir an önce askere gitmesini ve asker olmasını istediği için 30.12.2005 tarihinde Samsun 2....

          ın bir ilgisinin bulunmadığı ileri sürülerek yargılamanın iadesi taleplerinin kabulü ile yaş tahsisine dair kararın ortadan kaldırılması istenmiş, Mahkemece, yargılamanın iadesi istemi kabul edilerek yaş düzeltimine dair ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/377 Esas, 2007/35 Karar sayılı kararının iptaline, davanın reddine dair verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen ... 4....

            in 20-22 yaş ile, ...'nin 22-24 yaş ile, ...'nin 24-26 yaş ile uyumlu olduğu bildirildiği, mernis doğum tutanağının ...'nin ve ...'nin Medine Sağlık Bürosunun doğum belgelerine istinaden düzenlendiği, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilenlerden ... ve ...'nin 18.07.1988, ...'nin ise 09.07.1986 da nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorundadır. Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından, bu şekilde düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirdiği gibi doğum tutanağı ile de çelişmektedir....

              Ayrıca dava konusu olay yürütülmekte olan soruşturmayı değiştirecek nitelikte de olmadığından nüfus kaydının düzeltilmesi istemi yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilere aittir. Bunlar, diğer vatandaşlar gibi harç vb. yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilirler. Mahkemece açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak ...'in anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. Davacı 01/03/1960 olarak nüfusta görünen doğum tarihinin 1954 olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece Atatürk Üniversitesine yaşı düzeltilmek istenenin kemik yaşının tespiti için müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere cevabı kapsamında yaşı düzeltilmek istenenin radyolojik olarak 50 yaş üzeri ile uyumlu olduğunun bildirildiği görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde alınan raporun davacının düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamadığı, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

                UYAP Entegrasyonu